"Kistik fibrozis" hastası genç kız, organ nakliyle yeni hayatına başladı
İzmir'de akciğer nakliyle sağlığına kavuşan "kistik fibrozis" hastası 25 yaşındaki Gamze Avcı, yeni yaşamını ve sağlığına kavuşma sürecini anlattı.
İzmir'de akciğer nakliyle sağlığına kavuşan "kistik fibrozis" hastası 25 yaşındaki Gamze Avcı, yeni yaşamını ve sağlığına kavuşma sürecini anlattı.
Konak ilçesindeki Eşrefpaşa semtinde yaşayan Dudu-Turgut Avcı çiftinin kızları 1994'te dünyaya gelen Gizem ve 2003'te doğan Dilara, solunum yetmezliği nedeniyle henüz bebekken hayatlarını kaybetti.
Ailenin ikinci çocuğu olarak 1996'da doğan Gamze ile 2005'te doğan ailenin dördüncü çocuğu Eylül'de de benzer solunum sıkıntısı görüldü.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi görmeye başlayan çocuklardan Gamze'ye 9 yaşındayken yapılan testte genetik bir akciğer hastalığı olan "kistik fibrozis" teşhisi konuldu.
Bir süre sonra aynı teşhisin konulduğu Eylül ilaç tedavisiyle yaşamını sürdürürken sağlık sorunları her geçen gün artan Gamze'nin, 2018 yılında tedavisinin devam ettiği Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde akciğer nakli olmasına karar verildi.
Acil organ nakil sırasına alınan Gamze'yi tekrar yaşama bağlayan akciğerler ise 3,5 ay önce Denizli'de beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan nakledildi.
Avcı, 17 saat süren ameliyat sonrası bir süre daha hastanede tedavi görmesinin ardından taburcu edildi.
"İçimde çok fazla özlem vardı"
Gamze Avcı, AA muhabirine, akciğer naklinden sonra adeta yeniden doğduğunu söyledi.
Çocukluğunun hep hastalıkla mücadele içinde geçtiğini anlatan Avcı, 25 yıllık hayatının en güzel anlarının nakil olduğu dönemle başladığını ifade etti.
Hastalık döneminin büyük bölümünü evinde geçirdiğini dile getiren Avcı, şöyle konuştu:
"Fazla dışarı çıkamıyordum, hep evdeydim ama şimdi o kadar birikmişlik var ki içimde. Her şeyi çok fazla yapıyorum. 3 ay oldu nakil olalı ama 3 yıl geçmiş gibi hissediyorum. Arkadaşlarımdan gerideydim ve buna çok üzülüyordum. Yürüyemiyordum, onlarla dışarı çıktığımda sadece oksijen cihazımı takıp yanlarında oturuyordum. Bir yere eğlenmeye gitsek alkışlamak bile benim için zordu çünkü yoruluyordum. Şu an çılgınlar gibi, hepsinin önüne geçmiş durumdayım. İçimde çok fazla özlem vardı."
"Öksürüğün biteceğine inanmıyordum"
Artık saatlerce yürümeyi ve koşmayı çok istediğini belirten Avcı, şöyle devam etti:
"Başlarda dikişler sıkıntı yapıyordu ama şu an öyle bir sıkıntım da yok. Müthiş şekilde yürüyorum. Hiç evde durmuyorum. Sürekli dışarıdayım. Öksürmüyorum. Bu, benim için muhteşem bir şey. Öksürmeden konuşmam çok zordu. Şu an asla öksürüğüm yok. Hiçbir zaman hayatımda öksürüğün biteceğine inanmadım. Saatlerce öksüren bir insandım. Boğulma derecesine gelen bir insandım. Hatta şu an bile şöyle geliyor aklıma, bir tedavi sürecindeyim, sonra tekrar öksüreceğim gibi geliyor çünkü hep böyle yaşadım. Hiç iyi olmanın ne olduğunu bilmedim. 3 aylık süreçte çok iyiyim. Bana şaka gibi geliyor."
"Nakil bekleyenler umudunu kaybetmemeli"
Sağlığına kavuşmanın mutluluğunu paylaşan Gamze Avcı, şunları kaydetti:
"Kendimi çok şanslı hissediyorum. İki kardeşimi bebekken kaybetmişim. Benim kadar zamanları olmadı. Ben nakil olmadan önce birçok kistik fibrozis hastası, akciğerlerin yetersizliğinden hayatını kaybetti. Hala vefat etmeye devam ediyorlar. Birçok kistik fibrozis hastasını nakil aşamasında kaybediyoruz. Beklemek çok zor. Ben bekleme aşamasındayken bu haberler bana geldiğinde bir yıkıma geçiyorsun ama çok çabuk toparlanıyordum çünkü o şekilde beklersen başaramayacağım. Benim için bir mucize gerçekleşeceğine inanıyordum, 'Hayat bana ikinci bir şansını verecek.' diyordum. Gerçekten de öyle oldu. Hayat bana ikinci bir şans verdi. Nakil bekleyenler umutlarını kaybetmemeli. Öncelikli kardeşime çok büyük bir örneğim. Bekleyenler için umutlarını kaybetmemeleri. Hayat onlara da ikinci bir şans verecek, ben buna inanıyorum."
"Benden daha mutlu insan olamaz"
Anne Dudu Avcı da kızının sağlığına kavuşması nedeniyle büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Doktorlara ve bağışta bulunan aileye teşekkür eden Avcı, "Kızım nakil oldu. Benden daha mutlu insan olamaz. Her gün kızımı kaybedeceğim korkusuyla yaşadım çünkü daha önce iki kaybım vardı zaten. Her gün 'Acaba bugün öksürüğü kesilecek mi? Bir şey olacak mı?' diyordum. O korkularım artık sevince dönüştü." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Özdil'den organ bağışı çağrısı
Ege Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Akciğer Nakli Sorumlusu Doç. Dr. Ali Özdil de Avcı'yı yıllarca Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pervin Korkmaz Ekren ile takip ettiklerini söyledi.
Avcı'nın nakil öncesi sık kanama atakları ve solunum güçlüğü yaşamaya başladığını belirten Özdil, şöyle dedi:
"Kovid-19 salgını sırasında akciğer nakli olması zordu ama onun için uygun organ bulundu ve sağlığına kavuştu. Türkiye'de 56 hastamız akciğer nakli olmak için listede bekliyor. Ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen hastaların aile izniyle yapılan organ bağışı yüzde 25 civarında. Bu bağışlananların arasında kullanılan organ sayısı az. Erken ve daha çok bağış için insanlara sesleniyorum."