Kızılırmak Deltası'nda yanan alan kendini yeniliyor
Kızılırmak Deltası'nda yanan alan kendini yeniliyor UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde geçen yıl meydana gelen yangının üzerinden 1 yılı aşkın süre geçmesinin ardından doğa büyük ölçüde kendini yeniledi.
Kızılırmak Deltası'nda yanan alan kendini yeniliyor
SAMSUN - UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde geçen yıl meydana gelen yangının üzerinden 1 yılı aşkın süre geçmesinin ardından doğa büyük ölçüde kendini yeniledi. Zarar gören bölgeler tekrar yeşerdi.
Samsun'un 19 Mayıs ve Bafra ilçelerinde bulunan tabiat harikası Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde, 15 Eylül 2020 tarihinde çıkan yangın sonucunda, uydu görüntülerinden yapılan hesaplamalara göre yaklaşık 108 hektarlık alan zarar gördü. Yanan bölge, yangından aylar sonra drone ile havadan görüntülendi. Bölgede bitkilerin yeninden yeşermeye başladığı gözlemlendi. Yanan halinden eser kalmayan bölgede doğa kendi kendini yeniledi.
"Yapılan çalışmalar gösterdi ki doğa kendi kendini yeniliyor"
Deltada yanan bölgeyle ilgili bilgi veren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, "Yaklaşık 1 sene zaman dilimi geçmiş olmasına rağmen Ramsar(Ramsar sözleşmesiyle koruma altına alınmış alan) alanımızın hemen yanında meydana gelen yangın doğal bir felaket olarak karşımıza çıkmış ve bölgemizi ciddi anlamda tehdit etmişti. Alanın doğal koruma alanı olması, floranın gelişimine bağlı olarak tekrar kendi gelişimine bırakılmış olması önemli bir avantaj sağladı. Yapılan çalışmalar gösterdi ki doğa kendi kendini yeniliyor. Kendi kendine rejenerasyon yaparak doğal güzelliği yeninden kazanmaya çalışıyor. Kısa süre içerisinde bu alanın o doğal güzelliğini kazanarak Ramsar alanın bitişiğinde, Ramsar alanına destek olacak şekilde sulak alanımızın yanında güzel bir yeşil alan olarak tekrar canlanacağını görmek bizleri mutlu etmiştir. Tabii, önemli olan bu alanların korunmasıdır. Çünkü buralar bizlerin akciğerleridir. Sulak alanlarımız zaten kuraklık ve buna bağlı olarak iklim değişikliğine bağlı ciddi tehdit altındadır. Bir de bu tehditler yangın veya yapay felaketler gibi tehdit altına girdiğinde felaketin boyutu daha da büyüyor. Önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde bun yangının yaşandığı alanın tekrar o güzelliğe kazanması belediye ile ilgili birimlerimizin de o bölgeye sahip çıkarak bölgedeki hem koruyucu hem güzelleştirici çalışmaları yaygınlaştırılması o bölgeyi tekrar kullanılır ve geleceğe hazır hale getirecektir. Samsun'un akciğerlerine sahip çıkılması bizleri mutlu etmiştir. Bu örnek olmalıdır" dedi.