KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Dürüst, Hatay Gazeteciler Cemiyetini Ziyaret Etti
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst'ün konuşması KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst'e plaket verilmesi KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Dürüst Hatay'da: "Uzlaşmaz tarafın net bir şekilde Rum tarafı olduğunu, net bir şekilde çözüm karşıtı olduklarını ifade etmek istiyorum.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst'ün konuşması
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst'e plaket verilmesi KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Dürüst Hatay'da:
"Uzlaşmaz tarafın net bir şekilde Rum tarafı olduğunu, net bir şekilde çözüm karşıtı olduklarını ifade etmek istiyorum. Ama biz yıllarca kendimizi aslında lobi yaparak anlatamadığımız için 8-9 yıl öncesine kadar uzlaşmaz taraf olarak bilindik"
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, "Uzlaşmaz tarafın net bir şekilde Rum tarafı olduğunu, net bir şekilde çözüm karşıtı olduklarını ifade etmek istiyorum. Ama biz yıllarca kendimizi aslında lobi yaparak anlatamadığımız için 8-9 yıl öncesine kadar uzlaşmaz taraf olarak bilindik." dedi.
Dürüst, Hatay Gazeteciler Cemiyetini ziyaretinde, kenti ziyaret amaçlarının KKTC ile Hatay arasında ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda daha güçlü bağları kurmak olduğunu söyledi.
KKTC devleti ve halkının ne olursa olsun, kim ne söylerse söylesin ana vatan Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaptıklarını unutmadığını, yapacaklarından da umutla söz ettiğini kaydetti.
Bugüne kadar ana vatanın yaptığı katkıların yadsınamayacak kadar büyük olduğunu belirten Dürüst, şu an 280 bin nüfuslu KKTC'de 85 bin öğrenci bulunduğunu belirtti.
Üniversitelerin kalite anlamında hatırı sayılır noktaya geldiklerini, beş yıldızlı otellerinin sayısının çok olduğunu ifade eden Dürüst, hedeflerinin Hatay ile çok daha güçlü bağlar kurmak olduğunu söyledi.
Kıbrıs müzakereleri
Bir gazetecinin, Kıbrıs müzakerelerinin ne aşamada olduğunu sorması üzerine Dürüst, şunları kaydetti:
"Kıbrıs müzakereleri konusunda kişisel düşüncem, hükümetimi bağlamasın, bu benim düşüncem; 2004 yılında Annan Planı'na evet demişti Türk halkı. Ben şahsen hayır demiştim. Kıbrıs Türk halkının yüzde 65'i evet demişti. Ama Rum hakı yüzde 76 ile hayır demişti. Bizim, her zaman uzlaşmaz olduğumuzu söyleyen, çözümden uzak durduğumuzu iddia eden Rum halkı, yüzde 76'lık ezici çoğunlukla bizlerle anlaşmaya yanaşmamıştır. Sebebi, yıllardır Kıbrıs Cumhuriyeti diye adlandırılan 1960'tan 1963'e kadar ortak olarak yürüttüğümüz cumhuriyete yeniden ortak olmamızı istemeyişlerindendir. Uzlaşmaz tarafın net bir şekilde Rum tarafı olduğunu, net bir şekilde çözüm karşıtı olduklarını ifade etmek istiyorum. Ama biz yıllarca kendimizi aslında lobi yaparak anlatamadığımız için 8-9 yıl öncesine kadar uzlaşmaz taraf olarak bilindik. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti devleti hükümetleriyle o kadar uyumlu bir şekilde götürülüyor ki ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığından beri ve diğer siyasi partilerin bir adım önde olacağız politikasının da tuttuğunu görüyoruz. Çözüm noktasında bir adım önde olacağız dedikçe Rum halkının uzlaşmaz tavrı daha somut şekilde ortaya çıkıyor. Bu benim görüşüm."
Dürüst, ana vatan ile ilişkilerinin biraz kopuk olduğuna ilişkin iddialarla ilgili soruyu, şöyle cevapladı:
"Şunu çok açık ifade etmem gerekiyor, ne olursa olsun Kıbrıs Türk halkı biliyor ki dünya coğrafyasında güveneceği yalnızca ana vatandır. Bizim her ay sonu maaşlarımızın ödenmesine de yapılan yatırımlara da katkı veren bir ana vatanımız vardır. Bunun aksini düşünmek ve buna müsaade etmek mümkün değildir. Biz eğitim bakanı olduğumuz dönemlerde gerek tarih kitaplarında gerekse dinimizde... Ki hep eleştiriyorlar bizi, bakış açısı içerisinde inanın çok etkili çalışmalar yaptık yapıyoruz. Ben Ulusal Birlik Partisi milletvekiliyim. Ulusal Birlik Partisi demek ana vatanına sonuna kadar bağlılık demek, Türk bayrağıyla gurur duymak demek, o ülkede ana vatan sevgisinin nasıl yaygınlaştırılacağını egemen kılmak demek. Bunu kalbimle beynimle ve ruhumla burada söylüyorum. Dolayısıyla çalışmalar yapılmalı. Bir kere kimse Türkiye Cumhuriyeti devletinin bize verdiği katkıyı zaten tartışamaz buna müsaademiz yoktur."