KKÜ'deki Filistinli öğrenciler İsrail'in zulmüne dikkat çekiyor
Kırıkkale Üniversitesi'nde eğitim gören Filistinli öğrenciler, İsrail'in zulmü altındaki ülkelerine sahip çıkılmasını ve barış içerisinde yaşamayı istediklerini belirtiyor. Gazze'de yaşananların ulusal yasalara ve insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan öğrenciler, dünyanın Gazze'deki katliamlara sessiz kalmasına şaşırdıklarını ifade ediyor.
Kırıkkale Üniversitesinde (KKÜ) eğitim gören Filistinli öğrenciler Maisoon Bashir ve Hala Khalil, İsrail'in zulmü altındaki ülkelerine sahip çıkılmasını ve barış içerisinde yaşamayı istiyor.
Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde 1,5 yıldır doktora öğrencisi olan Maisoon Bashir, AA muhabirine, annesi ve ikiz kardeşinin Gazze Şeridi'nin ortasında yer alan de Deir al Balah kentinde yaşadığını söyleyerek, buranın tüm güzelliklerinin ve orada yaşayanların yok edildiğini dile getirdi.
Gazze Şeridi'nde yaşananların ulusal yasalara ve insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Bashir, şöyle konuştu:
"Katliam ve soykırım gerçekten inanılır gibi değil. Tüm dünyanın Gazze'de olanları görmesini istiyorum. Filistinli insanların bir ülkeye sahip olma ve normal insanlar gibi yaşama hakkı olmalı. Bunlar normal haklar, bunları talep etmemize gerek olmamalı. Ama maalesef bu savaş bizi bunu istemek zorunda bırakıyor. Gerçekten çok üzgünüm. Benim katliamlara sessiz kalan dünyaya, adaletsiz dünyaya mesajım, bu zamana kadar sessiz kaldıkları için çok şaşkınım. Hiçbir tepki gösterilmeden 8 ay geçti. Sadece sözler ve toplantılar vardı. Maalesef geçen her dakika çok fazla insan, çocuk, kadın öldürülüyor."
"Ülkemin barış içinde yaşadığını görmek istiyorum"
Bashir, hastanelerin ve Gazze Şeridi'ndeki her şeyin yıkıldığını, gelecek günlerde orada hayatın duracağını dile getirdi.
Gazze'de yaşamak için gerekli olan hiçbir hizmetin sunulamadığına dikkati çeken Bashir, şöyle devam etti:
"Bence mesajımız insanlığa değil, insanlara olmalı. Gazze Şeridi'nde şu an yaşananları, katliamları, soykırımları durdurmamız gerektiği açık. Üniversiteden ya da başka kurumlardan isteğimiz, Filistinliler olarak elimizden geldiği kadar sesimizi duyurmak. Yıllardır, 70 yıldır süren İsrail istilasından muzdaribiz. Haklarımızla ilgili sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bizim yaşama hakkına, bir ülkeye sahip olma hakkına ve her şeyden önce insan haklarına ihtiyacımız var. Söylediklerim politikayla ilgili değil, Gazze ve Batı Şeria'da Filistin'de olanlarla ilgili. Sadece barış toprakları olan ülkemin barış içinde yaşadığını görmek istiyorum."
"Annemi ve kardeşimi görmek tek hayalim"
Eğitimine devam edemeyen pek çok Filistinli öğrenci olduğunu aktaran Bashir, şunları kaydetti:
"Ama halkımla gurur duyuyorum. Küçük gruplarla yavaş yavaş başlayarak kendi kendilerine çalışıyorlar. Bu, dünyaya çok açık bir mesajdır. Hiçbir zaman durmayacağız, inşallah Filistin'i, Gazze'yi savunacağız. Gazze'nin güzelliklerini yeniden inşa edeceğiz. Son bir isteğim var, bu olanların farkında olmanız için uğraşıyorum, ülkemi barış içinde görmek istiyorum. Ayrıca Gazze Şeridi'nde Refah'tan ayrılmadan önce annem bana 'hoşça kal, ben de yakında, en kısa sürede Türkiye'ye geleceğim' dedi. Şu zamana kadar annemi göremedim, 1,5 yıl oldu, annemi ve kardeşimi görmek tek hayalim."
"Bizi unutmasınlar"
Uluslararası İlişikler Bölümü öğrencisi Hala Khalil de Türkiye'ye 7 ay önce geldiğini, Türkçe dil eğitimi aldığını söyledi.
Ailesinin Batı Şeria'nın Nablus kentinde yaşadığını anlatan Khalil, "Bence orada durum Gazze'ye göre biraz daha iyi. Ülkeme gitmek zor. Ürdün'den gitmelisiniz çünkü havaalanımız yok. Birkaç yıl önce yıktılar. Ailemle telefonda konuşuyorum ama çok sık değil. Filistin'de, Batı Şeria'da da çok baskı var. Şehrimize geliyorlar, evlerimize izinsiz giriyorlar. Pek çok insan herhangi bir markete gidiyor, istediğini çalıyor ve gidiyor. Ayrıca Batı Şeria'da başka bir şehre gitmek isterseniz çok fazla kontrol noktası var. Bir şehirden diğerine geçmek normalde 30 dakika sürüyor ama bazen saatler sürüyor." ifadelerini kullandı.
Ailesinden kimseyi kaybetmediği için şanslı olduğunu dile getiren Khalil, "Ama Gazze'de ve Filistin'de pek çok arkadaşım İsrail ordusu tarafından öldürüldü. Bizi unutmasınlar. Bu yaşadıklarımız birkaç günlük ya da birkaç aylık bir şey değil. 1948'de başladı, 7 ay önce başlamadı. İnsanlara mesajım bu." diye konuştu.