Kocaeli CHP'li Akar: Ülkenin Üzerindeki Baskı ve Zulüm Bir Nebze Kalktığı İçin Mutluyuz
CHP'de yeniden Kocaeli Milletvekili seçilen Haydar Akar ve ilk kez TBMM'ye girecek Fatma Hürriyet Kaplan ile Tahsin Tarhan, ilçe teşkilatlarına teşekkür ziyaretinde bulundu.
CHP'de yeniden Kocaeli Milletvekili seçilen Haydar Akar ve ilk kez TBMM'ye girecek Fatma Hürriyet Kaplan ile Tahsin Tarhan, ilçe teşkilatlarına teşekkür ziyaretinde bulundu. Akar, seçim sonuçlarının kendilerini memnun etmediğini, ama ülke üzerindeki baskı ve zulmün bir nebze kalktığı için mutlu olduklarını söyledi. İlk kez milletvekili seçilen Tahsin Tarhan ise, bu seçimde asıl kaybedenin Cumhurbaşkanı olduğunu öne sürerken, "En kötü koalisyon diktatörlükten iyidir" dedi.
CHP Kocaeli Milletvekilleri Körfez İlçe teşkilatına yaptıkları teşekkür ziyaretinde seçim sonuçları ile ilgili olarak partilelerin sorularını yanıtladı. Haydar Akar bir soru üzerine, CHP'nin başarı hikayesinin tek başına iktidar olduğu zaman yazılacağını belirterek şunları söyledi: "Seçim sonuçları bizleri memnun etmedi. Ama ülke üzerindeki baskı ve zulüm bir nebze kalktığı için de mutlu olduk. Vatandaşlar sandığa giderken çok bilinçli oy kullandılar. Bizim başarı hikayemiz tek başına iktidar olduğumuzda yazılacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu tabi ki koalisyon kurar. Ama önemli olan Türkiye'nin gerçeklerini görmektir. Bizlere en çok gelen soru; 'CHP, AKP ile iktidar ortağı olur mu?' veya 'bir koalisyon kurar mı?' şeklinde oluyor. Yapar ama şartlarımız var. Önce Davutoğlu rüştünü ispat edecek. Önce o sarayla olan ilişkilerini kopartacak. Bilal'i teslim edecekler. Sonra 4 bakanı Yüce Divan'a yollayacağız, yolsuzlukların hesabını soracağız. Demokratikleşmenin önündeki engelleri tek tek ortadan kaldıracağız. Gezi'deki ölen çocuklarımızın hesabını soracağız. Onun dışında bizim kimseyle koalisyon yapma hesabımız yok. Ama 13 yılın hesabını soramadan iktidar olamayız. Toplumun yüzde 60'lık kesiminin bir araya gelmesi lazım. Bu Türkiye için bir fırsattır. 3 Temmuz'dan sonra bir CHP iktidarında bir koalisyon kurulacak, ama o koalisyonda AKP olmayacak. Şartlar oluşur, AKP bir siyasi parti haline dönüşür, Tayyip Erdoğan'ın oyun alanı olmaktan çıkar ve bizim sıraladığımız şartların altında imza atar, ondan sonra Davutoğlu'na 'Gel koalisyonun küçük ortağı ol' deriz. Ufukta bir seçim varsa, bu da Kemal Kılıçdaroğlu'nun başbakanlığında olacaktır. Erken seçim bile olsa Genel Başkanımızın kuracağı bir seçim hükümetiyle olacaktır."
Haydar Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın saraydan çıkacağını ve anayasal çerçevedeki görevlerini yapacağını belirtirken "Bunun dışındaki hiçbir şeye müdahil olmasını kabul edemeyiz" diyerek şöyle devam etti:
"4 bakan meclis açıldığında Yüce Divan'a gidecek. 17-25 Aralık gerçeğinin içerisinde iş adamı veya siyasetçi, hepsi bu ülkede hesap verecek. Bir hükümet denetlenebilir olursa, yolsuzluk olmaz. Bireysel hak ve özgürlüklerin önünü sonuna kadar açacağız. Yargı'yı bağımsız kılacağız. En önemli süreç Barış Süreci dedikleri süreçtir. Aslında ortada barış süreci falan yok. Güneydoğu'da ve Doğu'da devlet çekilmiş ve oradaki teröristlere teslim etmişlerdir. Ortada bir aldatmaca vardır. Şimdi gerçek barış sürecini CHP hükümetinde başlatacağız. Diğer siyasi partilerin oy verdiği partileri yok saymayacağız. Türkiye'nin geleceğini yeniden kurgulayacağız. Çocuklarımız Gezi Park'larına da, Taksim'e de çıkacaktır."
CHP'nin 1'inci sıradan seçilen milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet de 7 Haziran seçiminin Türkiye siyasi tarihinde çok önemli bir yer tuttuğunu vurgularken, Bu dönem üreten ve iktidarı isteyen bir parti olduk. Kararlı ve azimli şekilde ortaya koyduğumuz programla birlikte iktidarı ne kadar istediğimizi ve hak ettiğimizi göstermiş olduk. Türkiye'de özgürlüklerin, yolsuzlukların, asgari ücretlinin, emeklinin, çiftinin durumunun konuşulması gerektiğini belirttik. İstediğimiz oyu alamadık. Ama çok ciddi bir takdir topladık. Üzerinde yaratılan algıyı kırmış olduk" dedi.
EN KÖTÜ KOALİSYON DİKTATÖRLÜKTEN İYİDİR
CHP milletvekili Tahsin Tarhan ise, ülkede ve Kocaeli'de yerel yönetimleriyle ve devletin tüm imkanlarıyla mücadele eden başbakanlığıyla, başkanlık hayali kuran Cumhurbaşkanlığıyla mücadele ettiklerini anlatırken şunları söyledi:
"Geldiğimiz konuma baktığınız zaman demokrasinin gereği halkımız dersini verdi. Başkanlık sistemini kabul etmedi ve dur dedi. Bu seçimlerde asıl kaybeden Cumhurbaşkanı oldu. Demokrasi de mücadelemizi her zaman sürdüreceksiniz. Kocaeli'nin tüm sokaklarını, caddeleri ve ilçelerini kendi emeğimizle kendi mücadelemizle karış karış taradık. Devletin imkanlarını kullanmadık ve bu imkanlardan faydalanmadık. Halk bizi böyle değerlendirdi. Eğer hükümeti kuramazlarsa Genel Başkanımız hükümeti kuracak. En kötü koalisyon, diktatörlükten iyidir
