Kocaeli'deki Fetö/pdy Davası
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski binbaşı, yüzbaşı, üsteğmen ve astsubayın da aralarında olduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski binbaşı, yüzbaşı, üsteğmen ve astsubayın da aralarında olduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, haklarında örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullanmak ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamaları yöneltilen Gölcük Donanma Komutanlığı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı birliklerde görevliyken meslekten ihraç edilen tutuklu sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşmada söz verilen sanıklardan Emrah Balcı, 2016 Eylül ve Ekim ayında Donanma Komutanlığınca Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yapıldığını öğrendiğini belirterek, kendisine görevden uzaklaştırma gerekçesi olarak da bunun gösterildiğini söyledi.
Yargılama dosyasında suç duyurusuyla ilgili herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını iddia eden Balcı, "4 Mayıs 2017 tarihli ByLock sorgulama sonucunda ByLock kullanıcısı olarak gösterilmem listeye ismimin sonradan eklenmesi sonucu meydana gelmiştir. Şayet dijital veriler İstanbul'da ise Kocaeli'ye getirilerek dijital veri incelemesinin Kocaeli Emniyet Müdürlüğünce yaptırılmasını talep ediyorum. İncelemeler bittiğinde ve müzekkere cevapları geldiğinde terör örgütüyle ilgim olmadığını tespit edileceğine eminim. Tahliyemi istiyorum." dedi.
Sanıklardan Özgür Gencer de Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 7 Kasım 2016 ile 2016 Ekim ayı ve Genelkurmay Başkanlığının 19 Ekim 2016 tarihli yazı örneklerini ibraz ederek, "Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yazısı yalnızca bir ihbar mektubu mahiyetinde olup, tarafımıza kurulan kumpası göstermektedir. Kuvvet komutanlığının görüşünü yansıtmamaktadır. Resmi yazı statüsünde değildir. MİT'ten benim ByLock kullanıcısı olup olmadığımın ve ne sıklıkla kullandığımın sorulmasını talep ediyorum. KOM'dan gelen yazının kaynağı zaten bizim soruşturma dosyasını göstermektedir. Tahliyemi istiyorum." ifadesini kullandı.
Sanık Gencer, bir tümamiral tarafından gönderilen ihbar mektubunun emir komuta zinciri dışında, Genelkurmay Başkanlığı'nın yazılı emrine aykırı olarak hazırlandığını iddia etti.
Sanıklardan Süleyman Akgün ise 2014 yılı Ağustos ayı itibariyle hücumbotta görevli olduğunu aktararak, gerek limanda gerekse seyir halindeyken cep telefonunu herkesin ortak kullanabileceği salona bıraktıklarını kaydetti. Telefonun başkası tarafından kullanılma ihtimali de bulunduğunu iddia eden Akgün, doğrudan telefon kullanılmasa bile wi-fi yoluyla internetin kullanılmış olabileceğini öne sürdü.
Akgün, aynı hücumbotta benzer suç nedeniyle hakkında soruşturma yapılan 10-13 kişinin bulunduğunu belirterek, beraatını istedi.
Diğer sanıklar da üzerilerine atılı suçlamaları reddederek, beraatlarını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıkların birbirlerini tanımadıkları, eylemsel bakımdan aralarında bir bağlantı bulunmadığı, delillerin araştırılması yönteminin de farklılık arz edebileceği, bazı sanıklar hakkında delil araştırması tamamlanmışken bazısı hakkında tamamlanamayabileceği anlaşılmakla, her bir sanık açısından ayrı ayrı yürütülecek yargılamanın daha sağlıklı sonuç vereceği hususu da dikkate alınmak suretiyle, sanık Ahmet Kara ile ilgili yargılamaya bu dosya esas numarası üzerinden devamına, Kara dışındaki diğer sanıklarla ilgili kamu davası evrakının tefrikiyle her birinin ayrı ayrı esas numarası kaydının yapılmasına, yeni esas numarası üzerinden her bir sanık avukatına duruşma gününün bildirilmesine, ByLock görüşme içeriklerinin istenmesine ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İddianamede, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı öne sürülen 16 sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.