KOCAELİ Depremde iki bacağını kaybeden Ufuk, deniz altındaki enkaza kitabını bıraktı
Depremde iki bacağını kaybeden Ufuk, deniz altındaki enkaza kitabını bıraktı17 Ağustos 1999 depreminde Gölcük'te bulunan ve üç gün boyunca enkaz altında kalarak, iki bacağını kaybeden Ufuk Koçak (43) hayata sarıldı.
Depremde iki bacağını kaybeden Ufuk, deniz altındaki enkaza kitabını bıraktı
17 Ağustos 1999 depreminde Gölcük'te bulunan ve üç gün boyunca enkaz altında kalarak, iki bacağını kaybeden Ufuk Koçak (43) hayata sarıldı. Koçak, yüzme ve dalışta dünya rekorları kırdı ve aynı zamanda Türkiye'nin ilk engelli dalış eğitmeni oldu. Deprem sırasında Gölcük Değirmendere'de denize çöken alana dalan Koçak, anılarını yazdığı 'Sınırsız' isimli kitabının büyük bir maketini bu alana bıraktı.
Tırmanışları, tenis, basketbol, yüzme ve rüzgar sörfü gibi birçok aktivite yapan Ufuk Koçak, aynı zamanda Likya yolunu da tamamladı. Ufuk Koçak depremin 20'inci yıldönümü anısına Değirmendere Sahili'nde denize çöken deprem enkazına SAT komandosu emekli Kurmay Albay Ali Türkşen, dalgıç Cihan Arslan, Gökhan Karakaş, Volkan Tunç ve Recep Şen ile birlikte anı dalışı gerçekleştirdi. Aynı zamanda da Ufuk Koçak depremin üzerinden geçen 20 yılını anlattığı 'Sınırsız' adlı kitabının maketini enkaz üzerine bıraktı.
'KARADAKİ İZLER SİLİNDİ AMA DENİZ ALTINDAKİ İZLER DURUYOR'
Depremin izlerinin denizin altında durduğunu söyleyen Ufuk Koçak, "Depremin üzerinden ve acılarımızın üzerinden 20 yıl geçti ve biz onları saklı tutuyoruz. Hatırlamak lazım. Depremin karadaki izleri silindi ama denizaltındaki enkaz hala duruyor. Çınar ağaçları o büyüsüyle güzelliğiyle aşağıda, hatıralarımız aşağıda duruyor. 20 yılında gidenleri unutmadık ve kalanlar unutmasın dedik. Yaşamlarını yitirenler anısına yazdığımız 'Sınırsız' adlı kitabımın maketini enkaz üzerine bıraktım. Açık olan sayfasında da deprem gecesi yaşadıklarım yazıyor? dedi.
Ufuk Koçak acılarının hala taze olduğunu belirterek, "Acılarımız taze ama hayat da bir taraftan devam ediyor. Mesele zaten o akışın içerisinde gidebilmektir. Beklediğimiz bir İstanbul depremi de var. Umut ediyorum ki o deprem gelene kadar hazırlıklarımızı yapmış oluyoruz. Kaybettiğim dostlarım, anılarım olmasına rağmen o felaketi nasıl yaşadığımızı bugüne nasıl geldiğimizi anlamış hala değilim. Allah daha beterlerinden saklasın" diye konuştu.
'BÜYÜK FELAKET YAŞADIK?
Depremin merkez üssü Gölcük'te büyük felaket yaşandığını ifade eden eski SAT komandosu emekli Kurmay Albay Ali Türkşen, "Benim çocukluğumun geçtiği sahil burası. Çok farklı bir sahil vardı deprem öncesinde bu bölgede onu suyun altında görebilmeyi istedim. Görebildiğim kadarıyla muhteşem ağaçları ve binaların bir kısmını görebildim. Bir yandan hüznü, bir yandan enkazı ve çınar ağaçlarını görmek beni eskiye götürüyor. Bu bölgede çok büyük bir felaket yaşadık. Kayıplarımızı unutmamamız lazım. Depremin bir daha yaşanması durumunda aynı kayıplara tekrar sebep olmaması için binaların depreme dayanıklı yapılması lazım. Önümüzdeki başka felaketlere de hazırlıklı olmak gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.