Kocaeli Kartepe Zirvesi'nde 'Siyasal Açıdan Türkiye'de Darbeler' Konuşuldu/ek
Kartepe Zirvesi'nde 'Siyasal Açıdan Türkiye'de Darbeler' konuşuldu/EK15 TEMMUZ: KÜRESEL ETKİLERUluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu-Kartepe Zirvesi'nde '15 Temmuz: Küresel Etkiler' konulu oturum Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr.
Kartepe Zirvesi'nde 'Siyasal Açıdan Türkiye'de Darbeler' konuşuldu/EK
15 TEMMUZ: KÜRESEL ETKİLER
Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu-Kartepe Zirvesi'nde '15 Temmuz: Küresel Etkiler' konulu oturum Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kemal İnat'ın moderatörlüğünde gerçekleşirken, Sakarya Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Nebi Miş ve araştırma görevlisi Mustafa Caner konuşmacı olarak katıldı. Yrd. Doç. Dr. Nebi Miş, 2010'dan itibaren Türkiye'ye yönelik alçaltmalara bakmak gerektiğini belirterek, "Dünyada darbelerin mümkün olması için belirli yöntemler, stratejiler var. Bunları hemen hemen bütün dünyadaki darbe stratejilerinde görürüz. Nedir o? toplumsal gruplar arasında kimliğe dayalı bir çatışma çıkarmak. Bunun aslında Gezi Parkı'ndan bu yana çeşitli şekillerini görüyoruz. Yani burada muhalif partilerin iktidara karşı bir blok haline getirerek demokratik yöntemlerin dışında bir mücadeleye sokuyor. İkincisi ekonomik gelişmeleri olumsuz etkileyecek belirli hamleler. Türkiye'de FETÖ'nün çeşitli akademisyenleri ya da bunların yurtdışındaki akademisyen ve gazetecilerinin yönlendirmelerine baktığımızda buna özellikle gayret ettikleri özellikle 2010'dan itibaren Türkiye'ye yönelik alçaltmalarına bakmak gerekiyor. Üçüncü olarak da basın ve medyanın kullanılarak psikolojik bir harbin yürütülmesi. Burada da birinci amaç şu, darbe sonrası kendisine destek verecek bloğu oluşturmak, bunu meşrulaştırarak bir blok oluşturmak. İki, yine darbenin gerçekleştirilmesi için belirli amaç ve mekanizmaları toplumun zihnine yerleştirmek. Yani 'Tamam, darbe kötü bir şey ama siyasal iktidarın da şu şu konuları sorunlu' gibi. Geriye bakın. Özelikle 2010'dan beri özellikle Türkiye'deki basının siyasal iktidarla mücadelesinin çerçevesine baktığınız zaman bunları görürsünüz" dedi. Prof. Dr. Kemal İnat ise Almanya'nın PKK meselesinde olduğu gibi FETÖ meselesinde de Türkiye'yle dayanışma içerisinde olmaya niyetli olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Bu hareketin, FETÖ'nün darbe girişiminin arkasında olduğu hukuksal olarak tespit edilmesine rağmen Almanya'nın tutumunun hala değişmediğini görüyoruz. Buradan şu sonucu çıkarıyoruz. Almanya tıpkı PKK meselesinde olduğu gibi FETÖ meselesinde de Türkiye'yle dayanışma içerisinde olmaya niyetli değil. Tıpkı PKK ve türevlerini Türkiye'ye karşı zaman zaman araçsallaştırdığı gibi ki bunu sadece Almanya yapmıyor biliyorsunuz, FETÖ'yü de Türkiye'ye karşı araçsallaştırma niyetinde olduğu şeklinde Türkiye'deki kesimler tarafından okundu. Çünkü tutumlar bu okumaya müsaitti"
DEMOKRASİMİZİ KORUMAK İÇİN SÜREKLİ TETİKTEYİZ
'Dünyada Darbe Deneyimleri' konulu oturumda ise Eastern Connecticut State University'de görevli Prof. Dr. Miguel Barrientos, Latin Amerika ve Türkiye'de son dönemde meydana gelen gelişmelerin tetikte olmalarına neden olduğunu belirterek, "Bizim demokrasimiz var ama her zaman tetikteyiz. Latin Amerika'da meydana gelen her şey bizim daha fazla dikkatli olmamıza neden oluyor. Demokrasi çok güzel bir şey ve Latin Amerika ve Türkiye'de son dönemde meydana gelen olaylar bizim tetikte olmamıza neden oluyor. Bu bölgelerde yumuşak darbeler oluyor, nihayetinde bunlar darbedir ve hükümetleri değiştirebiliyor. Son dönemlerde Honduras ve Paraguay'da darbe meydana geldi ve Türkiye'den edindiğimiz dersler bağlamında bizler demokrasimizden gurur duyuyoruz. Ama yine de çok dikkatli olmalıyız. Ülkemizde çok fazla çıkar grubu var ve demokrasinden hoşlanmıyorlar. Tekrar eski sisteme dönmek istiyorlar. Bu yüzden demokrasimizi korumak için sürekli tetikteyiz. Türkiye'de yaşanan olaylardan sonra demokrasinin korunması çok güzel bir olay, Türk vatandaşlarını tebrik ediyorum" dedi.