Sessiz Çığlık'tan Temyiz Duruşması Çağrısı
'Darbeye teşebbüs iddiasıyla' açılan ve 356 sanıktan 325'inin 16- 20 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldığı davanın Yargıtay'daki temyiz duruşması, pazartesi günü başlıyor.
Kamuoyunda 'Balyoz Darbe Planı' adıyla bilinen 'darbeye teşebbüs iddiasıyla' açılan dava sonunda 356 sanıktan 325'i, 16-20 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılan emekli ve muvazzaf amiral ve subayların Yargıtay'daki temyiz duruşması, Pazartesi günü başlıyor.
Bugün yine Gölcük'te 'Sessiz Çığlık' adı altındaki buluşmada bir araya gelen tutukluların eş ve yakınları, bu davaya duyarlılık gösteren tüm kişi ve kuruluşları, duruşmayı, izlemek üzere Yargıtay önünde bir araya gelmeye çağrıldı.
Sessiz Çığlık buluşması her Cumartesi günü olduğu gibi bugün yine Gölcük'ün Değirmendere semtindeki Çınarlık Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Vardiya Bizde Platformu'nun organize ettiği buluşmaya Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, ÇYDD, Müzik Eğitimcileri, TESUD, TGB, Ulusal Eğitim Birliği de destek verdi. Çeşitli hapis cezalarına çarptırılan amiral ve subayların Pazartesi günü Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nde temyiz duruşmasının başlayacak olması nedeniyle bu buluşmaya katılım daha yüksek oldu.
Ellerinde 'Sahte CD'leri kim üretti', '3 kuruşluk sahte CD ile 18 yıl hapis verdiler', 'Balyoz zulmüne son', 'Sonuçta biz haklıyız, onlar haksız', 'Balyozdu balon oldu' yazılı pankartların da taşındığı buluşmada, tutuklu Tümamiral Semih Çetin'in eşi Nilüfer Çetin konuşma yaptı.
Nilüfer Çetin, Ocak 2010 tarihinden bu yana kamuoyunu meşgul eden yüzyılın iftirası Balyoz Davası'nın Yargıtay temyiz duruşması 15 Temmuz 2013 tarihinde başlayacaktır sözleriyle konuşmasına başladı. Çetin şöyle devam etti:
"Yerel mahkemede yapılan yargılama esnasında, yasaya aykırı elde edilen sahte dijital veriler esas alınmış, sanklar lehine hiçbir delil toplanmamış, sanıkların ortaya koyduğu deliller mahkemeden kaçırılmış veya yok sayılmış, sanık taleplerinin neredeyse tamamı gerekçesiz reddedilmiş, bilirkişiler dinlenmemiş, bilirkişi uzman raporları ve lehteki delillere itibar edilmemiş, delil değerlendirme safhası atlanmıştır. Mahkeme tarafından bu ve bunlar gibi birçok esas ve usul hataları yapıldığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Yapılan bu kadar usulsüzlüğe rağmen yerel mahkeme 365 sanıktan 325'i hakkında 16 ila 20 yıl arasında cezaya hükmetmiştir.
TÜRK ORDUSUNUN İTİBARSIZLAŞTIRILMASI
Nilüfer Çetin konuşmasında, Hiç savunma yapılmamışçasına, iddianame kes yapıştır yöntemiyle karar olarak tekrar edilmiştir diyerek şöyle devam etti Yargıtay incelemesi sonunda verilen tebliğname de mahkeme kararının, dolayısıyla da ilk iddianamenin tekrarı şeklinde olup, üst yargıya bağlanan umutla açısından hayal kırıklığı yaratmıştır. Halkın ordusu olan Türk Ordusu'nun ve onun şerefli mensuplarının itibarsızlaştırılmasını, halkın gözünde küçük düşürülmesini ve böylece etkisiz kılınmasını amaçlayan bu dava aynı zamanda kesinlikle siyasi ve hukukun katledildiği bir tasfiye operasyonudur. Kamuoyu vicdanı bu davadaki haksızlık ve hukuksuzluğu kabul etmemektedir. Bu kadar hukuk ihlalinin yapıldığı bir davanın gerek usulden, gerekse esastan Yargıtay'da kabul edileceğini olası görmüyoruz. Türk yargısına olan güvenimizi yitirmek istemiyoruz. Bu çerçevede bağımsız ve tarafsız olması gereken yüksek Türk yargısından adil olmasını bekliyoruz.
Nilüfer Çetin konuşmasının sonunda, Pazartesi günü saat 09.00'da Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nde başlayacak temyiz duruşması için, hukukun üstünlüğüne inanan, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı olan tüm yurttaşlar ile bu davaya duyarlılık gösteren platforma destek veren herkesi duruşmayı izlemek üzere Yargıtay önünde buluşmaya davet etti.
