Kocaoğlu: Adalet Herkese Lazımdır
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, son günlerdeki gelişmeleri değerlendirerek, "Aç kalabilirsiniz, susuz kalabilirsiniz, yaşarsınız. Ama adaletsiz asla yaşayamazsınız. Adalet herkese lazımdır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, son günlerdeki gelişmeleri değerlendirerek, "Aç kalabilirsiniz, susuz kalabilirsiniz, yaşarsınız. Ama adaletsiz asla yaşayamazsınız. Adalet herkese lazımdır. Adaletle oynarsan o dönüp dolaşacaktır" dedi. Halktan büyük güç olmadığını söyleyen Kocaoğlu, "Biz, ağalara, paşalara, şunlara, bunlara çıkar ilişkilerine, adama- şalgama dayanmıyoruz. Biz halkımıza dayanıyoruz" diye konuştu.
Geçen yıl 28 Nisan'da hayatını kaybeden Gazeteci Nizamettin Bedir Parkı, Narlıdere Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde Narlıdere'de açıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, İzmir milletvekilleri Rıza Türmen, Mustafa Moroğlu ve Aytun Çıray, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Gazeteci Nizamettin Bedir'in eşi Nuran ve kızı Gizem Bedir ile meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş açılışa katıldı.
Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Nizamettin Bedir'in kalemini satmadan, ülkesi için çalıştığını söyledi. Başkan Kocaoğlu, önümüzdeki günlerde Narlıdere'de 'Beyaz Vadi' projesini hayata geçireceklerini belirterek, Ali Onbaşı Deresi'nin üzerine de baraj yaparak taşkın ve baskınların önüne geçileceğini, çalışmanın tamamlandığını ve DSİ'den onay beklediklerini ifade etti.
TEMİZ ELLER ZAMANI
Son günlerdeki gelişmeleri de değerlendiren Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"22 Kasım'da Paris'te EXPO faaliyetindeyken, belediyeyi bastılar. İlk uçağa binip döndük. Çok da önemli bir şey vardı. EXPO sunumu yapılacaktı, ama yok öyle bir şey. Adalete teslim olacaksın. Aç kalabilirsiniz, susuz kalabilirsiniz, yaşarsınız. Ama adaletsiz asla yaşayamazsınız. Adalet herkese lazımdır. Adaletle oynarsan o dönüp dolaşacaktır. Ülkede onun polisi - bunun polisi olmaz. Onun savcısı - bunun savcısı olmaz. Onun hakimi - bunun hakimi olmaz. Paralel devlet olmaz. Türkiye devletinin polisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin devletinin savcısı vardır, adı Cumhuriyet savcısıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin hakimi vardır. Devletin başbakanı, reis-i cumhuru vardır, belediye başkanı vardır. Bunlar siyasi görünse de devlet kurumlarının başıdır. Önce devlet gelir. Anadolu insanı boşuna 'Devlet başa kuzgun leşe' dememiş. Evet şimdi devlet başa zamanıdır. Devleti yeniden tesis etme zamanıdır. Devleti temizleme zamanıdır, temiz eller zamanıdır. Bunu siyasetçi yapmak zorundadır. Siyasetçi önder olmak zorundadır. Siyasetçi yapamıyorsa halk yapacaktır, halktan büyük güç yoktur. Biz, ağalara, paşalara, şunlara, bunlara çıkar ilişkilerine, adama- şalgama dayanmıyoruz. Biz halkımıza dayanıyoruz. Biz rantların hesabını yapmıyoruz, biz vatandaşımızın yerelde kalkınmayla lokmasını bir dirhem de olsa büyütmek için çalışıyoruz, kamu alanlarımızı korumak için çalışıyoruz."
ÖZELLEŞTİRME DEĞİL MİRAS YEME İDARESİ
Başkan Kocaoğlu daha sonra Atatürk Kültür Merkezi'nnde Türkiye'de tarım öğretiminin 168. yıldönümü nedeniyle düzenlenen 'Tarım Bayramı' etkinlikleri kapsamında düzenlenen 'Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun Kırsa Kesim Üzerine Etkileri' panelinde konuşma yaptı. Kocaoğlu, Hükümet'in 11 yıldır yaptıklarını eleştirerek, "Hükümet 11 yıldır istediğine isteği fiyattan enerji lisansı veriyor. Krediyi de bulan, lisansı veren de devlet. İşleten amcam" sözleriyle, lisanların istenilen kişilere verildiğini öne sürdü. Maden lisansında da durumun benzer olduğunu belirten Kocaoğlu, "Şu anda 1 metrekare kamu arazisinin tahsisi, mezarlık yeri dahil Başbakan'ın uktesindedir" dedi.
Özelleştirmeleri de eleştiren Kocaoğlu, "Zaten özelleştirilecek mal kalmadı. Özelleştirme İdaresi gayri menkulleri, hazine arazilerini satıyor. Özelleştirme İdaresi değil, Miras Yeme İdaresi oldu. Nerde kamu arazisi varsa satıyor. TOKİ de benzer uygulamalar yapıyor. Mavişehir'de planlamadaki 100 dönümlük açık spor alanını 10 milyar TL'ye sattılar. Sonra bize planlamayı değiştirmek için başvuru yaptılar. Kamuya terkedilmesi gereken bir alan. Planlama ilkelerine göre sosyal donatı olarak planlanmış bir yer. Bugün değeri 200 milyon TL'dir. Bu satışın gerisinde ne var?" dedi.
BÖLÜNMÜŞ YOLU ÖZELLEŞTİRECEK FORMÜLÜ DAHA BULAMADILAR
Hükümet'in yap-işlet-devret yöntemiyle ilgili de konuşan Kocaoğlu, "Bu sistemi belli konularda serbest rekabeti açacak bir enstrüman olarak kullanabilirsin. Havaalanı yapıyorum, şu kadar yolcu garantisi. Yol yapıyorum şu kadar araba garantisi! Bir de bunun karşılığında bölünmüş yol yapılıyor. Daha bölünmüş yolları özelleştirme, yap-işlet-devret formülünü bulamadılar. İspatlayamadım ama duyum olarak söylüyorum. Özel sektörün yaptığı otoban maliyetinden sıradan bölünmüş yolun kilometre maliyeti daha pahalı çıkıyormuş" dedi.
KONAK TÜNELİNDE NE PLAN NE DE ZEMİN ETÜDÜ VARDI
Hükümet'in yaptığı pek çok yatırım maliyetinin yüksek olduğunu ve projesiz, programsız yapıldığını iddia eden Kocaoğlu, bunlara Konak tünelini örnek gösterdi. Kocaoğlu, "Konak'ta tünele başladıklarında ne plan, ne de zemin etüdü vardı. Nerden gideceklerini bile bilmiyorlardı. Bahribaba'da tarihi eser çıktı, 'Çanak çömlek' dediler. Sonunda iş tıkandı, gecikti" dedi.
BİZİ AŞİRET, TARİKAT ZİHNİYETLİ İNSANLAR YÖNETİYOR
Kocaoğlu, 17 Aralık'ta başlayan operasyonla ilgili de çarpıcı sözler söyledi. Düzenin nasıl kurulduğunu, ülkenin nasıl bir mantıkla yönetildiğini vatandaşın bilmesi gerektiğini belirten Kocaoğlu, "Önümüzdeki seçimde beni beğeniyorsanız bana, başkasını beğeniyorsanız ona oy verin. Ancak kalite giderek düşüyor. Sonra ülke yönetim bu insanları elinde kalıyor. Hepimizin kaderini bu insanlar belirliyor. Millet olma kıvamına gelmemiş ümmet, aşiret, tarikat zihniyetli insanlar yönetiyor bizi. Millet, devlet, kalkınma ilerleme çıkmaz. Buradan kendi yandaşlarına menfaatten başka bir şey çıkmaz. Çünkü dünya felsefeleri bu" dedi.
İZMİR'İN ÇERNOBİLİ
Kocaoğlu, Gaziemir'de nükleer atıkların yeraldığı eski kurşun fabrikasında, atıkların 10-20 milyon TL arası olan taşınma maliyetini karşılamamak için sorunun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin üzerine yıkmak için senaryolar üretildiğini söyledi. Kocaoğlu, "Kontrolü İl Çevre Müdürlüğü'nde. Biz gerekli denetimi yapıp, bildirmişiz. Yaptırım gücümüz ve yetkimiz yok. Allem kallem edip Büyükşehir üzerine yıkmak istiyorlar. Şimdi de soruşturma açtılar. Müfettişe savunma veriyoruz" dedi.
Kocaoğlu, 'İzmir'deki Çernobil' adı verilen kurşun fabrikasıyla ilgili soruşturma geçirdiklerini belirten Kocaoğlu, "Müfettiş geldi. İfade, savunma veriyoruz. Burası tehlikeli atık. Kontrolü direkt olarak İl Çevre Müdürlüğü'ndedir. Biz gerekli denetimleri yapmış yazıları İl Çevre Müdürlüğü'ne bildirmişiz. Yaptırım gücümüz de yetkimiz de yok. Bu iş çatlak verince İzmir Büyükşehir Belediyesi mi Valilik mi sorumlu diye laf dolaştı. Biz 'Ne İzmir Büyükşehir Belediyesi kardeşim' dedik. Bütün mesele ne biliyor musunuz? Bu arsada bu malzemenin çıkması lazım. 10 milyon TL ile 20 milyon TL arası para harcaması gerekiyor. Bertaraf edilmesi lazım. Bedeli kaç paraysa verilmeli. İnsandan önemli mi? Bunu yapmamak için, allem kallem edip Büyükşehir üzerine yıkmak için bir sürü senaryo ürettiler. Buradaki dejenerasyondur. Çevre ili ilgili beni sorumlu tutsun. Görevimi yapmazsam alsın cezalandırsın beni" dedi. - İzmir