Komando eğitimi için değil, ekmek parası için tırmanıyorlar
Komando eğitimi için değil, ekmek parası için tırmanıyorlarAYDIN Türkiye'nin önemli tarım kentlerinden olan Aydın'da, incir, zeytin, pamuk ve kestaneden sonra önemli geçim kaynaklarından olan çam fıstığında hasat başladı.
Komando eğitimi için değil, ekmek parası için tırmanıyorlar
AYDIN Türkiye'nin önemli tarım kentlerinden olan Aydın'da, incir, zeytin, pamuk ve kestaneden sonra önemli geçim kaynaklarından olan çam fıstığında hasat başladı. Hasat işlemi oldukça tehlikeli ve zor olmasına rağmen kozalak toplayan işçiler ölümü hiçe sayıp ağaçlara adeta kedi gibi tırmanıyor.
Son yıllarda Aydın'da dağlık alanlarda sıkça dikilip yetiştirilmeye başlanan çam fıstığı hem çiftçilerin hem de işçilerin yüzünü güldürüyor. Toptan olarak kilosu 650 TL'den satılan fıstık çamlarının bir tek kozalağı bile altın değerinde olurken yaklaşık 30-35 metre yüksekliğe sahip çam ağaçlarının tepesinde bulunan kozalakları toplamak da oldukça zor ve tehlikeli. İşçilerin maharetli bir şekilde metrelerce yükseklikteki ağaçlara tırmanışları ise görenleri şaşırtıyor.
Özellikle Koçarlı ilçesine bağlı köylerde yaygın olarak üretilen çam fıstığının ülke ekonomisine kazandırılması için metrelerce yükseklikteki çam ağaçlarına tırmanan toplama işçileri günlük 400 TL yevmiye ile hayatlarını tehlikeye atıyor. Toplama sırasında düşenlerin büyük çoğunluğunun hayatını kaybettiğini ifade eden işçiler ekmek parası için yine de bu işi yaptıklarını söylediler.
Sezon öncesi komandolar gibi eğitim yaptıklarını ve çocukluklarından bu yana da ağaca tırmandıkları için sorun yaşamadıklarını belirten 34 yaşındaki kozalak işçisi Semih Aygün; "Burada çam fıstığı olarak bilinen kozalakları topluyoruz. Bunun için çocukluktan yetişmeniz, görmeniz lazım, reflekslerinizin gelişmesi lazım. Her şeyden önemlisi yükseklik korkunuzun olmaması lazım. Çünkü sabit durmuyoruz, devamlı gezmeniz lazım ağacın başında. Çok büyük bir ölüm tehlikesi var. Her an ölümle burun burunayız yani. Yaklaşık 30-40 metre yükseklikteki ağaçlara tırmanıyoruz. Günlük 400 lira kazanıyoruz. Bizim gelir kaynağımız bu. Ölüm tehlikesi var. Her sene maalesef bir kaç tane oluyor. Toplamazsak olmuyor. Bizim gelir kaynağımız" dedi.
"Dünyada en kaliteli künarlar burada yetişiyor"
Geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklık nedeniyle bu yıl rekoltenin düşük olduğunu ifade eden Mersinbelen Muhtarı ve çam fıstığı üreticisi Mustafa Tosun; "Burada çam fıstığı topluyoruz. Kozalak topluyoruz yani. Zor bir ürün. İşlemesi çok zor. Allah hata kaza vermesin, bizim işimiz mesleğimiz bu. Kozalak şeklinde mahsulü topluyoruz çamlardan. Bu bizim mesleğimiz. İklim kurak gittiğinde verim düşüyor. Yağmuru, karı çok sever bu ürün. Bu sene iyi kış oldu, geçen sene biraz kurak gitti. O sebeple bu sene mahsul biraz sıkıntılı, rekolte düştü. Onun dışında sinekle mücadele ediyoruz. Haziran ayında ilaçlama yaparız. Budaması ve imarını yapıyoruz. Bakım yapmazsan, mahsul alamazsın. Bizim atadan dedeye bizim mesleğimiz bu. Bu Mazon Bölgesi'nde varoluş sebebimiz. Dünyada bizim ürünümüz en kaliteli. Coğrafi işaret alması lazım. Yağ, aroma ve kalite oranı en iyi mahsul bizde. Kıt bir ürün olduğu için her yerde yetişmiyor. Kıymetli bir ürün. Künarın fiyatı şu aralar iyi. Ağaçtan topladığımız kozalak şeklinde kilosu 10-15 TL arası, kabuklu künarın kilosu 100-150 TL, iç künar yani işlenmiş hazır künar ise 500-600 TL arası satılıyor. Kabuğundan da faydalanırız. Kaloriferlerde yanar. Aslında her şeyi faydalı bunun" dedi.
"Korkak olursanız bu işi yapamazsınız"
Hiçbir mahsulün çam fıstığı kadar para etmediğini ifade eden çam fıstığı üreticisi Mehmet Şahin ise "Ağacı ilaçlıyoruz, 3 sene sonra bir daha tohur yani kozalak oluyor. Yani bu ağacın üzerinde 4 senelik tohurlar var. Allah bereket versin, güzel para ediyor. Dünyada bunun üzerine başka bir ürün tanımıyorum. O kadar değerli. Hiçbir mahsul bu kadar para etmiyor. Altınla yarışıyor. Bizim elimizden 600-700 TL arası çıkıyor. Alıcı kaça alıyor bilmiyorum artık. İşçilik zor. Her sene kazalar, ölümler oluyor. Bu sene olmadı çok şükür. Eskiden daha da zordu hasat yapmak. Ağaç çengeller ile tırmanarak toplamaya çalışıyorduk. Şimdi eskiye nazaran daha kolay. Ben bu işi kendimi bildiğimden beri yapıyorum. 10 yaşlarımda başladım. Profesyonelce çalışıyordum kendim. Şimdi yaşlandık, 70 yaşına vardık. Artık parayla gençlere yaptırıyoruz. Bunu da her genç yapamaz. Biraz kabiliyet ve cesaret lazım. Korkak olduğun zaman bu işi yapamazsın" dedi.