Konya'daki "Fetö/pdy" Davası
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin Konya merkezli soruşturma kapsamında 2'si tutuklu 74 sanık hakkında açılan davanın yedinci duruşması sona erdi.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin Konya merkezli soruşturma kapsamında 2'si tutuklu 74 sanık hakkında açılan davanın yedinci duruşması sona erdi.
Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın duruşmasına tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanıklar eski Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Anadolu Atayün ve Nurettin Aytuğ ile FETÖ darbe girişimi sonrası tutuklanan 9 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna bağlandı.
Söz verilen müşteki avukatlarından Hasip Şenalp, FETÖ'nün Konya merkezli suç şebekesinin yargılandığı duruşmanın örgütle mücadelenin en haklı davaların başında geldiğini dile getirdi.
Bu sırada tutuklu sanıklardan Abidin Gürsoy, 15 Temmuz darbe girişiminin kendileriyle ilgisinin olmadığını savundu.
Bunun üzerine Şenalp, "15 Temmuz FETÖ'nün darbe girişimidir. Bunu bütün dünya biliyor. Vatandaşını öldüren, üzerine bombalar yağdıran bu örgütü, terör örgütü olarak görmeyecek kadar safiyane olanlara Allah'tan feraset diliyorum. Bu alt tabakadakiler hipnoz ve cinlerin tesirindeler" ifadelerini kullandı.
"Bunlar kumpasla hayatımı mahvettiler"
Söz alan müştekilerden eski Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'nün ne denli tehlikeli bir örgüt olduğunu gördüklerini vurguladı.
Okyanus operasyonu kapsamında 5,5 ay cezaevinde kaldığını aktaran Okudan, kendisine mahkumiyet kararı veren savcı ve hakimlerin şu anda FETÖ üyesi olma suçundan tutuklu bulunduğuna dikkati çekti.
"Kendileri gibi kaçmadım"
Okudan, FETÖ'nün Türkiye'yi yıkmak için hareket ettiğini belirterek, "Bomba attılar, insanları öldürdüler, o kadar şehit ve gazi var. Bunları yapanların Allah belasını versin. En yakınımda bile olanı varsa, bunların Allah belasını versin. Bunlar kumpasla hayatımı mahvettiler. Çocuklarımın ve eşimin hala psikolojisi bozuk. Neler çektiğimi ben bilirim. Allah'a şükür ki keser döndü, sap döndü. Şimdi hesabı soruluyor. Kendileri gibi kaçmadım. Nusret Argun davasının süsü oldum. Şimdi hepsinden şikayetçiyim." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, SEGBİS ile bağlanan tutuklu sanıkların mahkemeye getirilmesine, adli kontrol şartıyla tahliye isteminin reddine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 8 Kasım'a erteledi.
Davanın geçmişi
Sanıklar hakkında, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na üye olmak", "Soruşturmanın, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, gizlemek veya değiştirmek" gibi suçlamalar bulunuyor.
Soruşturma kapsamında 19 ilde düzenlenen operasyonların gözaltı gerekçesinde, zanlıların, Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinin 2008'deki operasyonunda, Konya merkezli Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun ve 249 kişiye asılsız delillerle işlem uyguladıkları iddiası yer alıyor.
Gerekçede, o dönemde Okyanus İnşaat'ın yaklaşık 200 dairesine satılmaması için tedbir konulduğu, ancak zanlılardan birinin bu dairelerden 2'sini usulsüz şekilde piyasadan daha ucuza satın aldığının ortaya çıktığı kaydediliyor.
Yine zanlılardan emniyet mensubu olduğu belirtilen kişinin, Konya'daki emlak şirketinin reklamında oynadığı ve karşılığında 2 daire aldığı öne sürülüyor.
Ayrıca, iş adamı Argun'un borsada halka arz edilen 75 milyon liralık doğalgaz şirketinin değerinin usulsüz soruşturmalarla düşürüldüğü ve değerinin çok altında, 11 milyon liraya başka iş adamına sattırdıkları iddia ediliyor.