Köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalan çocuğun hayati tehlikesi sürüyor
Antalya'nın Serik ilçesinde sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalarak ağır yaralanan ve ameliyatta ayağı kesilerek yoğun bakıma alınan 10 yaşındaki kız çocuğunun hayati tehlikesi devam ediyor.
Antalya'nın Serik ilçesinde sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalarak ağır yaralanan ve ameliyatta ayağı kesilerek yoğun bakıma alınan 10 yaşındaki kız çocuğunun hayati tehlikesi devam ediyor.
Belek Mahallesi'nde 5 Mart'ta kendisini kovalayan köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalan Mahra Melin Pınar'ın, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisindeki tedavisi sürüyor.
Sağ bacağı diz üstünden kesilen küçük kızın annesi Derya Pınar, gazetecilere, kızının daha önce tek başına sokağa adım dahi atmadığını belirterek, yakın olduğu halde okula kendi başına gidip gelmesine bile izin vermediğini söyledi.
Kaza günü, kızının evlerinin yakınındaki tarlada çekmece tarzı bir şey gördüğünü ve gidip almak istediğini aktararak, şöyle konuştu:
"Onunla sokak kedilerine ev yapacağım, içine minder koyacağım, boncuklarla süsleyeceğim' dedi. 'Ben sana kutudan yaparım' dediğimde ise kutunun içinin soğuk aldığını söyledi. Getiremeyeceğini düşünerek, 'Tamam, izin veriyorum' dedim. Oturduğum yerden o arsayı da görebiliyordum. Evden çıktı. O sırada bebek ağladı. Onunla ilgilendim. Baktım Melin hemen gelmedi. Sesler duydum, koşturdum. Olay başına gelmiş. 'Özür dilerim anneciğim, köpekler saldırdı' dedi. O hale gelmesinden bile suçluluk duymuştu. 'Tamam kızım' dedim ama hani algılayamadım o an. Bilinci yerinde olduğu için etrafında bacak parçalarını arıyordum. Buzlu bir şeyin içine koyup da bacağını kurtarabilir miyiz diye uğraşıyordum. İşlerin bu kadar ciddi boyuta geleceğini ilk gördüğümde düşünmemiştim. Bacağının paramparça olduğunu gördüm. İnanamadım. Halüsinasyon görüyorum zannettim. Ama daha sonra doktorlar tıbbi bilgiler verdikçe bir bacağını en fazla iki bacağını kaybeder ama kurtulur diyordum. Ama canıyla cebelleşiyor. Beynine kan ve oksijen gitmeye başladıktan sonra ki inşallah bir an önce olur, neler yaşayacağımızı bilmiyorum. Nasıl bir hayat sürecek bilmiyorum. Sadece nefes alıp mı verecek? Neye tepki verecek neye tepki vermeyecek. Bizi hatırlayacak mı tanıyacak mı? Kendi yemeğini yiyebilecek mi? Bilmiyorum."
"Dua ediyoruz"
Bu sabah kızını tekrar gördüğünü dile getiren anne Pınar, "Beyin ölümü gerçekleşmedi fakat durumu kritik. Ciddiyetini koruyor. Doktorla tekrar bir görüşme yaptım. Tansiyonu çok düşük. Kendi başına bir saniye bile nefes alamıyor. Tüm tedavileri yoğun bir şekilde sürüyor. Beyin sapındaki kanlanma ile ilgili soru sordum. Minimum derecede olduğunu, biraz iyi olsa belki gözbebeklerinin bile ışığa tepki verebileceğini söylediler. Dua ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Pınar, kızının hayvanlardan korkan bir çocuk olmadığını, Golden, Husky ve Labrador cinsi köpeklerle haşır neşir büyüdüğünü söyledi.
"Kızımın bir an evvel uyanmasını bekliyorum"
Baba Murat Pınar ise olay yerine ben de gittiğinde kızını gördüğünde gözünün içine bakarak "Ölmeyeceğim değil mi baba" dediğini aktararak, "Biz bacağından vazgeçmiştik, şimdi canını nasıl kurtarırız, ne yapabiliriz? Bir ümitle kapıda bekliyoruz." dedi.
Sosyal medyada yapılan yorumlarda "Sorumsuzca kızı sokağa atmışız, kamyonun altına atmışız" gibi ifadelerin olduğunu dile getiren Pınar, şöyle devam etti:
"Sokak köpeklerini herkes besliyor. Yemek artığı vermek önemli değil, önemli olan yuva verebiliyor musun? Evin penceresinden izliyorduk, yağmurda yattıkları zaman üzülüyorduk. 'Orada üşümüyorlar mı? Niye orada yatıyorlar' diyorduk. Bunlara üzülürken başımıza bu olayların gelmesi, hayvanseverlerin bize saldırmaları hiç hoş değil. Sokak köpeklerini seven insanlar, insan sevgisini unutup da mı hayvanları seviyorlar? Yoksa onların dönen bir çarkı var da sokak hayvanları toplandığı zaman ona mı engel olduk. Bu yüzden mi saldırıyorlar? Bunu bir türlü anlamış değilim. İnsan sevgisinin önüne ne geçebilir? Hangi köpeğin hangi hayali var? Benim kızım mimar olmak istiyordu. Kedilere yaşam yeri yapacaktı. Koşucu olmak istiyordu. 'Altın madalya kazanacağım, o madalyayı satıp parasıyla kedilere, sokak hayvanlarına yaşam yeri yapacağım. Şu anda param yetmiyor, o zaman kazandığım ödüllerle yapacağım.' diyen bir çocuğa bu şekilde saldırmaları hiç hoşumuza gitmiyor. Kızımın bir an evvel uyanmasını bekliyorum."
Belek Mahallesi'nde 5 Mart'ta köpeklerden kaçan Mahra Melin Pınar, İrfan Y'nin kullandığı 07 YBJ 06 plakalı kamyonun altında kalmış, ağır yaralanan çocuk, kaldırıldığı Serik'teki hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmişti.
Mahra Melin Pınar'ın beynine pıhtı atması nedeniyle yapılan ikinci ameliyatla sağ bacağı diz üstünden kesilmişti.
Pınar'ın dün duran kalbi, doktorların müdahalesiyle yeniden çalışmıştı.
Pınar ailesinin biri 8 yaşında diğeri 6 aylık iki çocukları daha bulunuyor.