Haberler

Koramaz Vadisi Unesco Yolunda

Abone Ol

Kayseri'nin Melikgazi ilçesi sınırlarında bulunan, tarihi, kültürel ve doğal birçok mirası bünyesinde barındıran Koramaz Vadisi'nin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Aday Listesi'ne girmesi için yapılan çalışmalar sona erdi.

MÜZAHİM ZAHİD TÜZÜN - Kayseri'nin Melikgazi ilçesi sınırlarında bulunan, tarihi, kültürel ve doğal birçok mirası bünyesinde barındıran Koramaz Vadisi'nin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Aday Listesi'ne girmesi için yapılan çalışmalar sona erdi.

Kent merkezine yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta bulunan, rakımı yer yer 250 metreden bin 550 metreye kadar değişen, Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü, zürafa fosil yatağı, kağnı yolları ve kuş cenneti Engir Gölü gibi birçok değere ev sahipliği yapan vadinin UNESCO'ya adaylığı için, arkeologlar, mağara araştırmacıları, sanat tarihçileri ve birçok ilgili kişi tarafından çalışma yapıldı.

Büyükşehir ile Melikgazi Belediyesinin desteğiyle, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) koordinesinde yapılan çalışmalar belgelenerek, 15 Nisan 2019'da Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edilecek.

ÇEKÜL Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Doküman bazında bütün hazırlıklar neredeyse tamamlandı. Önümüzdeki yılın nisan ayını iple çekiyoruz." dedi.

Saklı kalmış cennet Koramaz Vadisi'nin, UNESCO'nun gerekli kriterlerinden çok fazlasına sahip olduğunu vurgulayan Özsoy, "Vadi için detaylı çalışmaları yaptık. Bu vadideki kültürel, doğal ve tarihi değerler üzerinde bir çalışma yapmak istedik. Bununla ilgili yılın her döneminde çeşitli faaliyetlerde bulunduk. Fotoğraflarını aldık, sularına, bitki yapısına, rüzgarına, hava kalitesine baktık. Aynı zamanda, ÇEKÜL Vakfı Obruk Mağara Araştırma Grubu'nun yaklaşık 4,5 yıldır sürdürdüğü yer altı envanteri çıkarılması çalışmalarına ait bilgileri kullandık. Bu çalışmalarda enteresan değerler çıktı ve bunlar bizi heyecanlandırdı. Çalışmalarda belirli bir aşamaya geldikten sonra bunu ilgili kişilere sunmak istedik." diye konuştu.

Özsoy, vadide karşılaştıkları değerlerle mutlu olduklarını dile getirerek, "Vadinin somut veya somut olmayan kültürel mirası, çeşmeleri, köprüleri, sivil mimarileri, konuşulan ortak dilin vadi boyunca aynı olması, aynı kelimenin 7 köyde de aynı anlamı ifade etmesi çok büyük değer." ifadelerini kullandı.

Vadi hakkında bilgiler veren Özsoy, şöyle devam etti:

"Dünya ölçeğinde eşi benzeri olmayan çeşitlilikte envanterin olduğunu gördük. UNESCO ön plana çıktığı zaman, birçok başlık üzerinden, şartları önce geçici liste sonra kalıcı liste için sağlayacağımızı düşünüyoruz. Vadinin hemen yanında fosil yatağı, UNESCO'nun geçici listesinde bulunan Kültepe, doğal sit alanı Engir Gölü, tarihi kağnı yolları ve bunlarla beraber vadi içerisindeki tüm değerler düşünüldüğü zaman, UNESCO için çok geç kalınmış. Yetkililer ve kamudaki herkesle el birliğiyle belli bir noktaya taşıyacağız."

"Saymakla bitiremeyeceğimiz değerler var"

Türkiye'ye geçici liste için her yıl 4 kontenjan verildiğini aktaran Özsoy, "Öncelikle geçici listeye girmemiz gerekiyor. Daha sonra da kalıcı liste olacak. Türkiye'de bu şekilde 17 yerleşim yeri kalıcı listede yer almaktaydı. Şanlıurfa'daki Göbeklitepe 18'incisi oldu. Bizim oraya ulaşmamız çok uzak değil. Burada o kadar çok değer olacak ki UNESCO'da belki Göbeklitepe'yle yan yana geleceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Dokümanlar bazında bütün hazırlıkların hemen hemen tamamlandığını dile getiren Özsoy, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki yılın nisan ayını iple çekiyoruz. Gerekli kurumlar, yerel yönetimler üzerinden bir başvuru kesinlikle yapılacaktır. UNESCO'da çeşitli kriterler var. Bunlardan bir tanesini ya da birden fazlasını sağlamanız gerekiyor. Eğer bir yerde 8-10 milyon yıllık fosil yatağı varsa Engir Gölü gibi bir kuş cenneti varsa bunlar ayrı ayrı başlıklardır. Kağnı yolları da ayrı bir değerdir. Burada ayrı bir hayat var. İçilebilir su, kaya oyma mezarlar, kiliseler, anıtsal ağaçlar, tarihi mekanlar, columbariumlar (ölülerin yakıldıktan sonra, küllerinin konduğu kaplar), anıtsal mezarlar var. Bunların her biri ayrı başlık. Saymakla bitiremeyeceğimiz değerler var."

Özsoy, vadideki bitkilerden bir bölümünün endemik olduğuna da dikkati çekerek, "Sadece buraya mahsus fındık var. Bununla ilgili gen araştırması bile yapılmış. Biz bütün bunları gördükten sonra 'bu kadar olur mu' diyoruz. Bu kadar büyük değerlerin hepsinin bir arada olması ne güzel bir tesadüf diyoruz. Bütün bunları düşündüğümüz zaman elimiz çok güçlü. Aynı zamanda bu vadi yazarlar, şairler, politikacılar ve bir devrin mimar başını yetiştirmiş." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel

Birleşmiş Milletler Melikgazi Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title