Uzman isim yanıtladı: Meydanlara kurulan dezenfeksiyon tünelleri zararlı mı?
Koronavirüs salgınına karşı ülkenin çeşitli şehirlerinde meydanlara önlem olarak belediyeler tarafından geliştirilen dezenfeksiyon tünelleri yerleştirildi. Ancak Prof. Dr. Nazım Ercüment Beyhun, tünellerin rahatlık yaratıp tedbirleri önemsiz kılabileceğini ve salınan dezenfektanın ciltte olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabileceğini belirtti.
Türkiye'de de görülen koronavirüs vakaları sonrasında onlarca önlem alındı. Bunlardan bir tanesi de önlem amaçlı belediyeler tarafından geliştirilen ve özel karışımlı 360 derecelik solüsyon buharı ile kıyafetlerin üzerindeki olası bakterileri temizleyen dezenfeksiyon tünelleri oldu. Ancak Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazım Ercüment Beyhun, dezenfeksiyon tünellerinin tedbirlerin ihmal edilmesine ve tünelde direkt olarak verilen kimyasalların insan cildinde zarara neden olabileceğini söyledi.
KARIŞIM, 360 DERECELİK BUHAR SALIYOR
Ordu'da Büyükşehir Belediyesi tarafından koronavirüs salgınına karşı yerli ve milli imkanlarla 'Aircor 52' adı verilen dezenfeksiyon tüneli tasarlanarak, marka tescili için başvuru yapıldı. Kent merkezinde 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'na kurulan 5 metre uzunluğunda bir kabinden oluşan tünel, otomatik sensörler aracılığı ile devreye girerek, özel karışımlı 360 derecelik solüsyon buharı salıyor. İçinden geçen vatandaşların kıyafetlerindeki zararlı bakterileri temizleyen tünel, bazı kentlerde de kuruldu. Türkiye geneline yayılan dezenfeksiyon tünellerinin insan sağlığı açısından ise zararlı olduğu iddia edildi.
''TÜNELDE YOĞUN DEZENFEKTANA MARUZ KALINIYOR''
Trabzon KTÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazım Ercüment Beyhun, dezenfeksiyon tünelinden geçerek spreyleme yoluyla dezenfekte olmanın hasta bir kişiyle karşılaşılması durumunda etkisi olmayacağını söyledi. Dezenfeksiyon tünelinden geçenlerin yoğun şekilde dezenfektana maruz kaldığını ve bunların kıyafetlerden saç diplerine kadar insan bedeninde açıkta olan her yere bulaştığını kaydeden Prof. Dr. Beyhun, "Nasıl bir dezenfektan maddeyi gıda maddesine bulaştırıp yediğimizde ağız içerisindeki flora dediğimiz hakim mikroorganizma yapısını bozuyorsa, insanların ciltlerinde de bu olabiliyor. Bu kimyasal maddelerin ciltte etkileşmesine bağlı olarak çeşitli olumsuz sonuçlar doğurabilir." dedi.
''RAHATLAMA DUYGUSU, TEDBİRLERİ AKSATABİLİR''
Bu tür yerlerin insanları bir arada toplanmasına olanak sağlayıp, koronavirüs gibi solunum yoluyla bulaşan çeşitli hastalıkların yayılmasına ortam oluşturacağını söyleyen Beyhun, şu uyarılarda bulundu: "Bu uygulama insanlarda 'yalancı iç rahatlatma' duygusu yaratarak, alınması gereken tedbirlerin yeterince alınmamasına neden olabilecek. Bu kimyasalların cilde, ele, yüze, göze sinmesi neticesinde insanları bunların etkisine de bırakmış oluyoruz. O yüzden pratik olarak çok faydası olduğunu düşünmüyorum. Oradan geçen kişinin kimyasal maddeye duyarlılığı olabilir. Buna bağlı olarak ani nefes darlığı, astım atağı tetiklenmesi ya da o kimyasal maddeye karşı bronşlar ani tepki verip nefes darlığı gelişebilir. Bu uygulama, kendi içerisinde de birtakım sağlık riskleri içeriyor.''
''ZARARINI DEĞİL, FAYDASINI GÖRDÜM''
Ordu'da dezenfeksiyon tünelinden geçmeye devam eden vatandaşlar ise herhangi bir zararıyla karşılaşmadıklarını belirtiyor. Dezenfeksiyon tünelinden geçen Ayhan Türkyılmaz, "Tartışmalara katılmıyorum, buraya kurulan dezenfekte tüneli faydalı. Faydalı olmayan şeyi zaten buraya koymazlar. Her gün 4 kez geçiyorum buradan, zararını görmedim faydasını gördüm" dedi.
''BİR BİLDİKLERİ VARDIR''
Kemal Tekneci de "Çarşıya indiğim an buradan geçiyorum. 'Zararlı olduğu' yönünde şeyler duydum. Zararlı olacağını düşünmüyorum. Bu belediyenin koyduğu bir şey. Bütün millet buradan geçiyor. O zaman bütün millet hasta olması lazım. Kafalarına göre de bunu koymazlar, bir bildikleri vardır." ifadelerini kullandı.