Koşaner'den 10 Cevap!
Işık Koşaner: İlker Başbuğ'un yasadışı bir örgüte sızdığı şeklinde bir bilgim ve duyumum yok.
Ergenekon Davası'ndan tutuklu yargılanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, tanık dinletme taleplerinin reddedilmesi üzerine tanık olarak dinlenilmesini istediği eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'e yazılı olarak 10 soru sordu. Koşaner'in sorulan sorulara verdiği 5 sayfalık cevaplar da Avukat Sezer tarafından davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. Avukat Sezer'in sorduğu sorulara Koşaner'in verdiği belirtilen cevaplar ise şu şekilde açıklandı.
"BİR BİLGİM VE DUYUMUM YOK"
"Müvekkilimizin Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde hangi görevi yürütüyordunuz?" şeklindeki soruya Işık Koşaner, "Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ Ağustos 2008 -Ağustos 2010 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanıyken, ben Kara Kuvvetleri Komutanıydım" dedi. "İlker Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetlerine yasadışı bir örgüt adına sızdığı ileri sürülmektedir, bu iddia ile ilgili bir bilginiz veya duyumunuz oldu mu?" şeklindeki soruya Koşaner, "Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yasadışı bir örgüt adına sızdığı şeklindeki bir iddia ile ilgili, bu iddiayı doğrulayacak veya destekleyebilecek herhangi bir bilgim ve duyumum kesinlikle yoktur" diye cevap verdi.
"HÜKÜMET ÜYELERİNİ BASKI ALTINA ALMAK OLARAK TANIMLANABİLECEK BİR SÖZ VEYA EYLEMİNE TANIK OLMADIM"
"Müvekkilimizle birlikte Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gibi devletimizin ve hükümet üyelerinin de katıldığı üst düzey toplantılara katılıyordunuz, birlikte katıldığınız bu toplantılarda müvekkilimiz Başbuğ'un devlet yöneticilerini veya hükümet üyelerini baskı altına almak olarak tanımlanabilecek herhangi biz söz veya eylemine tanık oldunuz mu?" şeklindeki soruya Koşaner şu cevabı verdi:
"Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ ile birlikte katıldığım Yüksek Askeri Şura ve Milli Güvenlik Kurulu gibi devletimizin ve hükümet üyelerinin de katıldığı üst düzey toplantılarda, emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un devlet yöneticileri veya hükümet üyelerini baskı altına almak olarak tanımlanabilecek herhangi bir söz veya eylemine tanık olmadım. Bu tür üst düzey toplantılarda gündemde yer alan konular hakkında her katılımcı düşüncelerini, endişelerini, taleplerini ve tekliflerini açıklık ve samimiyetle dile getirir. Bunlar bazen diğer katılanların görüşleriyle ters de düşebilir, ancak konular samimiyet ve devlet adabına yakışan bir tarzda tartışılarak bir sonuca ulaşılır. Ulaşılan sonuç esastır ve herkes tarafından saygıyla karşılanır. Katıldığım toplantılarda bunun dışında bir uygulama olmamıştır. Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un da, görüşülen konular hakkında bilgisine, görüşlerine talep ve tekliflerini açıklamaktan başka bir söylemine veya eylemine şahit olmadım."
"TERÖRE KARŞI YÜRÜTÜLEN MÜCADELEDE DAHA BAŞARILI OLUNMASINI ÖN PLANDA TUTUMUŞTUR"
"Başbuğ'un emrinde görev yaptığınız sürede müvekkilimizin size veya astlarınıza devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmak, kaos yaratmak amacıyla herhangi bir iması, düşünce açıklaması, söylemi veya vermiş olduğu bir emir veya talebi oldu mu?" sorusuna Işık Koşaner, "Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un astlarıma, devletin iç ve dış güvenliğine, kamu düzenini bozmak kaos yaratmak amacıyla herhangi bir iması, düşünce açıklaması söylemi veya vermiş olduğu bir emir veya talebi olmamıştır. Aksine Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un, gerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve gerekse Genelkurmay Başkanlığı yaptığı dönemlerde ülke güvenliğinin idamesini ve teröre karşı yürütülen mücadelede daha başarılı olunmasını, gerek düşünce, gerekse eylem bazında daima ön planda tutmuş, ast kademeleri de emir ve direktifleriyle bu istikamette yönlendirmiştir" diye cevap verdi.
"SORUŞTURMA AÇILMASI İÇİN BEN EMİR VERDİM"
"Müvekkilimizin, Harekat Başkanı ile resmi bir gezi çerçevesinde yurtdışında bulunduğu 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede haber olan iddia olunan irtica ile mücadele eylem planına ilişkin soruşturma açılmasına dair emir verilmesi konusunda dönemin Genelkurmay ikinci Başkanı emekli Orgeneral Sayın Hasan Iğsız'a müvekkilimizle görüşmesi yönünde bir talimatınız oldu mu?" sorusuna cevap veren Koşaner, "Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un resmi bir görev nedeniyle yurt dışında bulunduğu 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede iddia olunan İrtica ile Mücadele Eylem Planı'na ilişkin bir haberin çıkması üzerine, yaptığımız bir değerlendirme sonucunda soruşturma açılmasının uygun olacağını düşündüm ve Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Sayın Hasan Iğsız'a, Sayın Genelkurmay Başkanına ulaşarak bu konudaki direktifini alması emrini verdim. Emekli Orgeneral Sayın Iğsız, Sayın Genelkurmay Başkanına ulaştığını ve soruşturma açılmasını uygun gördüğünü söyledi. Bunun üzerine soruşturma açılması için ben emir verdim. Olay tamamen bu şekilde cereyan etmiş olup, farklı şekilde yorumlamanın ve farklı anlamlar yüklemenin bir gerekçesi yoktur" ifadelerini kullandı.
"BAŞBUĞ VE IĞSIZ SORUŞTURMA AÇILMAMASI YÖNÜNDE TELKİNDE BUUNMAMIŞTIR"
"Soruşturma açılmaması yönünde Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın veya müvekkilimizin size herhangi bir telkini veya talebi oldu mu?" sorusuna Koşaner, "Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ ve Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Sayın Hasan Iğsız, soruşturma açılmaması yönünde bana herhangi bir telkinde ve talepte bulunmamıştır" dedi.
"PERSONELİN DOĞRU BİLGİLERLE BİLGİLENDİRİLMESİNE VE İFTİRALARA KARŞI SAVUNULMASINA İHTİYAÇ DOĞMUŞTUR"
"Mütalaada Genelkurmay Başkanı Sayın Başbuğ'un yaptığı çeşitli konuşmaları iddia olunan Ergenekon terör örgütünün amaçları doğrultusunda yaptığı, kara propaganda maksadıyla ve soruşturma ve/veya kovuşturmaları etkilemek amacıyla yaptığı ileri sürülmektedir. Müvekkilimizin iddianamede geçen konuşmaları neden yaptığına dair bir bilginiz var mı?" şeklindeki soruya Işık Koşaner, "Silahlı Kuvvetlerimizin personeli hakkında, çeşitli nedenlerle ortaya atılan iftiralar, kaynağı belirsiz belgelere ve gizli tanıklara itibar edilerek açılan soruşturmalar, gizli kalması gereken soruşturma bilgilerini basına sızdırılması suretiyle kamuoyu yönlendirilmesi, bazı basın organlarının bunları fırsat bilerek ve konuları saptırarak Türk Silahlı Kuvvetlerini bütünüyle suçlu göstermeye çalışması, bilen-bilmeyen, anlayan-anlamayan, yetkili-yetkisiz birçok kişinin hakarete varan ifadelerle Türk Silahlı Kuvvetleri personelini hedef alması ve olaylarla hiç ilgisi olmayan birçok personelin de anlaşılmaz nedenlerle suçlanması, doğal olarak Türk Silahlı Kuvvetleri personelini tedirgin etmiş, bu yoğun asitmetrik psikolojik saldırı karşısında Türk Silahlı Kuvvetlerinin korumasız bırakılması personelin moralini olumsuz yönde etkilemiş, personelin doğru bilgilerle bilgilendirilmesine ve iftiralara karşı savunulmasına ihtiyaç doğmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerinde bu görev Genelkurmay Başkanının görev alanına girmektedir. Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'da, basına yansıyan veya yansımayan, ancak şahit olduğum tüm konuşmalarında, sadece, yurt savunmasına daima en üst seviyede hazır olması gereken ve teröre karşı mücadeleyi özveri ile sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin moralini yüksek tutmak amacıyla doğruları söylemiş, endişeleri gidermeye çalışmış, iftiraları açıklığa kavuşturmaya ve çürütmeye gayret etmiştir" dedi.
"BAŞBUĞ'UN ANAYASA VE YASAL MEVZUAT İLE TANIMLANMIŞ GÖREVİNİN DIŞINA ÇIKTIĞINA ŞAHİT OLMADIM"
"Bir cümle ile tanımlayacak olursanız yıllardır tanıdığınız müvekkilimizin anayasa ve yasal mevzuat ile tanımlanmış görevinin dışına çıktığını gördünüz mü, duydunuz mu?" sorusuna ise Koşaner şu cevabı verdi:
"Emekli Orgeneral Sayın İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı, benim Kara Kuvvetleri Komutanı olduğum dönemde Sayın Başbuğ'un Anayasa ve yasal mevzuat ile tanımlanmış görevinin dışına çıktığına şahit olmadım, herhangi bir duyum almadım."