Koza Altın'ın Dikili'deki Maden İşletmesi Kapatıldı
Koza Madencilik'e ait İzmir Dikili'de bulunan Çukuralan Maden İşletmesi'nin faaliyetleri İzmir İl Özel İdaresi'nce 'Çevre İzni veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi' bulunmaması gerekçesiyle durduruldu.
Koza Madencilik'e ait İzmir Dikili'de bulunan Çukuralan Maden İşletmesi'nin faaliyetleri İzmir İl Özel İdaresi'nce 'Çevre İzni veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi' bulunmaması gerekçesiyle durduruldu.
Yıllarca Koza Madencilik'e karşı davalar açan avukat Arif Ali Cangı kararın hükümetle cemaat arasındaki kavganın başladığı 17 Aralık tarihinden sonra gelmesinin 'Manidar' olduğuna dikkat çekerek, "17 Aralık çatışması ardından gelen böyle bir kapatma eylemi de buna göz yuman kamu personelini kurtarmaya yönelik bir kapatmadır diyebiliriz" diye konuştu.
Türkiye genelinde altın madeni cevheri çıkartılan 5 işletmesi bulununan Koza Altın'dan Kamuoyunu Aydınlatma Platformu'na Dikili ilçesine 25 kilometre uzaklıktaki Çukuralan Köyü yakınlarındaki maden işletmesinin kapatılması üzerine açıklama yapıldı.
Koza Altın'ın açıklamasında şu bilgilere yer verildi:
"Şirketimizin Çukuralan İşletmesi'ndeki faaliyetler İzmir İl Özel İdaresi'nce 'Çevre İzni veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi' bulunmaması gerekçesiyle durdurulmuştur. İdareden alınan yazıda da belirtildiği üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü'nün 20.02.2013 tarih ve 2896 sayılı ve 20.02.2014 tarihine kadar geçerli olan geçici faaliyet belgesi mevcuttur. Çevre izin ve lisans belgesiyle ilgili olarak istenen tüm gerekli belge ve bilgiler zamanında ilgili kurumlara iletilmiştir. Kamu tarafından Şirketimizden istenen ve zamanında tarafımızdan verilmeyen hiç bir eksik belge ve döküman bulunmamaktadır. Bununla birlikte faaliyetlerimize dayanak olan 11.03.2011 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu belgesi yürürlükte olup, hiçbir bir sorun bulunmamaktadır. Şirketimizin yüzde yüz yerli sermayeli tek Türk altın şirketi olduğunu, en çok vergi veren üçüncü özel sanayi kuruluşu olduğunu, her tür yasal mevzuata hassasiyetle uyduğunu ifade etmiştik. Bilindiği üzere işletmelerimiz Avrupa Birliği madenciler birliği tarafından dünya madenciliğine örnek olarak gösterilmektedir. Bugüne kadar şirketimiz tarafından yasal mevzuatın tüm gerekleri zamanında hassasiyetle yerine getirilmiş, yasalardan kaynaklanan haklarımız dışında hiç bir imtiyaz talebimiz de olmamıştır. İkibin kişiden fazla personelin görev yaptığı ve halka açık olan bir şirket olarak bu işlem nedeniyle tüm yasal yollara başvurulacaktır."
"ŞİMDİ KAPATILMASI MANİDAR"
Koza Altın'ın Bergama ve Ege Bölgesi'ndeki diğer işletmeleri için defalarca dava açan Ege Çevre ve Kültür Platformu'nun (EGEÇEP) avukatı Arif Ali Cangı, kararı 'Sürpriz ve manidar' olarak niteledi. Şirketin faaliyetleri durdurulan Çukuralan işletmesinin ÇED izninin iptali için 3 ayrı dava açan Avukat Arif Ali Cangı, 'Çevre İzni veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi'nin, 2009'da yürürlüğe giren bir yönetmelik ile Çevre Kanunu'na konulduğunu söyledi. İşletmenin 2009 yılında ÇED izni aldıktan sonra Nisan 2010'da faaliyete başladığını belirten Cangı, şöyle dedi:
"İşletmenin geçici faaliyet belgesi ile çalışmaya başladıktan en geç 6 ay sonra lisans belgesi almak için başvurması gerekiyor. Biz Çukuralan'da ÇED izni alındıktan sonra yürütmenin durdurulması için dava açtık. Ancak, aradan 1 yıl bile geçmeden kapasite arttırımına gittiler. Onun için ikinci davayı açtık. Mart 2011'de bir kez daha kapasite arttırımı için ÇED aldılar. Onlar üç kez ÇED aldı biz de 3 dava açtık. Ancak şirket her duruşmada yeni müdahiller bularak davanın keşif süresini uzattı. 3 yılın sonunda mahkemenin bilirkişisi ile keşfe gittiğimizde ortada ne topografya kalmıştı ne de korunacak bir bitki örtüsü. Dolayısıyla mahkeme bizim yürütmeyi durdurma istemimizi reddetti. Açtığımız davalar şu an temyiz aşamasında."
Ortada büyük bir zafiyet olduğunu ileri süren Cangı, kapatma kararının 17 Aralık'ta hükümetle cemaat arasında başlayan çatışmasının sonucu olabileceğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bu kapatma manidardır. Çünkü ya şimdiye kadar şirketin lisanssız çalışmasına göz yumuldu ya da bu lisans gözardı edildi. Her iki durumda da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir Valiliği ve İzmir İl Özel İdaresi başta olmak üzere tüm kamu görevlilerinin büyük sorumluluğu var. 17 Aralık çatışmasının ardından gelen böyle bir kapatma eylemi de buna göz yuman kamu personelini kurtarmaya yönelik bir kapatmadır diyebiliriz."
Özel İdare yetkilileri de, "Yasa ve yönetmeliklerin gereği yapıldı" demekle yetindi. - İzmir