Küçük Alima'nın Yeni Hayatı
Kamerun'dan, yeni bir yaşam umuduyla Avrupa'ya geçmek için İzmir'e gelen; yasadışı yollardan ülke dışına çıkmak isterken yakalanan Tamfu Nancy Nkeni'nin, tüberkülozdan hayatını kaybetmeden önce dünyaya getirdiği 17 aylık kızı Alima Kusti, artık bambaşka bir hayata başladı.
Kamerun'dan, yeni bir yaşam umuduyla Avrupa'ya geçmek için İzmir'e gelen; yasadışı yollardan ülke dışına çıkmak isterken yakalanan Tamfu Nancy Nkeni'nin, tüberkülozdan hayatını kaybetmeden önce dünyaya getirdiği 17 aylık kızı Alima Kusti, artık bambaşka bir hayata başladı.
Velayet işlemleri için bir yıldır mücadele veren dede Wılson Tamfu Gwei'ye bakanlığın olumlu yanıt vermesi üzerine, çocuk yuvasında kalan küçük Alima, ailesine teslim edildi. Önce Kamerun'a götürülecek olan küçük kızın, ardından teyzesinin kendisini evlatlık edinmesiyle ABD'de yepyeni yaşama başlayacağı öğrenildi. Bu arada büyük bir mucizenin gerçekleştiği ve Alima'ya, doğum sırasında annesinin taşıdığı HIV virüsünün geçmediği testlerde ortaya çıktı.
Dramlarla dolu bir hayat yaşayan Tamfu Nancy Nkeni, kaçak yollardan girdiği birçok Uzakdoğu ve Afrika ülkesinde kaldıktan sonra 2013 yılının Nisan ayında pasaportuyla Türkiye'ye giriş yaptı. Ülkesinde hamile kalan Nkeni, Avrupa ülkelerine, oradan da ailesinin yaşadığı ABD'ye gidebilmek için girişimde bulundu. Yasa dışı yollardan Yunanistan'a geçmek isteyen, ancak bunu yapamayıp yakalanan Tamfu Nancy Nkeni, İzmir'de yaşamak zorunda kaldı.
TÜBERKÜLOZA DA YAKALANDI
Kentte kaldığı süre içerisinde de maddi imkansızlıklar yüzünden, hamile olmasına rağmen fuhuş yapan Nkeni, HIV virüsü taşımasının yanı sıra, burada kaldığı sağlıksız koşullar sonrasında tüberküloz hastalığına da yakalandı. 2014 yılının Ağustos ayında Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bebeğini dünyaya getirdikten sonra, bir yandan da tüberküloz tedavisi gören Tamfu Nancy Nkeni, Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne alındı.
İZMİR'DE TOPRAĞA VERİLDİ
Nkeni, 2014 yılının Aralık ayında bir kez daha fenalaşınca tekrar aynı hastaneye kaldırıldı. Nkeni, burada hem HIV virüsünden, hem de tüberküloz hastalığından dolayı direnci kırılan vücudunun tedavilere cevap vermemesi üzerine geçen yıl ocak ayında öldü. Tamfu Nancy Nkeni'nin cenazesi, ailesinin yeterli maddi imkanının olmaması nedeniyle, 3 kişi tarafından İzmir'deki Paşaköprüsü Hıristiyan Mezarlığı'nda toprağa verildi.
HEM DEDE HEM DE BABA HUKUK MÜCADELESİ VERDİ
Kızı Tamfu Nancy Nkeni'nin ölümüyle büyük üzüntü yaşayan Wılson Tamfu Gwei, çocuk yuvasında kalan torununu almak için bakanlık düzeyinde girişimlere başladı. Bu arada Nkeni'nin hayatını kaybetmesinden 5 ay sonra ortaya çıkan Tenkeu Jean Jules, bebeğin babası olduğunu ileri sürüp, Aile Mahkemesi'ne avukatı Emine Sarı aracılığıyla dava açtı. Yapılan başvuruları inceleyen, Kamerun fahri konsolosluğuyla da bağlantıya geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bebeğin, büyükbabaya verilmesini uygun buldu.
Gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra büyükbaba Wılson Tamfu Gwei, çocuk yuvasında Alima Kusti adı verilen 17 aylık torununu, kendisinin de avukatı olan Emine Sarı ile birlikte teslim aldı. Torununa kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Wılson Tamfu Gwei, kızından geriye kalan küçük kızın çok değerli olduğunu, iyi bir eğitim ve hayat sürmesi için çaba göstereceğini söyledi.
ALİMA'NIN YENİ HAYATI BAŞLADI
Dünyaya gelip annesini tüberkülozdan kaybettikten sonra çocuk yuvasına konulan, Alima Kusti, 17 ayı burada geçirdi. Artık yavaş yavaş yürümeye başlayan küçük Alima'yı, görevliler hüzünlü duygularla ailesine teslim etti. Bu anlarda şaşkın ve uykulu olan Alima, çocuk yuvasından çıktığı sırada yeni yaşamına da başlamış oldu.
Ailenin küçük Alima'yı ilk olarak Kamerun'a götüreceği, burada yaklaşık 1 ay kaldıktan sonra resmi işlemleri tamamlayıp onu teyzesine evlatlık verecekleri öğrenildi. Teyzesinin de iyi şartlarda yaşaması ve eğitim görmesi için yeğenini ABD'ye götüreceği açıklandı. Bu arada büyük bir mucizenin gerçekleştiği ve Alima'ya, annesinin taşıdığı HIV virüsünün geçmediği testlerde ortaya çıktı. Ailenin Avukatı Emine Sarı, Alima'nın artık daha iyi koşullarda yaşamını sürdüreceğini, babasının açtığı davanın ise 'hukuki yarar yokluğundan' düşeceğini söyledi. - İzmir
