Küçük Esnaf AVM'ye Karşı Direnemiyor
Şanlıurfa genelinde peşpeşe açılan dev alış veriş merkezleri karşısında küçük ölçekli esnafın sıkıntı çektiği belirtiliyor.
Tüm Türkiye'de olduğu gibi Şanlıurfa'da da AVM'lerin sayısı hızla artıyor. Son bir yılda Urfa'da kapanan sadece bakkal sayısı 125. Buna karşın eskiden iki AVM varken peş peşe açılanlarla birlikte AVM sayısı bugünlerde 120'yi buldu. Küçük esnafın zor durumda olduğunu belirten odalar ve dernekler, esnaf için destek arayışında…
Alış Veriş Merkezleri (AVM) diğer büyükşehirlerde olduğu gibi Şanlıurfa'da da hızla yaygınlaşıyor. Vatandaş küçük esnaf yerine AVM'leri tercih etmeye başladı. Artık bakkal amcaya, aile kasabına, mahalle manavına uğrayanların sayısı her geçen gün azalıyor. Durum böyle olunca küçük esnafın da AVM'lere direnme gücü her geçen gün azalıyor.
ALTUN: 2014 YILINDA TERK EDENLERİN SAYISI 125'DİR
Şanlıurfa Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Mehmet Altun, son bir yıl içerisinde kapanan bakkal sayısının açılan bakkal sayısından çok fazla olduğunu söyledi. Açılan AVM ve şubelerinin birçok küçük esnafı öldürdüğünü belirten Altun, "Gelişen ve değişen tüketici alışkanlıkları sonucunda her ne kadar istemesek de yaşantımıza giren AVM'ler ve süper marketler Türkiye genelinde olduğu gibi ilimizde de küçük esnaflara yaşama şansı vermiyor. Önceleri ilimizde Yimpaş, Carrefour varken şimdilerde sadece Şanlıurfa merkezde 120'den fazla süper market ve şubeleri var. Bunlar kuruldukları mahalle ve sokakta tüm bakkal, kasap, manav, manifaturacı, giyimci, kırtasiyeci, temizlikçi vs. tüm esnaf ve sanatkâr grubunu öldürmektedir. Bakkallık herkes tarafından kolay bir meslek gibi görüldüğü için lise mezunu olan bir genç üniversite sınavlarında başarılı olamayan gençler 18–20 yaşından itibaren boşta kalıyorlar. Bunlar herhangi bir meslek edinmedikleri için vasıfsız kalıyorlar. Tornacılık, kaportacılık, berberlik, lokantacılık yapamazlar. Kendilerince en kolay gördükleri meslek olan bakkallığı seçiyorlar. Ayrıca 55–60 yaşlarında çeşitli kurumlarda çalışmış ve emekli olmuş vatandaşlar kahvehane köşelerinde oturmaktansa kendilerine bir bakkal dükkânı açıyorlar. Böylece dükkân kapatan ve dükkân açan sayısı hemen hemen eşit miktardadır. 2014 yılında odamıza gelip yeni kayıt yaptıranların sayısı, 121. Terk edenlerin sayısı 125'dir. Yetkililerin en azından bundan sonra kurulacak olanlara şehir merkezinde izin vermemesini ve şehrin en az 10 km dışında kurulması kanununu çıkarmasını istiyoruz. Buna karşılık tüm üyelerimizden de kendilerini sürekli yenilemelerini, değiştirmelerini çağın alışveriş şekline ayak uydurmalarını istiyoruz. Tüm esnaflarımıza hayırlı işler ve bol kazançlar dilerim" ifadelerini kullandı.
TUĞBAY: BU ÜLKEYİ AYAKTA TUTAN KÜÇÜK ESNAFTIR
AVM'lerin hem maddi hem de manevi anlamda topluma zarar verdiğini kaydeden Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) Başkanı Mehmet Tuğbay, "AVM'lerin zararları saymakla bitmez. AVM'lerin kanununda bir madde var o maddede şunlar geçiyor: 'AVM'ler şehir dışında olmalı, şehirden 10 km uzakta olması lazım.' Ne hikmetse belediyeler bunu geçmiş, esnafa kulak vermemiş. Hem STK'lar buna sessiz kalmış hem de belediyeler ve bunlar şehir merkezine yerleşmiştir. Bu AVM'lerin içinde yapılan etkinlikler olsun alışverişler olsun, şehir merkezinde ve mahallelerde bulunan esnafı fazlasıyla etkiledi. Bu etkilerin sonucunda birçok esnafımız kepenk kapatmaya başladı. AVM'lerde kendi alışverişini kendin yapıyorsun. Normal 3 katlı bir mağazada yaklaşık 25-30 kişi çalışırken şu andaki AVM'ler de baktığımızda her bir katta 3-4 personel çalışıyor. Personel kısıtlamasına girildiği zaman AVM'lerin istihdama ne katkısı var? AVM'ler açılıyor tamam, daha teknolojik daha modern ama baktığımızda 3-4 kişi çalışıyor. Burada istihdama sekte vuruyoruz. Bizim amacımız geçmişten savunduğumuz bir konu var. En azından AVM'lerin çalışma saatlerinin tekrardan gözden geçirilmesidir. Yani en azından hafta sonları esnafa saygı duyup kendilerine kısıtlamalar yapabilirler. Birçok insanımız bilir. Özelikle bizden yaşça büyük insanlar çok iyi hatırlarlar. Evimizin anahtarını teslim ettiğimiz fırınlar, berberler, bakkallar olsun şu anda zaten ortada yok. Bunları bir önce ön plana çıkarmamız lazım. Hem istihdama destek vermek hem aile ekonomisine destek vermek hem de temiz toplum yetiştirmektir. AVM'ler insanlarımızı birbirinden kopardı, bir muhabbet ortamı yok. AVM'lere gittiğiniz zaman ne mal sahibini tanırsınız ne de çalışanı. Bir tekstil mağazasına girdiğiniz zaman A'dan Z'ye her şeyi kendiniz seçiyorsunuz, kabine kadar kendiniz gidiyorsunuz. Esnafımız ise çay ikram eder, sizinle birebir ilgilenir, malda pazarlık yapar, orta yolu bulmaya çalışır. Burada her şeyden önce toplumsal ahlaki değerleri yozlaştırdı. Mahalle esnafının yanına gittiğinizde mahallenin derdini de paylaşırdınız, sorunları yapılması gerekenleri tartışıp, konuşurdunuz bir aile ortamı vardı. Bir sıcaklık ortamı vardı ama şimdiki AVM'ler de bunlar var mı? Bizim burada hükümetten de, yetkililerden de hem ilçe hem de il belediyesinden de istediğimiz küçük esnafa destek vermesi. Bu ülkede binlerce AVM varsa on binlerce küçük esnaf vardır. Bu ülkeyi ayakta tutan küçük esnaftır ve onları sahiplenmeliyiz" dedi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)