Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy "5. Geleneksel Cemaat Vakıfları İftarı"Na Katıldı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 5. Geleneksel Cemaat Vakıfları İftarına katıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 5. Geleneksel Cemaat Vakıfları İftarına katıldı. İstanbul'daki azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Ersoy, "İslamofobi körüklenmekte. Sizlerden isteğimiz, en az bizler kadar bunun karşısında durmanız, İslamofobiye karşı mücadelede kararlı adımlar atmanızdır" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Beyoğlu'nda özel bir otelde düzenlenen 5. Geleneksel Cemaat Vakıfları İftarına katıldı. İftara Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy'un yanı sıra eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem, organizasyonun bu yılki ev sahibi İstanbul Süryani Katolik Vakfı Başkanı Zeki Basatemir, Cemaat Vakıfları Temsilcisi ve Vakıflar Meclis Üyesi Moris Levi ve Rum, Ermeni, Yahudi, Süryani, Keldani, Bulgar, Gürcü, Karayim Vakıfları da katıldı. Programda bulunan vatandaşlar, okunan ezanla birlikte dualar eşliğinde oruçların açtı.
"Farklılıklarımız birlikte yaşamamızın önünde bir engel değildir"
İftarın ardından konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "İnsanlık medeniyetinin filizlendiği ve görkemli bir tarihe dönüştüğü topraklarda yaşıyoruz. Anadolu, bir arada yaşama kültürünün de vatanı olduğunu, tarihin sıfır noktası Göbeklitepe ile bize adeta haykırmıştır. Tarihi değiştiren bu arkeolojik yapı, farklı kültürlerin, üstelik din gibi son derece hassas bir değer için birlikte çalıştığını göstermiştir. Bu birliktelik tarihin akışını tamamen değiştirmiş ve farklılıklarımızın birlikte yaşamanızın önünde bir engel olmadığını göstermiştir. Birlik olduğumuz zaman ise hiçbir şey imkansız değildir. Anadolu diyor ki; bundan 12 bin yıl önce yaşayan insanlar birlik olduğu için bugün çok övündüğünüz o medeniyetiniz var. Ama o medeniyeti var eden anlayışı unutursanız ne kadar kırılgan bir zeminde olduğunuzu anlamanız uzun sürmeyecektir. Son 17 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bu toprakların bizlere anlattığı gerçekleri, ecdadımızın mirası ve inancımızın gereği olan hoşgörüyle başımızın üstünde tuttuk. Türk-İslam medeniyetinin tarih boyunca koruduğu, Yunus'un dilinde ses bulan 'Yaradılanı severim Yaradan'dan ötürü.' düşüncesinin, ayrımcılığın, ırkçılığın özellikle yayılmaya çalışıldığı günümüzde ne denli kıymetli bir emanet olduğunu daha iyi anlıyoruz. İşte burada sizlerle, farklılıklarımızın zenginlik olduğunu, insanlık paydasında aynı sofrada oturup, nimeti paylaşmanın güzelliğini birlikte idrak ediyoruz. Hz. Muhammed (S.A.V.)'in 'Veren el alan elden hayırlıdır' hadisi ile Hz. İsa'nın 'Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur' öğüdünün işaret ettiği aynı ulvi değerleri görmezden gelecek kadar körelmiş kalplere, Türkiye'deki birliğimiz ve beraberliğimizin yol gösterici olmasını diliyorum" dedi.
"İslamofobi'ye karşı hep birlikte güçlü adımlar atmalıyız"
Son yıllarda Avrupa'da artan İslamofobi faaliyetleri hakkında konuşan Bakan Ersoy, "Bizlerin beraberce oluşturduğu bu yaşam anlayışının, Avrupa'da tam tersi yönünde ilerlediğini üzülerek görmekteyiz. Eğitim, iş ve sosyal hayatta İslam'a ve Müslümanlara yönelik artan bir ayrımcılık, üstelik siyasi yetkililerin elinden ve dilinden uygulanmaktadır. İslamofobi körüklenmekte, Müslümanların inançlarını yaşama hakkı, kıyafetinden ibadetine tüm değer ve tercihleri baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Sizlerden isteğimiz, en az bizler kadar bunun karşısında durmanız, İslamofobiye karşı mücadelede kararlı adımlar atmanızdır. Bir arada bulunduğumuz bu iftar sofrasının huzurlu havasını, bütün insanlığın anlaması ve yaşamasını temin etmek, bunun için çalışmak hepimizin vazifesidir" şeklinde konuştu.
"Kim inancından dolayı zulme uğramışsa Türkler hep onların yanında olmuştur"
Farklı inanç gruplarının özgürlüklerini güvence altına almak adına yapılan çalışmalardan bahseden Bakan Ersoy, "Tarihe baktığımızda açık ve net gördüğümüz bir gerçek vardır. Kim, nerede ve ne zaman olursa olsun inancından dolayı bir zulme, bir haksızlığa uğramışsa sığındığı kapı, yönünü çevirdiği coğrafya Türkler ve Anadolu olmuştur. Türk-İslam medeniyetinin asırlardır dünyaya öğrettiği bu merhamet ve anlayış kültürü, bizlerin en değerli miraslarından biridir. Geçmişi ihya etmenin, inançlara saygı duymanın milli bir kimlik olarak asırlardır yaşatıldığı bu ülkede Musevilik ve Hıristiyanlık inançlarına ve onlara ait kültür varlıklarına ev sahipliği yapmayı, toplumsal ve kültürel zenginliğimizin bir nişanı olarak kabul ettik. Ülkemizdeki hoşgörü ikliminin ve birlikte yaşama kültürünün sadece sözde kalmadığını eylemlerimiz ve hizmetlerimizle gösterdik. İmkanlar dahilinde mümkün olan çalışmaları gerçekleştirmekten asla imtina etmedik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hususta gösterdiği derin hassasiyet hepimizin malumudur. Gerek Başbakanlığı gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde kendilerinin ortaya koyduğu irade neticesinde çözümler üretilmiş, çok değerli adımlar atılmıştır. 2003-2014 yılları arasında toplam 1029 taşınmaz malın cemaat vakıfları adına tesciline, 21 taşınmaz malında cemaat vakıflarına bedelinin ödenmesine karar verilmiştir. Ayrıca, 5737 sayılı Vakıflar Kanununa 27 Mart 2018 tarihinde eklenen geçici 13. madde kapsamında kalan mezarlık ve ibadethane vasıflı 55 taşınmazın mülkiyeti 4 Süryani vakfına devredilmiştir. Diğer taraftan cemaat vakıflarınca atıl vaziyette kullanılmayan okul vasıflı hayrat taşınmazlar, gelir getirici akara dönüştürülmektedir. Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce, farklı dinlere mensup vatandaşlarımız tarafından kullanılan ibadethaneler onarılmaktadır. Yine Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasının sağlanarak gelecek kuşaklara aktarılması için gerekli çalışmaları uluslararası koruma ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirmektedir" ifadelerini kullandı.
Bu yıl 5'incisi düzenlenen "Geleneksel Cemaat Vakıfları İftarı", Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a hediye takdim edilmesinin ardından sona erdi. - İSTANBUL