Kültürlü Çocuklar Otizmli Çocuklarla Bir Araya Geldi…
Özel Bursa Kültür Okulları önceki gün 'Arkadaşımdan Öğreneceğim Çok Şey Var' projesi kapsamında Mina Otizmle Yaşam Derneği'ni ağırlayarak Otizm gerçeğine dikkat çekti.
Eğitim öğretimle birlikte gerçekleştirdiği kültürel, sosyal ve sportif etkinliklerin yanı sıra sosyal sorumluluk projelerini de hayata geçiren Özel Bursa Kültür Okulları, bu kapsamda Mina Otizm Derneği üyeleri ile bir araya geldi.
Doğuştan gelen ve yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olan otizmle ilgili toplumsal farkındalık oluşturma amacıyla Mina Otizmle Yaşam Derneği ile ortak bir etkinliğe imza attı. Özel Bursa Kültür Okulları Özlüce Kampüsünde gerçekleşen etkinliğe Otizmli çocuklar ile Kültürlü çocuklar katıldı. Birbirleriyle selamlaşan ve oyunlar oynayan çocuklar ortaya keyifli görüntüler çıkardı.
Programda bir sunum yapan Mina Otizmle Yaşam Derneği Başkanı Canan Cihan Kılıç, Özel Bursa Kültür Okullarına bu kaynaşmaya imkan sağladığı için teşekkür etti. Erken tanının önemli olduğunu vurgulayan Kılıç, "Erken teşhis otizm tedavisinde çok önemli bir işleve sahip olsa da pek çok çocuk geç dönemde tanı aldığı için ciddi gelişim sorunları yaşıyor" dedi.
Proje kapsamında okullara gidip normal gelişim gösteren sağlıklı çocuklarla otizmli çocukları kaynaştırma ve otizmle ilgili bilinç oluşturma amacında olduklarını ifade eden Kılıç şunları söyledi: "Otizm, dünyada 68 çocuktan birinde görülebilen bir rahatsızlık. Ülkemizde de toplam nüfus içerisinde 0-18 yaş grubu aralığında yaklaşık 352 bin birey otizmli. Toplam nüfus içerisinde ise sayı 1 milyon 142 bini buluyor. Bu durumdan etkilenen aileleri de katarsak ortaya büyük bir tablo çıkıyor. Madem aynı toplumda yaşıyoruz hep birlikte yaşayabilmenin yollarını bulmalıyız. Bizler eğitim kurumu değiliz ama özel eğitimi desteklemeye çalışıyoruz. Çıkış noktamız aile ve kadınlar. Otizmli çocuklarla daha çok anne ilgileniyor ve bizde anneyi motive edecek çalışmalar yapıyoruz."
Otizmi başına gelmeyenin farkında olmadığı bir rahatsızlık olarak niteleyen Kılıç, kendisinin de otizmli çocuğu olduğunu belirtti. Kılıç son olarak şunları söyleyerek sunumunu tamamladı: "Ben de otizmli çocuğu olan bir anneyim, sıkıntılarımız çok. Anlatmakla olmuyor yaşamak lazım. Allah kimsenin başına vermesin. Devletle kurumlar arasında bağ sorunumuz var. Henüz bakir bir alan otizm ve kimse farkında değil. Erken tanıyla birlikte özel eğitim başlar ve ayda en az 40 saat bu devam ederse çocuklarımızı topluma daha çabuk ve daha rahat kazandırabiliriz. Şu an maalesef özel eğitim sadece 8 saat. Bunu geliştirebilmeliyiz."
Sunumun ardından Otizmli çocuklar, şiirler okuyup çeşitli müzik aletleriyle performans sergilediler.
