Küme düşmenin kaldırılmasında siyaset tartışması
Süper Lig'de küme düşmenin kaldırılması tartışma yarattı.
Süper Lig'de küme düşmenin kaldırılması tartışma yarattı. TFF'nin Süper Lig'de küme düşmenin kaldırılması kararını siyasetin etkisiyle aldığı düşünülüyor.Korona salgını nedeniyle gecikmeli olarak tamamlanan Süper Lig'de ani bir kararla küme düşmenin kaldırılmasının yankıları sürüyor. Karar açıklandıktan sonra bir alt lige düşmesi gereken takımlar MKE Ankaragücü, Yeni Malatyaspor ve Kayserispor'un temsilcilerinin kararın alınma sürecindeki katkıları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, milletvekillerine ve siyasilere teşekkür etmesi ise tartışmaları daha da alevlendirdi.
Kararı DW Türkçe'ye değerlendiren Habertürk Spor Yazarı Serdar Ali Çelikler'e göre bu takımların sezonda Süper Lig'de kalmasını sağlayan Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) kararının arkasında siyasi baskı olduğunu savuyor ve TFF Başkanı Nihat Özdemir'i eleştiriyor.
Çeliker, "Kendi söylediğinin ve dahi savunduğu kararların tam aksini alan bir yapı var. Nihat Özdemir, tarihin gördüğü en etkisiz ve federasyonu tamamen yüksek futbol memuriyetine çevirmiş bir başkan olarak hatırlanacak maalesef. Şak diye emrettiler, o da tak diye yaptı. Kimin emrettiği belli. Küme düşmeyen takımlar kime teşekkür ettilerse karar da onlardandı" ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki sene ligin 21 takımla sıkışık takvimde oynanacak olmasının, futbolun kalitesini ve kulüplerin özellikle Avrupa mücadelelerini olumsuz etkileyeceğini düşünen Çelikler, 2021 ve 2022 yıllarında başlayacak uluslararası turnuvalar nedeniyle de alınan kararın etkilerinin en az 3 sezon süreceğini savunuyor.
Süper Lig maçlarının yayıncı kuruluşu Digitürk'ün Spor İçeriklerinden Sorumlu Grup Başkanı Saad Saleh Al-Hudaifi ise kararın kendilerine bildirilmeden alınmasından dolayı rahatsızlıklarını dile getirirken "Karara saygı duyuyoruz, onlarla birlikte çalışmaktan da mutluyuz fakat bunun, resmi bir şekilde bize sorulmasını isterdik, verilerle onlara dönmek isterdik" açıklamasını yaptı.
Futbol Erdoğan'ın oynadığı bir oyundur
Gazeteci Mustafa Hoş da alınan kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın futbola müdahalesi olduğunu, futbolun popülaritesini kendi partisi ve ideolojisi için kullandığını savunuyor. Hoş, Futbol Federasyonu'nun son başkanlarının iktidara yakın işadamları olması nedeniyle kararların bu ilişkilerin etkisiyle alındığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Durum böyle olunca Türkiye'de futbol sahada değil saha dışında oynanmaktadır. Ligden düşmenin kaldırılması tamamen siyasi bir karardır. Küme düşen Malatya, Kayseri ve Ankaragücü takımlarının bulunduğu şehirlerin son 2018 seçimlerinde Erdoğan'a verdiği oylara bakalım: Malatya 69,2, Kayseri 70,3, Ankara 51,5. Erdoğan'ın yeniden seçilmek için her oya ihtiyacı olduğu da bir gerçektir. Kısaca Türkiye'de futbol sadece Tayyip Erdoğan'ın oynadığı diğerlerinin seyrettiği bir oyundur."
"Yayıncı kuruluş sözleşmeyi feshedebilir"
Spor hukukçusu Avukat Mert Yaşar ise kararda hukuki bir sorun olduğu görüşünde. Yaşar, "Lig bittikten sonra küme düşmenin kaldırılmasının sebebi ve amacı gerçekçi değil ve hukuka aykırı. TFF'nin takdir yetkisi var, ancak yetkisi sınırsız değil. Denetime açık, hesap verilebilir olmalı" dedi.
Avukat Yaşar, yayıncı kuruluşun karar nedeniyle maç sayısı ve prodüksiyon bütçesinde yaşanacak değişiklik nedeniyle sözleşmenin uyarlanmasını talep edebileceğini ve hatta sözleşmeyi feshedebileceğini de belirtiyor.
"FIFA siyasetin müdahalesine göz yumuyor"
Kararın siyasi olduğunu vurgulayan Yaşar, FIFA'nın mevzuatını uygulaması durumunda, TFF'ye ceza vermesi gerektiğini söyledi. Ancak FIFA'nın TFF'nin her daim siyasetin etkisinde olduğunu bilmesine rağmen buna ses çıkarmadığını vurgulayan Avukat Yaşar, bu yüzden FIFA'nın TFF'ye müdahale edeceğini sanmadığını da sözlerine eklediti.
Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve UEFA Tahkim Kurulu Üyesi Avukat Levent Bıçakçı da konu hakkında DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı. Bıçakçı, kulüp başkanlarının cumhurbaşkanı ve siyasilere teşekkür etmelerinin, UEFA kanadında siyasetin futbola müdahalesi olarak kanıt kabul edilip TFF'ye cezai bir yaptırıma gidilemeyeceğini, bu açıklamalar nedeniyle TFF'nin üyeliğinin askıya alınması veya Milli Takımın EURO 2020'ye, kulüplerin Avrupa kupalarına gidememesi gibi durumların yaşanmayacağını ifade etti.
Volkan Ağır
(c)
