Kürdistan Hukukçular Derneği'nden Anlı'ya Ziyaret
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, kendisini ziyarete gelen Kürdistan Hukukçular Derneği heyetini ağırladı.
Kürdistan Hukukçular Derneği Eş Başkanı Gülşen Özbek, Serhat Eren ve yönetim kurulu üyeleri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı'yı ziyaret etti. Dernek Eş Başkanı Serhat Eren, Anlı'yı yeni görevinden dolayı tebrik etti.
DERNEĞİMİZ 'KÜRDİSTAN'DAN DOLAYI KABUL EDİLMEDİ
Kürdistan Hukukçular Derneği Eş Başkanı Serhat Eren, dernekleri için valiliğe resmi başvuruda bulunduklarını ve yaklaşık bir buçuk ay önce tüzüklerini de Diyarbakır Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü'ne verdiklerini dile getirdi.
"Başvurumuzun kabul edileceğini umuyorduk ama buna ilişkin bize gelen cevap 'Kürdistan' isimli bir dernek kurulmayacağına ilişkin bir yazıydı" diyen Eren, şu an itibariyle henüz dava açılmadığı için dernek üzerinden fiilen çalışmalarını yürüttüklerini ifade etti. Dernek olarak Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler ile zaman zaman ortaklaşacakları bir takım faaliyetler olacağını belirten Eren, "Bu çerçevede hem ileriye dönük yapacaklarımız konusunda sizinle konuşmak hem de halkımızın temel toplumsal hukuk sorunlarıyla ilgili üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirebilmek kapsamında sizlerden öneri ve görüş almaya geldik" şeklinde konuştu.
100 YIL GECİKMİŞ BİR ÖRGÜTLENME
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı da "Kendimi dernek kurucularınız arasında sayıyorum" diyerek sözlerine başladı. Geç kalınmış ve uzun süredir beklenilen bir örgütlenme olduğunu belirten Anlı "Belki de 100 yıl gecikmiş diyebiliriz" dedi.
"Kürtlerin her noktada örgütlenmeleri, her noktada kendi örgütlerini yaratmaları son derece kıymetlidir, anlamlıdır" diyen Anlı,"Diğer parçadaki Kürtler de bu noktada ciddi bir örgütlülüğe itiliyor. Hem Rojava'da olsun, hem Başur'da olsun bu aslında Ortadoğu'da taşların yerine oturması demektir. Bu yapılan yanlışların ve hataların düzeltilmesi ve bundan sonra Kürtlerin bulundukları ülkeye daha fazla katkı sunması anlamına da geliyor" şeklinde konuştu.
Derneğin ismine yönelik uygulamayı "Türkiye'nin aslında buna hazır olmadığını göstergesi" olduğunu belirten Anlı, "Aslında diğer ülkeler de buna hazır değil. Ama nihayetinde bir arada yaşayacaksak milyonlarca insan varsa, milyonlarca insan kendisini bir şekli ile bir kimliğe ait hissediyorsa, bir dili kullanıyorsa, bir yaşamı paylaşma noktasında ortaklaşmışsa, bunun örgütlü yapıları da olacak. Bu örgütlü yapılarda kimseye karşı, kimsenin aleyhine değil, ister mesleki, ister toplumsal, ister siyasal, ister hangi ihtiyaç alanına göre olursa olsun bir örgütlenme ve o örgütlenme yapının faaliyetlerinin yürütme temelindedir. O açıdan bir an önce bunun giderilmesi lazım" dedi.
'KÜRDİSTAN' İSMİ BENİMSENMELİ VE KABUL EDİLMELİ
"İsme dönükte alerjiden arınmak lazım" diyen Anlı sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Başbakanın kendisi Diyarbakır'da, yani bu derneğin bulunduğu şehirde, Amed'te meydanda bulunan insanların ve televizyonları karşısındaki milyonlarca izleyicinin önünde bu ismi bir coğrafik terim olarak kullandı. Başbakana serbest, Kürt Hukukçulara yasak olması da doğru değil. Eğer bir hukuk varsa, bir an önce Kürdistan'ın ismi benimsenmeli, kabul edilmeli ve iade edilmelidir. Bunun için derneğin çalışmaları bu çerçeveden başlangıç itibariyle bence son derece anlamlı oldu. Kürdistan ismini ilk kullanan böylesi bir örgütlenme oldu. Ayrı bir anlam ve değerlidir. Bunu yaşatmalıyız"
