Küre Dağları Saklı Cennet Gibi
Vadilerinden yamaçlarına, akarsularından kanyonlarına kadar sonbaharın her tonunu olanca güzelliğiyle taşıyan Küre Dağları, rengarenk görüntüsüyle saklı bir cennet gibi ziyaretçilerini etkiliyor.
ÖZGÜR ALANTOR - Vadilerinden yamaçlarına, akarsularından kanyonlarına kadar sonbaharın her tonunu olanca güzelliğiyle taşıyan Küre Dağları, rengarenk görüntüsüyle saklı bir cennet gibi ziyaretçilerini etkiliyor.
Kastamonu ve Bartın arasında kalan Küre Dağları Milli Parkı, yaklaşık 37 bin hektar alanıyla her mevsim olduğu gibi sonbaharda da ziyaretçileri kendisine çekiyor.
Şelaleleri, akarsuları, kanyonu ve vadisiyle her mevsim pek çok yerli ve yabancı turistin geldiği Küre Dağları, ağaçları, ağaçlardan rengarenk dökülen yapraklarıyla doğaseverler ile fotoğraf tutkunlarına seyrine doyumsuz manzaralar sunuyor.
Orman içi çayırlar, yamaçlarda bulunan ormanlar, kırsal dokuyla bütünleşen yerleşim alanları bulunan milli park, biyolojik çeşitliliğiyle de ziyaretçileri cezbediyor.
Küre Dağları'nın alt kısımlarında renk cümbüşüne doyan ziyaretçiler, sonbaharın son aylarında yüksek kesimlerde kar sürprizi ile karşılaşıyor.
Yamaçların alt kısımlarındaki ağaçlar sarıdan kırmızıya kadar çeşit çeşit renge bürünürken, üst kesimlerde beyaz bir kar örtüsü görülüyor.
Endemik bitkileri, yaban hayatı ve otantik değerleriyle Küre Dağları Milli Parkı, doğa yürüyüşü, foto safari, av ve yaban hayatı gibi aktivitelere de imkan sağlıyor.
Dört mevsim ayrı güzellik sunan milli park, sonbaharda yeşil, sarı ve kırmızının tonlarının birleşmesiyle adeta bir tabloyu andırıyor.
" Kastamonu, doğal güzellikleri ve tarihi yapısıyla görülmeye bir şehir"
Kastamonu Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet İshak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti" seçilen Kastamonu'nun dolu dolu bir yıl geçirdiğini söyledi.
Kentin, deniz turizminden doğa turizmine kadar ziyaretçilerine çok çeşitli alternatifler sunduğuna işaret eden İshak, "Kastamonu doğal güzellikleri ve tarihi yapısıyla görülmeye değer bir şehrimiz." dedi.
Küre Dağları'nın adeta saklı cennet olduğunu vurgulayan İshak, "Kastamonu ve Bartın arasında kalan Küre Dağları Milli Parkı, her mevsim ziyaretçilerine akarsuları, kanyonları, vadileri ve şelaleleri ile doyumsuz güzellikler ve manzaralar sunmakta. Bölge, sonbaharda ise ayrı bir güzelliğe bürünmekte." diye konuştu.
Ziyaretçilerin bölgede çok sayıda aktivite yapabileceğine dikkati çeken İshak, Küre Dağları Milli Parkı'nın yaban hayatı, endemik bitkileri, otantik değerleriyle ön plana çıktığını, ziyaretçilerin doğa yürüyüşü ile foto safari yapma imkanı bulduğunu anlattı.
Bölgede alternatif turizmin ön plana çıktığını dile getiren Mehmet İshak, "İnsanlar artık deniz-kum tatilinden sıkılmaya başladı. Bu nedenle alternatif tatil seçenekleri arıyorlar. Doğal güzellikleri ile bakir bir bölge konumundaki Kastamonu, bu konuda ön plana çıkıyor. Bölgenin güzellikleri anlatılmaz, insanların gelip görmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İshak, Küre Dağları'nda bulunan kanyonların görülmeye değer olduğunun altını çizerek, "Valla ve Horma kanyonlarımız dünyaca ünlü. Buralar da Küre Dağları'ndaki görülmeye değer yerler arasında." dedi.