"Kürt Halkı Üzerinde Zulüm Devam Ediyor"
Prof.Dr.Gencay Gürsoy, 34 kişinin öldüğü Uludere olayının Kürt halkı üzerindeki son zulüm olduğunu savundu.
Mardin'de konuşan Prof.Dr. Gencay Gürsoy, Şırnak'ın Uludere İlçesi'nin Irak sınırında düzenlenen ve 34 kişinin öldüğü hava operasyonunun Kürt halkı üzerindeki son zulüm olduğunu savunarak, "Kürt halkı üzerine uygulanan devlet zülmü, bugün son örneklerinden biridir. Başka boyutlarda, bu zulüm devam ediyor" dedi.
Hayatını kaybeden KADEP Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi'nin Şırnak'ın Cizre İlçesi'ndeki cenazesi ile Uludere'nin Irak sınırında düzenlenen hava operasyonunda ölen 34 kişinin anma törenine katılmak üzere Mardin'e gelen BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Prof.Dr. Gencay Gürsoy, sanatçılar Süavi ve Ferhat Tunç, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Cizre'de Şerafettin Elçi'nin cenazesine katıldıktan sonra Uludere'ye geçeceklerini belirten Prof.Dr. Gürsoy, şöyle konuştu:
"Bundan tam 1 yıl önce Roboski katliamını yaşadık. Türkiye ve dünya tarihinde eşine az rastlanır, Kürt halkı üzerine uygulanan devlet zülmü, bugün son örneklerinden biridir. Başka boyutlarda, bu zulüm devam ediyor. Buna karşı bugüne kadar Kürt halkından beklenen direnme, Türk kesiminden de barıştan, demokrasiden, insan halklarından, eşitlikten yana güçlerin daha da genişleyeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl, 2013 bu mücadelenin ağırlığı içinde geçecektir. Öyle görünüyor ki, daha çok sefer buraya gelip gideceğiz ve buradan da batıya giden gelen olacaktır. ve bu mücadele, barış ve demokratik Kürt halkının kimlik haklarını yaşama hakkını, kendi kendini yönetme hakkını, kendi dilini konuşma hakkına kavuştuğu bir günü, 2013 yılında umuyorum ki yaşacağız."
Şerafettin Elçi için Ankara'da düzenlenen cenaze törenine de değinen Prof. Dr. Gürsoy, "Türkiye'nin kaderi bu; cenazelerde bir araya geliniyor. Tabii ki 'Cenazelerde de bir araya geliniyor' denilemez. Birbirlerine şaşı bakarak, siyasi liderler aynı safta duruyorlar. Bu şekilde duracaklarına hiç katılmasınlar daha iyi. Umuyorum ki önümüzdeki dönemlerde Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi durum, özellikle dış politika, bölge dinamikleri bakımından, koşullar zor ki beraberliği ister istemez daha da ete kemiğe büründüreceğine inanıyorum" dedi.
"TÜRKİYE DIŞ POLİTİKASI BİZE GÖRE EN BÜYÜK SAKARLIK"
Prof.Dr. Gürsoy, Türkiye'nin Suriye'de uyuguladığı politikaları 'Sakarlık' olarak değerlendirirken, "Suriye'deki rejimi, elbette halka uygulanan zulmü eleştirmeye hakkımız vardır. Ama Suriye'de özellikle azınlıkların, gayri müslimlerin Kürtler'in özel durumu, kendi kendine, kendini yönetme hakkına saygılı bir dış politikaya dönmek gerekiyor. Oysa Türkiye, Suriye'de kışkırtıcı siyasetine devam ediyor. Bu en büyük Kürt kesimini barındıran Türkiye'deki barışı ve demokrasiden yana, insan haklarından yana güçlerin toparlanmasıyla ancak düzene girebilecek süreç" dedi.
"ŞERAFETTİN ELÇİ, HAKKI İLE ELÇİLİK YAPTI"
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da, Süryaniler olarak Noel Bayramı'nı kutladıkları bir dönemde, çok acı bir haberle yıkıldıklarını söyledi. Dora, siyaset adamı, Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Şerafettin Elçi'nin yıllardan bu yana Kürt sorununu çözüm noktasında şaşmaz bir siyasetle, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözümlenmesi noktasına katkı sunduğunu anlattı. Dora, şöyle devam etti:
"Hakkikatten soyismindeki gibi hakkı ile elçilik yapan, çok değerli demokratik insanımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Bugün cenazeye katıldık. Bütün Elçi ailesi ve Kürt halkının başı sağolsun. Hepimizin başı sağolsun. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Üzüntümüz büyük. Son seçimlerde biliyorsunuz emek demokrasi ve özgürlük bloğunda beraber seçilmiştik. Tabie hepimiz öleceğiz. Ölümün önünde kimse duramaz. Erken bir ölümdü. Ülkenin kendisine ihtiyacı vardı."
AA,NG(GG/İD) - Mardin
