Kurt: Yahudiler Kirli Bir Sicile Sahiptir

Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırının ardından bozulan Türkiye-İsrail ilişkisi yeniden 'normalleşme' adı altında gündemde. Hükümetin İsrail'le bir anlaşma taslağı üzerinde çalıştığı ve Mavi Marmara'da hayatını kaybedenlere 20 milyon dolar tazminat ödenmesi ve İsrail'den Türkiye'ye doğalgaz borusu döşenmesi bu anlaşmanın iskeletini oluşturduğu yönünde iddialar var. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Ömer Çelik'in, İsrail'le Türkiye arasındaki 'normalleşme' süreci kapsamında yürütülen görüşmelere ilişkin "İsrail devleti ve halkı Türkiye'nin dostudur" açıklaması başta iktidara yakın çevreler olmak üzere herkese soğuk duş etkisi yaptı. Bu gelişmelerin hemen ardından İsrail'in nasıl bir devlet olduğu yeniden tartışılmaya başlandı. Adolf Hitler'in 'Yeryüzünün zehirli mantarları' olarak tanımladığı Yahudiler gerçekten bütün kötülüklerin merkezinde midir? Kur'an-ı Kerim Yahudilerin sıfatlarını ve özelliklerini nasıl tanımlamaktadır. Siyonizm neyi amaçlıyor? Müslümanlarla, Yahudiler arasındaki ilişki nasıl olmalıdır? Bu ve buna benzer soruları Gazete İpekyol olarak, Yahudilerle ilgili kitap çalışması yapan Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der) Şanlıurfa Şubesi Başkan Yardımcısı Hacı Kurt'a sorduk.

Yahudilik, Musevilik, İsrail, Siyonizm gibi kavramlarla sık sık karşılaşıyoruz. İnsanlar bazen bunların çok farklı anlamlara geldiğini düşünüyor. Bize biraz Yahudiliğin tarihini, nasıl başladığını anlatır mısınız?

Yahudilerle ilgili benim bir kitap çalışmam vardı. 63 noktada Kur'an-ı Kerim Yahudiliğin tanımıyla ilgili bir çalışmamız oldu. Anadolu Gençlik Derneğinin merkezine gönderdim. Yayınlamak için inceleyecekler. O maddelerden 17 tanesini sizinle paylaşayım. Yahudiler hakkında biz özellikle tarih kitaplarına baktığımız zaman Yahudilerin kimler olduğunu, nerelerden geldiğini ilişkin bazı bilgilere ulaşma imkanımız vardır. Yahudilerin Yakup Aleyhissselamın evlatları olduğu, onun soyundan geldikleri Kur'an-ı Kerim'le sabit olan bir gerçektir. Hz. Yakup Aleyhisselamın bir ismi de İsrail'dir.

Ne demek İsrail?

İsrail İslam literatüründeki lügat anlamıyla Allah'ın kulu manasında. Fakat Yahudilerin kendi kaynaklarında geçen tarifiyle Allah ile güreş yapıp da Allah'ı yenen, sırtını yere getiren pehlivan manasında. Onlara muharref Tevrat kaynaklarında Yakup Aleyhisselamın İsrail ismiyle Allah'a güreş tuttuğu Allah'ı yendiği ve Allah'ın sırtını yere getirip de ondan sonra istemiş olduğu şeyleri ona kabul ettiği belirtiliyor. Nedir bunlardan bir tanesi? Bizi dünyada seçkin bir kul yapacaksın. Buna benzer dayatmalar var orada. Tamamen muharref, haşa Allah ile kul arasındaki ilişkiye edep bakımında miskali zerre kadar alakası olmayan bir iddiadır bu. Yahudiler, Roma İmparatorluğu döneminde uzun bir esaret hayatı yaşamışlar. Yüzyıllarca sürgün hayatı yaşamışlardır. İsra Suresine baktığımızda bunu görmekteyiz. Bunlar yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaklar. Cenabı Allah kulları arasından bazılarını gönderip cezalandıracaktır. Bir tanesi Yahudilerin Roma putperestleri tarafından cezalandırılması, sürgün edilmesi var. Babil'e sürgün edilmişlerdir. Uzun bir tarihten sonra Yahudilerin arasında yeniden öz yurda dönme fikri bir siyasi gelişim olarak ortaya çıkar.

Devlet kurma fikri onunla mı başlıyor?

Evet, onunla başlar. Siyonizm onunla başlar. 1870'li yıllarda bir Macar Yahudi'si olan gazeteci ve aynı zamanda haham olan Theodor Herzl'in çalışmaları neticesinde Yahudiliğin, Siyonizm'le yeniden bir atak yapma, yeni bir ideoloji geliştirme, Tevrat'ın özellikle Kabala dediğimiz, içinde birçok kul efsanesi olan yani hahamların yazmış olduğu kitaba dayanmak suretiyle yeni bir isim altında Siyonizm örgütünü kurmuşlardır. Ellerinde geniş sermayeler vardır. Bu insanlar günümüzde dahi bu konumlarını muhafaza etmektedirler. Basın ellerinde, dünyadaki parasal ve finansa yön veren dolar ellerinde. Amerikan Merkez Bankası Yahudilerin elindedir. Sanat dediğimiz ama sanattan çok uzak olan sinema ellerinde, Hollywood ellerinde. Bu insanlar işte bu yönleriyle insanlara tahakküm edebilmektedir. Sömürü alanlarını genişletmekteler. Rotary, Masonluk gibi kurmuş oldukları birçok derneklerle insanlara şirin görünerek insanları sömürebilme teşkilatlarını kurmuşlardır. Biz en iyisi Kur'an-ı Kerim'den Yahudileri tanımaya çalışalım.

Nasıl tanımlıyor Kur'an-ı Kerim?

Cenab-ı Allah, Kur'an-ı Kerim'de bize Yahudileri tanıtırken 63 konuda Yahudilerin haktan saptıklarını, Cenab-ı Allah'ın gerek zatına gerekse de onun göndermiş olduğu peygamberlere karşı isyanlarda bulunduklarını bize anlatmaktadır. Mesela onlardan bir tanesi, Kur'an-ı Kerim'de Yahudilerin peygamber öldüren bir millet olarak bize tanıtılmaktadır. Ayetin mealini de okuyayım. 'Verdikleri sözlerinden dönmeleri, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve kalplerimiz kılıflıdır demelerinden dolayı başlarına türlü belalar verdik. Onların kalpleri kılıflı değildir. Tam aksine inkarları sebebiyle Allah onların kalplerini mühürlemiştir. Pek azı hariç, onlar artık iman etmezler.' Daha başka birçok ayeti kerime vardır. Ben sadece bir tanesini dile getirdim. Yahudi, Kur'an-ı Kerim'de peygamber katili olan kirli bir sicile sahiptir. Başka bir ayeti kerimede Müslümanlara en şiddetli düşman olarak Cenab-ı Allah onu bize tanıtmaktadır. Mesela Maide Suresi'nin 82. ayetinde Cenab-ı Allah diyor ki, 'Ey Muhammed (ASV) andolsun ki, iman edenlere karşı düşmanlık bakımından, yani Müslümanlara karşı insanların en şiddetlisi olarak hiç şüphesiz sen Yahudi ve Allah'a ortak koşanlar bulacaksın.' Cenab-ı Allah, Müslümanların düşmanlarını tanıtırken insanlar içerisinde, insan tinetli olarak, AdemAleyhisselamın evlatlarından gelmiş fakat içindeki kin, buğz, haset ve bütün kötülük duygularının esir aldığı en şiddetli düşman olarak önce Yahudileri tanıtmakta sonra Allah'a şirk koşanları. Cenab-ı Allah hakikaten insan baktığı zaman Yahudi kimliğini çok güzel bir şekilde deşifre etmektedir. Halbuki, Yahudi de Allah'a inanmakta. Yahudi'de ahiret inancı vardır. Yahudi, cennet-cehenneme inanmaktadır. Müslümanlar da bu inançlar vardır. Ama şirk ehlinde cennet-cehennem inancı yok. İkinci bir alem, dünyadan sonra başka bir aleme göç etme, hesaba çekilme inancı yoktur. Müslümanlar gibi Allah'a inandıkları halde, tabi inanma şekilleri farklıdır. Müslüman, Allah'ı tevhitle bilir fakat Yahudi Allah'a kötü sıfatlar izafe eder. Hızır Aleyhisselamı ona oğul olarak tanıtır.

Başka ne gibi ayetler var Yahudilerle ilgili?

Kur'an-ı Kerimde bu insanların lanetlenmiş oldukları hakkında ayeti kerime var. Başka bir cürüm dosyaları, Asrı Saadette efendimizin nübüvvet, risalet dönemi yeni başladığında Müslümanlar çoğalmaya başlamışlar. Efendimiz Medine'yi Münevvere'ye hicret etmiştir. Orada devletini kurmuştur. Kendisi hem İslam Peygamberi olarak dinin başında hem de devletin başkanı. Ondan sonra gelen dönemlerde ise halife vardır. Müslümanlar devletini Medine'de kurmuştur ve ayetler hala gelmektedir. Daha önceleri Medine'yi kendi siyasi hareket alanı olarak gören o günkü Yahudiler yaşamaktaydı. Beni Kurayze, Beni Kaynuka onun ötesinde Hayber şehrinde Yahudiler yaşamaktaydı. Bunları siyasi otoriteleri İslam'ın güneşi karşısında zayıflayınca yeniden başka oyunlara giriştiler. Ne yapalım dediler. Müslüman gibi görünelim fakat dinimizi, kimliğimizi belli etmeyelim. Yani burada nifak hareketini başlatmak istediler. Söylemek istediğim budur. Yani içi Yahudi, kafir fakat dışı Müslüman. Camiye gelmekte, gazaya gitmekte fakat içi hala Yahudi. İslam aleminde efendimizle beraber başlayan ilk münafık hareketini başlatanlar Yahudilerdir.

Yahudiler, Müslümanların nefret etmesi gereken kişiler midir?

İnsanın şahsi değil, insanın sahip olduğu sıfatlar nefret edilir veya sevilir. Bir Yahudi kendi havrasında, ticaretinde, iyi bir komşuluk hali sergilemekte, kimseye de kötülüğü yoktur, iyi bir komşudur, iyi bir tüccardır o zaman ben bu Yahudi'den niye nefret edeyim?

Bazı Müslümanlar şu ayrıma gidiyor. Siyonizm ayrıdır, İsrail devleti ayrıdır diyorlar. Buna ilişkin ne diyorsunuz?

İsrail devleti Siyonizm'in ürünüdür. Bugün Filistin topraklarında her ne kadar Birleşmiş Milletlerde İsrail diye bir devlet üye ise de bu benim kendi kanaatim, bu kadar terör estiren insanların, insanları cenderen geçiren, insanlara bu kadar zulüm, işkence, hakaret, terör estiren bir örgüt nasıl bir devlet olabilir? Buna devlet demek acaba caiz mi, değil mi, bunu sorgulamamız lazım. Bunu hakikaten siyasilerin masaya yatırıp da araştırmaları lazım. Bu kadar dünya üzerinde katliam yapan, kötülük yapan, terör estiren, çocukları kesen, öldüren, insanların mallarını gasp eden, milyonlarca insanı yurtdışına sürgüne gönderen, her tarafta fitne ve fesadın merkez noktasında olan, bir milletten teşekkül, bir oluşum devlet olabilir mi? Eğer devlet ise, o zaman terör devletidir. Bugün Filistin topraklarını işgal eden bir örgüt vardır, rejim vardır. İsmine dünya dilinde İsrail devleti söylenmektedir. Fakat bu insanların yapmış olduğu bu cürüm ve kabahatler miskale zerre vicdan sahibi bir kimse kabul edemez. Bakara Suresinin 74. ayetinde 'Kalpleri taştan daha kara olan bir millettir' diyor. Maide Suresi 43. ayette 'Dönek olan bir millettir' diyor. Ondan sonra Haşr Suresi 13/14.ayette 'Korkak bir millettir' diye buyuruluyor.

Neden korkaktırlar?

Çok korkak bir millettir. Mesela ben basından dinlemiştim. Mavi Marmara baskınında, biz uluslararası sularda basıldık. O terör devletinin 'bu benim kara sularımdır' diye tarif ettiği yere girmemişti. Akdeniz'deki serbest sularda dolaşan Mavi Marmara Gemimize hücum ettiler. 10 tane şehit verdik. Yardım götürenler oradaki ablukayı delmek isteyen sivil toplum kuruluşları. Amaçları ekmek, pirinç, şeker, gıda maddeleri ve sağlık maddeleri götürmekti. Silah falan hiçbir şey yok. Yukarıdan helikopterle iniş yaptıklarında Müslümanları karşılarında gördükleri zaman af buyurun altlarına pislemişlerdir. Basında bunun görüntüleri yayımlandı. Yani bu kadar korkaktırlar. Kur'an-ı Kerim'e bakalım yine. Kur'an-ı Kerim'in Haşr Suresinde bunların korkak oldukları anlatılıyor. Peki onlar bugün bu kötülüğü nasıl yapmaktalar? Bizde bugün Kur'an'a ve İslam'a bağlı ruh kalmadığı için onların öne çıkmaları bundan gelmektedir. Bunlar ellerindeki taşlarla tanklara direnen çocuklardan korkacak kadar korkaktırlar. Çocuğun elinde taş, diğeri tankın içinde, paletler içinde her tarafı zırhlı olduğu halde yine de korkak insanlardır.

Yahudiler için genel bir tanımlama var mı? Nasıl bir millettirler gibi?

Kur'an-ı Kerim'in tabiriyle ırkçı bir millettir. Hain olan sinsi bir millettir. Dünyaya ziyadesiyle düşkün olan, maddeci bir millettir. Faiz ve haram yollarla insanların mallarını ve paralarını ellerinden alan zalim bir millettir. Bunların hepsi Kur'ani tabirlerdir. Tevrat'ı elleriyle değiştiren bir millettir. Allah'ın göndermiş olduğu kitabı bizatihi kendileri kalem oynatarak değiştiren bir millettir. Allah'a karşı hain bir millettir. Yaptıkları suçlarından dolayı Cenab-ı Allah onların bir kısmını domuza çevirdiği bir millettir. Yine maymuna çevrilen bir millettir. Lanetlenmiş bir millettir. Musa Aleyhisselama bize put yap teklifini yapan, edepten yoksun bir millettir. Cenab-ı Allah Musa Aleyhisselamı onlara bir kurtarıcı olarak gönderdi. Musa Aleyhisselam onlara öncü oldu. Allah'ın yardımıyla Kızıl Denizi geçtiler. Firavun arkadan geldi, deniz yarıldı. 'Biz yakalandık ya Musa' dediler. 'Önümüz deniz, arkamız Firavun. Nasıl yapacağız' dediler. Musa Aleyhisselam Allah'ın inayetiyle asasını denize vurdu. Deniz yarıldı. Bir değil 12 tane yol, cadde açıldı. Her caddeden bir kabile geçti. Kabileleri çoğalmıştı orada. Yakup Aleyhisselamın 12 tane oğlu vardı orada. Her oğuldan bir boy türedi Mısır'da. Irkçı oldukları için de her boy kendi ırkını savunmaya başladı. Amca çocukları olmalarına rağmen her boy kendi ırkını tasvip eden bir felsefeye sahipti. Bunların hepsi Kur'an-ı Kerim'le sabittir. Hatta bir tefsirde gördüm. Diyelim A grubu A yolundan geçiyor. B grubu B yolundan geçiyor. 'Eyvah, hani diğerleri' dediler. Caddeler burada ama arada su var. Onların bu endişesine karşı Cenab-ı Allah o yollar arası bu sefer ara menfezler açtı. Yani bir tünelden geçerken insanlar diğer tünelden geçen insanların geçtiğini gördü. Cenabı Allah onları karşı tarafa geçirdi. Geçtiler, durdular, Firavun geldi. Denizi açık görünce o da denize yürüdü. Cenab-ı Allah onların gözü önünde yüzyıllarca onlara işkence eden düşmanlarını boğdurdu. Erkek evlatlarını kesen, kızlarını kendisine köle yapan, hizmetçi yapan Firavuni olan düzeni askerleriyle denizde boğdu. Bunu gözleriyle gördüler. Biraz yürüdüler. Puta tapan bir kavme rastladılar. 'Ya Musa biz de puta tapmak isteriz' dediler. Bu kadar cahilce. Bu put mu sizi denizden kurtardı? Allah kurtardı. Yani bu derece cahil bir millettir.

(Kaynak: Gazeteipekyol)

Şanlıurfa Yerel Yaşam Güncel Haberler