Lale Karabıyık: "Üniversite Sınavında 100 Puanı Geçemeyen Aday Sayısı Bir Yılda Yüzde 308 Arttı"
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarıyla ilgili "Üniversite sınavında 100 puanı geçemeyen aday sayısı bir yılda yüzde 308 artmıştır. Bu başarısızlık MEB’in sorumluluğundadır" dedi.
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarıyla ilgili "Üniversite sınavında 100 puanı geçemeyen aday sayısı bir yılda yüzde 308 artmıştır. Bu başarısızlık MEB'in sorumluluğundadır" dedi.
CHP Bursa Milletvekili Karabıyık yaptığı yazılı açıklamada, üniversiteye giriş sınavı sonuçlarının eğitim sisteminin içinde bulunduğu durumu net bir şekilde yansıttığını belirtti.
Temel Yeterlilik ve Alan Yeterlilik Testi sonuçlarının öğrenciler arasında eğitimde yaşanan makas ve başarı düzeylerinin önemli bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Karabıyık, "YKS'ye giren 3.008.287 öğrenciden yüzde 3,2'si yani yaklaşık 96 bin öğrenci 100 puanı aşamamıştır. Önceki yıllarda 100 puanı geçemeyen aday sayısı 2019'da 18 bin, 2020'de 15 bin, 2021'de 23 bin idi. 2022'de sınava giren aday sayısı 2021'den 615.004 fazladır; ancak 100 puanı geçemeyen aday sayısı bir yılda yüzde 308 artmıştır" dedi.
"1 MİLYON 523 KİŞİ 15 NET YAPAMADI"
Karabıyık, "Üniversite giriş sınavlarındaki başarısızlık ve soruları doğru yapma oranlarına baktığımıza, bu sonuçlar bir neslin yok edildiğinin belgesi niteliğindedir. Bu yıl da baraj puanlarının olduğu varsayılırsa sınava giren 3.008.287 adaydan 1.523.741'i 170 barajını geçememiştir. Başka bir ifade ile 120 sorudan yaklaşık 15 net yapamamıştır. Bu başarısızlık MEB'in sorumluluğundadır" ifadelerini kullandı.
"FIRSAT EŞİTLİĞİ ÖNEMLİ"
Eğitimdeki eşitsizliklerin derinleştiğine işaret eden Karabıyık, şu açıklamayı yaptı:
"Ülkemizde çocuklar ve gençler, nitelikli eğitime erişebilen bir azınlık ile, nitelikli eğitime erişemeyen çoğunluk olarak ayrışmış durumdadır. Çözüm, orta ve uzun vadeli doğru politikaların hazırlanması ve acilen uygulanmaya başlamasıyla mümkün olacaktır. Bireylerin sosyo-ekonomik çevrelerinden bağımsız olarak kaliteli eğitime erişimini sağlayacak politikalar fırsat eşitliğini geliştirmek için son derece önemlidir. Böylece sadece zengin olanlar değil, toplumdaki tüm çocuklar ve gençler, kaliteli eğitime erişebilecektir. Tüm okullarda eşit ve kaliteli eğitimin sunulması ile aslında yoksulluğun anne-babadan çocuğa transfer edilmesi de önlenebilir. Öğrenciler ve veliler umutsuzluğa kapılmasın. İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizde de belirttiğimiz gibi, iktidarımızda eğitime yeterli kaynak aktaracağız. Tüm çocuklarımızın eşit şart ve imkanlarda eğitim almalarını sağlayacağız."