Letonya Dışişleri Bakanı'ndan Türkiye'ye Övgü ve Ukrayna Desteği
Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braze, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki arabuluculuk rolünü ve Türkiye-Letonya ilişkilerini değerlendirdi. Braze, Türkiye'nin Karadeniz Tahıl Girişimi'ndeki önemini vurguladı ve Letonya'nın Türk turizmini artırma isteğini belirtti.
Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braze, Rusya- Ukrayna Savaşı kapsamındaki arabuluculuk çabaları hususunda "çok yetenekli bir güç" olarak nitelendirdiği Türkiye'nin, Karadeniz Tahıl Girişimi ve esir takası konusundaki rolünün çok önemli olduğunu belirtti.
Braze, AA muhabirine, Türkiye-Letonya ilişkileri ve Rusya- Ukrayna Savaşı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ile Letonya'nın "sorunsuz ve mükemmel" bir ilişkiye sahip olduğunu vurgulayan Braze, "Aramızda 100 yıldan daha uzun bir ilişki var. Letonya 106 yaşında. Türkiye 101 yaşında. Yani ilişkimiz Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana sürüyor. Türkiye'de olmak harika." dedi.
Braze, Türkiye'nin turizm açısından ünlü olduğunu belirterek, "Letonyalılar, özellikle de aileler için en popüler destinasyonlardan biri. İnsanlar buraya gelmeyi seviyor. İnsanlar Türkiye'yi biliyor. İstanbul uzun hafta sonları için çok popüler, yani deniz tabii ki ama diğer kısımlar da var. Letonya'da da daha fazla Türk turist görmek istiyoruz." diye konuştu.
Rusya- Ukrayna Savaşı'na ilişkin Braze, "Bu, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşıdır ve Birleşmiş Milletler (BM) tüzüğünü ve ülkeler arasındaki ilişkilerde var olan tüm uluslararası hukuk ilkelerini ihlal eden bariz bir saldırganlıktır. Dolayısıyla hem Türkiye hem de Letonya olarak, Ukrayna'ya askeri ve askeri olmayan çeşitli şekillerde yardım etmenin yanı sıra toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı ilkesinin çarpıcı olmasını sağlamak açısından Ukrayna'nın yanında olduğumuz çok açıktır." ifadelerini kullandı.
Braze, Ukrayna'nın BM tüzüğünün 51. maddesi uyarınca kendini savunduğunu kaydederek, "Dolayısıyla hepimizin Ukrayna'yı desteklemeye devam etmesi çok önemlidir." dedi.
Türkiye'yi Rusya-Ukrayna Savaşı kapsamındaki arabuluculuk çabaları konusunda "çok yetenekli bir güç" olarak tanımlayan Braze, Karadeniz Tahıl Girişimi ve esir takası hususunda Türkiye'nin rolünün çok önemli olduğunu vurguladı.
Braze, "Savaş esirleri Rusya'da hapsedilmiş durumda ve onlara erişim yok. Korkunç koşullar var. Dolayısıyla Rusya'nın bu insanlık dışı uygulamalara son vermesini, çocukları ve savaş esirlerini iade etmesini ve uluslararası hukuka saygı göstermesini sağlamak için Türkiye'ye ve diğer ülkelere güveniyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklediklerini belirten Braze, şu ifadeleri kullandı:
"Ayrıca ticari ilişkilerin de gelişmekte olduğunu görüyoruz. Her iki taraftan da kaldırdığımız pek çok engel oldu. Türkiye Ticaret Bakanı'nın (Ömer Bolat) da söylediği gibi ilişkilerde yeni bir aşamaya geçildi. Bu çok iyi bir şey. ve elbette Rusya'ya yönelik yaptırımlar konusunda, Türkiye'nin Rusya'nın belirli kabiliyetlere sahip olmamasını sağladığını açıkça bildiğimiz konular var. Bu bağlamda Türkiye ile bir dizi başka konuda da çalışmayı dört gözle bekliyoruz."
Braze, İsrail'in Filistin'e saldırılarına ilişkin, "İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu" söyleyerek, "Ancak aynı zamanda bu hakkı uluslararası insancıl hukuka uygun uygulama yükümlülüğü de vardır. Yani sivillerin acı çekmemesini, çocukların ölmemesini ve bu meşru müdafaa sürecinde ikincil zararların olmamasını sağlamak." dedi.
İsrail'in tehdit ettiği Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücünün (UNIFIL) faaliyetlerine de değinen Braze, "Bu gücün korunması son derece önemlidir. UNIFIL sınırdaki mavi çizgidedir ve orada kalacaktır. Dolayısıyla buna saygı duymak önemlidir. İşte biz de bu noktadayız." diye konuştu.
Braze, ülkesinin ateşkesi "tamamen" desteklediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"ABD, Fransa, Katar, Mısır, Türkiye ve diğer ülkelerin Orta Doğu barışı için barışçıl yollarla çözüm ve yol bulma çabalarını tamamen destekliyoruz. Dolayısıyla sadece rehinelerin serbest bırakılmasını değil, daha geniş kapsamlı bir barış çabasını temin etmek açısından da paralel süreçler söz konusudur. Hem İsrail'in hem de 'uygulanabilir' bir Filistin devletinin yan yana barış içinde yaşaması için iki devletli çözümü tam olarak destekliyoruz."
