Libya Devlet Yüksek Konseyi: Darbe ihtimali nedeniyle anayasasız bir başkan seçimine dair korkularımız var
Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri, Libya'nın 24 Aralık seçimlerinde, darbe ihtimalinden dolayı ülkede bir anayasa olmadan başkan seçilmesine ilişkin "gerçek korkuları" olduğunu söyledi.
Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Halid el-Mişri, Libya'nın 24 Aralık seçimlerinde, darbe ihtimalinden dolayı ülkede bir anayasa olmadan başkan seçilmesine ilişkin "gerçek korkuları" olduğunu söyledi.
Mişri başkent Trablus'ta basın mensupları ile yaptığı toplantıda, Libya'da 24 Aralık'ta yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Libya'daki yasama organı DYK'nın Başkanı Mişri, " Libya'da darbe gerçekleşmesi ihtimali nedeniyle anayasasız bir başkan seçilmesine ilişkin gerçek korkularımız var." dedi.
Ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in seçim kanununda hile yoluyla seçimlere girme çabasında olduğuna işaret eden Mişri, "Çifte vatandaşlığı bulunanlar ve askeri şahsiyetlerin seçimlere katılmasına izin vermeyi reddediyoruz." diye konuştu.
Mişri, Halife Hafter'in siyasi müttefiki Akile Salih'in başkanlık ettiği Tobruk Temsilciler Meclisi'nin (TM) de, "yasama organı değil siyasi taraf olduğunu ve anayasa komisyonu kararıyla feshedilmiş bir kurum olduğunu" söyledi.
DYK Başkanı ayrıca, Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Saih'i de, 24 Aralık seçimlerinde başkan adayı olabilme konusunda Hafter'i savunmakla suçlayarak, şöyle konuştu:
"Çifte vatandaşlığı bulunanların adaylığını reddediyoruz. Sayın Saih, Hafter'i çaresizce savunuyor ve Hafter'in başka bir uyruğu olmadığını, sadece ABD Yeşil Kartına sahip olduğunu söylüyor. Askerlerin adaylığı için de, 'Güney Amerika ülkelerinden birinde bunun örneği var' dedi. Bu absürt bir savunma. Bizim için örnek değil. Demokratik hiçbir ülkede asker doğrudan başkanlığa aday olamaz."
"Türkiye ile imzaladığımız anlaşma olmasaydı bugün seçimlerden bahsedemezdik"
Öte yandan, Türkiye'nin Libya hükümetiyle imzaladığı anlaşmalar çerçevesinde meşru hükümete verdiği desteği de değerlendiren Mişri, şunları söyledi:
"(Hafter'in) Trablus saldırılarına karşı Türkiye ve Katar hariç tüm ülkeler gözünü yumdu. Türkiye ile imzaladığımız anlaşma olmasaydı bugün Libya'da seçimlerden bahsedemezdik."
Libya'da seçim karmaşası
Libya'da seçimler için zaman daralırken, TM ve DYK'den oluşan taraflar, başkanlık ve parlamento seçimlerinin hukuki altyapısını belirleyecek kanunda bugüne kadar uzlaşı sağlayamadı.
TM Başkanı ve Halife Hafter'in siyasi müttefiki Akile Salih, ilk olarak 8 Eylül'de tek taraflı şekilde başkanlık seçimlerine ilişkin bir kanun çıkardığını açıklamıştı.
Salih'in Mecliste oylamaya sunmadan ve DYK'ye başvurmaksızın çıkardığı, bu kanun DYK tarafından reddedilmişti. Söz konusu kanun, çifte vatandaşlık ve askeri pozisyon engeli gibi başkanlık adaylığı kriterlerine uymamasına rağmen Hafter'in seçimlere girmesinin önünü açıyordu.
Son olarak TM, 4 Ekim'de tek taraflı çıkardığı bir diğer kanunla, parlamento seçimlerinin başkanlık seçimlerinden bir ay sonra yapılacağını duyurmuştu.
BM öncülüğündeki Siyasi Diyalog Forumunun Kasım 2020 toplantılarında, her iki seçimin de 24 Aralık'ta yapılmasına karar verilmişti.