Lisinia'da 20 milyon lavanta ve adaçayı fidesi üretilecek
BURDUR'daki Lisinia Doğa Proje alanında 20 milyon lavanta ve adaçayı fidesi üretilecek.
BURDUR'daki Lisinia Doğa Proje alanında 20 milyon lavanta ve adaçayı fidesi üretilecek. Proje sorumlusu Öztürk Sarıca, "Geçen yıl itibarıyla 14 milyon fide üretmiştik. Şu an tekrar fide dikimine başladık. Bu yılki hedefimiz 20 milyon fideye ulaşmak" dedi.
Başta Göller Yöresi olmak üzere Türkiye'de az su tüketen ürünlerin yetiştirilmesi ve üretilmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında Burdur'un Karakön köyü yakınlarında kurulu Lisinia'da lavanta, kekik ve adaçayı fidelerinin üretimi yapılıyor. Proje sorumlusu Öztürk Sarıca, "Lisinia'da Türkiye'nin ve Lisinia'nın dikim alanlarındaki lavanta, kekik ve ada çayı fidelerini üretiyoruz. Geçen yıl itibarıyla 14 milyon fide üretmiştik. Bunun yarısını kendi arazilerimize diktik. Geri kalan kısmının bu yıl kasım ayında Türkiye ve yurt dışına satışları yapılacak" dedi.
Ürettikleri fideleri 12-14 aylık olmadan satmadıklarını aktaran Sarıca, "Şu an tekrar fide dikimine başladık. Bu yılki hedefimiz 20 milyon fideye ulaşmak. 'Lavandula intermedia', 'Lavandula angustifolia'nın türlerinin yanı sıra İskoç ve Fransız lavantalarını, kekik ve ada çayı türlerinin tamamının fidelerinin üretimini yapıyoruz" diye konuştu.Sarıca, bu yolla ülke ekonomisine katkı sağladıklarını ve susuz yetişen aromatik bitkilerin yaygınlaşmasını çok önemsediklerini belirtti. Sarıca, sözlerine şöyle devam etti: "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aromatik bitkilerin yetiştiriciliği, aromatik bitkilerin ürünlerinin tedavi amaçlı kullanımı konusunda oldukça yol kat edildi. Özellikle kekik başta olmak üzere, çörtük yağı ve bunun yanında lavanta ve diğer ada çayı yağları çok fazla kullanılır hale geldi. Özellikle ülkemizde üretiminde ciddi anlamda yol kat edilmiş olan kekik ve ada çayı üretiminde ülkemiz ve dünyadaki sağlık sektörüne ciddi katkılarda bulunuyoruz. Doğal antibiyotik noktasında kekiğin çok fazla kullanılıyor olması, bunun yanında ada çayı ve lavantanın da yaygınlaşması ülkemizin tıbbi ve aromatik bitkilere geçişinin biraz daha hızlı olması gerektiğini gündeme getiriyor."Doğal ve aromatik bitkilerin her geçen gün doğal tedavilerde çok fazla yerini aldığını aktaran Sarıca, "Özellikle aroma terapilerin gün geçtikçe artıyor olması tıbbi aromatik bitkilerin ülkemizde daha fazla üretilmesi gerektiğini ve ekonomik kazancının daha da yüksek olduğunu Türk çiftçisine anlatmamız gerekiyor. Bu amaçla buradaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.