Lösemi tedavisi gören oğlu hastanede, baba minibüste yaşıyor
Antalya'da, lösemi tedavisi gören 10 yaşındaki Muhammed Can Ergül'ün annesi Hülya Beşkardeş oğluyla birlikte hastane odasında, babası Mehmet Ergül ise 1,5 aydır hastane önündeki minibüste yaşıyor.
Emekli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını söyleyen baba Ergül, "Tedavi masrafı şimdiden 25 bin liraya ulaştı. Çocuğumuzun hastalığını bıraktık, bu parayı nasıl toparlarız, onu düşünüyoruz" dedi.
5 yıl önce boşanan Hülya Beşkardeş ile Mehmet Ergül çiftinin çocukları Muhammed Can'ın bir süre önce vücudunda morluklar ile karnında şişlik oluştu. Anne Beşkardeş, 1,5 ay önce düğün için gittikleri Van'da oğlunu hastaneye götürdü. Yapılan tetkikler sonunda küçük çocuğun lösemi (kan kanseri ) olduğu ortaya çıktı. Doktorlar Van'da tedavinin yapılamayacağını söyleyerek aileyi Antalya'ya sevk etti. Elmalı'da yaşayan baba Mehmet Ergül de haberi alır almaz Antalya'ya gelerek, tedavi için hastane araştırmaya başladı.
"EVLADIM İÇİN KATLANMAK ZORUNDAYIM"
Anne baba, çocuklarını özel bir hastaneye götürdü. Hastaneye yatırılan Muhammed'in tedavisine başlanırken anne de oğluyla birlikte kalmaya başladı. Mehmet Ergül ise hastane önüne getirdiği minibüsünü, kendisine ev yaptı. 1,5 aydır minibüste yaşayan Ergül, "Oğlum hastane odasında, ben de minibüste yaşıyorum. Marketten aldığım hazır gıdaları yiyorum. Çay demliyorum, patates ve yumurta haşlıyorum. Burada yaşamaya çalışıyorum. Elimde, avucumda yok. Emekli maaşımla geçinmeye çalışıyorum. Direneceğiz başka yapacak bir şeyimiz yok. Burada yaşamak zor olsa da yapacak bir şeyim yok. Evladım için katlanmak zorundayım. Evladım için canımı vermeye hazırım. Hastane masrafı şimdiden 25 bin liraya ulaştı. Nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Çocuğumuzun hastalığını bıraktık, bu parayı nasıl toparlarız onu düşünüyoruz" dedi.
"TAZE SEBZE, MEYVE, ET TÜKETMESİ LAZIM"
Çocuğunun günlük ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandıklarını söyleyen anne Hülya Beşkardeş de "Oğlumun sürekli ayakları ağrıyor ve vücudunda morluklar oluşuyordu. Sürekli uyumaya başlamıştı ve karnında şişlik oluşmuştu. Van'daydık o sırada, hastaneye götürdük. Orada kan kanseri teşhisi konuldu ve bizi buraya sevk ettiler. 1,5 aydır çocuğumla birlikte hastanede kalıyorum, babası da hastane önünde minibüste kalıyor. Haftada 1 gün eve çıkmasına izin veriyorlar. Onda da sürekli olarak taze sebze, et ve balık gibi yiyecekleri tüketmesi lazım" diye konuştu.
"250 LİRA NAFAKA DIŞINDA GELİRİM YOK"
Hastane masraflarını nasıl ödeyeceklerini bilmediklerini söyleyen Beşkardeş, "Hiçbir gelirimiz yok, tedavi masraflarımız şimdiden 25 bin liraya kadar ulaştı. Nasıl ödeyeceğimizi bilemiyorum. Akrabalarımıza, çevremize söyledik. Babasından aldığım 250 lira nafaka dışında bir gelirim yok. Onunla da burada oğlumun isteklerini karşılamaya çalışıyorum" dedi.