Haberler

Lütfü Bey'i Değil Hataylıları Cezalandırıyor"

Abone Ol

Beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Genel Sekreter Gürsel Tekin ve Hatay Milletvekilleri ile Hatay'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı ziyaret etti.

Beraberinde Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Genel Sekreter Gürsel Tekin ve Hatay Milletvekilleri ile Hatay'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı ziyaret etti. Burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hatay mitinginde Hatay Büyükşehir Belediyesini eleştirmesine değinen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan Hatay'a geldiğinde sanki Türkiye'nin hiçbir sorunu yokmuş gibi Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin faaliyetleri ile ilgili yoğun bir eleştiri yaptı. Oysa az önce Sayın Başkanımız da ifade etti. Borçlar belediyeye verildi, nimetler ise başka yerlere devredildi. Bir Başbakanın önce kendine şu soruyu sorması lazım; neden borçları belediyeye yüklüyorsunuz? Nimeti neden başka yerlere gönderiyorsunuz? Bir Belediye Başkanı ayrım yaptığı zaman olmaz. Bir Başbakanın da seçildikten sonra ayrım yapmaması lazım. Ayrım yaparsa Hataylıları cezalandırır. Sonuçta cezalandırdığı kişi Lütfü bey değil, Hataylılar oluyor. Sonuçta Vali de, Belediye Başkanı da Hatay için çalışıyor. Sonuçta hepimizin bir ortak paydası olmalı. Ülkenin çıkarları... Ülkenin çıkarları için hepimizin beraber hareket etmesi lazım" diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANININ TEMİZ OLMASI LAZIM'

Ziyaretin sonunda Lütfü Savaş'ın plaket ve Hatay'a üretilen ürünlerden bir set hediye ettiği Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen mitinge geçti. Burada yaklaşık 3 bin kişiye hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa giderken vatandaşların iyi düşünmeleri gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Bir kez yetmez, iki kez yetmez, düşüneceğiz... Nasıl bir cumhurbaşkanı seçmemiz gerekiyor? Bayrağımızı, ülkemizi, vatanımızı temsil edecek bir kişi olması lazım cumhurbaşkanı... Bir; cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır. Cumhurbaşkanının bütün siyasi partilere eşit mesafede olması, bir siyasi kimliği olmaması lazım. İki, cumhurbaşkanının bilgi birikiminin iyi olması lazım. Ülkesini sevmesini, vatandaşını sevmesi lazım. Onun için cumhurbaşkanı vatanını, milletini seven birisi olması lazım. Herhangi bir vatandaşını tekmelettirmemesi lazım. 'Al ananı da git' dememesi lazım. Hiçbir vatandaşını ötekileştirmemesi lazım. Cumhurbaşkanın hem Batı'da, hem Doğu'da saygınlığı olması lazım. Madem ki ülkemi, bayrağımı temsil edecek; cumhurbaşkanının saygın olması, ağırlığı olması, çok konuşmaması, az ve öz konuşması lazım. Ortadoğu'yu görüyorsunuz, Suriye'yi görüyorsunuz, Müslüman kanı akıyor. Irak'ı görüyorsunuz. IŞİD denen terör örgütü Müslümanları katlediyor. Gazze'yi görüyorsunuz çoluk, çocuk, kadın demeden pek çok Müslüman katlediliyor. Ortadoğu'da barışı ve huzuru sağlamanın yolu o bölgede ağırlığı olan, Ortadoğu'yu iyi bilen birisi olması lazım. Cumhurbaşkanlarının halkına yalan söylememesi lazım. Yalancıdan cumhurbaşkanı olmaz, yalancıdan başbakan olmaz. O nedenle cumhurbaşkanlarının güven vermesi lazım. Her ortamda doğru konuşması ve halkına yalan söylememesi lazım. Cumhurbaşkanlarının bir özelliği daha var. Mademki beni, bizleri temsil edecek, bayrağı, ülkemi temsil edecek; cumhurbaşkanın temiz olması, arı ve duru olması lazım. Cumhurbaşkanının arkasında kirli bir leke olmaması lazım."

'ORTADOĞU'DA AKAN KANIN SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR'

14 siyasi parti bir araya gelerek aday gösterdikleri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun tarafsızlığı ve dürüstlüğü konusunda endişe duyulmayacağını, destekledikleri adayın İslam İşbirliği'ni yönetmiş, Filistin'e barışı getirmiş, bu nedenle Kudüs Devlet Nişanı almış birisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Diyorlar ki 'Ekmeleddin İhsanoğlu siyasetçi değil.' Siyaset, cumhurbaşkanının görevi değildir. Siyaset, siyasi partilerin görevidir, yeri de TBMM'dir. Çankaya'ya oturacak adamın sıcak siyasette yeri yoktur. Yeri olduğu zaman vatandaşları ayırır, tarafsızlığını kaybeder. Onun için dedik ki 'Siyasi kimliği öne çıkan birisinin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaması lazım. Cumhurbaşkanı olacak kişinin vatandaşlarını Alevi, Sünni, Laz, Kürt, Çerkez diye bölmemesi lazım. Buradan söylüyorum, Recep Tayyip Erdoğan duysun. Sen vatandaşlarını bölüyorsun. Suriye'de, Irak'ta yaptığını Türkiye'de yapmak istiyorsun. Ne kadar bağırırsan bağır, ne kadar ayırırsan ayır, bu millet bölünmeyecek. Hatay barışın ve uygarlığın kentidir. Hatay'dan söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan; sen de duy Allah'ımız, Peygamberimiz, kitabımız bir, Ehl-i Beytimiz bir. Bölünmemeye karar verdik. Ülkemizi, insanımızı, vatanımızı bayrağımızı seviyoruz. Çünkü biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Müslümanların bulunduğu bir bölgede Ortadoğu'da kan akıyor. Birisi saldırıyor 'Allah Allah' diye, öbürü öldürüyor 'Allah Allah' diye. Ortadoğu'da Müslüman kanı akıyorsa, cihatçıların eline TIR'larla silah gönderen Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ortadoğu'da akan kanın sorumlusudur. Müslüman dünyasında akan kanın sorumlusu olan biri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturabilir mi? Oraya oturduğu gün kavga çıkacaktır bu ülkede... Oraya oturduğu gün Türkiye kendisini Ortadoğu bataklığının içinde görecektir. Kardeşlik mi istiyorsunuz, huzur mu istiyorsunuz? O zaman 'Ekmeleddin İhsanoğlu' diyeceğiz. Ortadoğu'yu bilen birisi. Sadece biz istemiyoruz Ekmeleddin İhsanoğlu'nu bütün dünya istiyor. 'Türkiye neden bu halde' diyorlar. Türkiye'nin bütün komşularıyla barış ve huzur olması lazım. Müslüman dünyasında kan akmaması lazım. O nedenle Ortadoğu'da sözü geçen, ağırlığı olan birisinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması lazım."

'MEZHEP ÇATIŞMASINI BAŞLATMAK İSTİYOR'

Türkiye'de 1,5 milyon Suriyeli'nin bulunduğunu ve bunların dilenerek, yasa dışı işler yaparak yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını öne süren Kılıçdaroğlu, Suriye'de barışın yolunun İhsanoğlu'ndan geçtiğini belirterek, Erdoğan'a eleştirmeye devam etti. Kılıçdaroğlu "Dış politikasını mezhep çatışması üzerine yaptı. Suriye'de insanları öldürülüyor. Şimdi aynı şeyi Türkiye'de yapmak istiyor. Bunu yapan adama 'Vatana ihanet etmiş' denir. Buna izin vermeyeceğiz. Sözde Irak Şam İslam Devleti. Kendisini orada birisi halife ilan etmiş. Bizde de halifeliğe soyunan birisi var. O da kendi ülkesinde aynı şeyleri yapmak istiyor. Mezhep çatışmasını, etnik kimlik çatışmasını başlatmak istiyor" dedi.

'IŞİD, ERDOĞAN'I REHİN ALDI'

Musul'daki başkonsolosluğun etrafının IŞİD terör örgütü tarafından sarıldığı sırada Ankara'ya bilgi verildiği ve Başbakan Erdoğan'ın da teslim olmalarını söylediğini öne süren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Benim konsolosluğumun önündeki bayrağımı bir terör örgütü kimin rızasıyla indirdi? Recep Tayyip Erdoğan rızasıyla indirdi. IŞİD'e 'Terör örgütü' diyemiyor. Kendisi IŞİD'e, El-Kaide'ye TIR'larla silah göndermedi mi? Bunların hepsini CHP ispat etmedi mi? Mahkemeye yasak kararı getirtmiş 'Bilgiler dışarı çıkmayacak' diye. Recep Tayyip Erdoğan şunu unutma; sen ihanet edersin, biz ihanet etmeyiz. Şimdi IŞİD ile pazarlık için masaya oturdular. IŞİD'in asıl rehinesi Recep Tayyip Erdoğan'dır, onu rehin almıştır. 'Konuşma' diyor, konuşmuyor. 'Mahkemeden karar çıkart' diyor, karar çlıkartıyor. Ne emrederse anında yerine getiriyor. Bu adamdan bu ülkeye hayır gelmez. Geçenlerde Mardin'e gitmiş. Siyaset meydanına, vatandaşın önüne çıkıyorsun. Almış eline Kur'an-ı Kerim'i onunla siyaset yapıyor. İstanbul'da bir camiye saldırı yaptılar, camide Kur'an-ı yaktılar. Yakılan Kuran'ı CHP Milletvekili TBMM'ye getirip kürsüye çıktı ve kınadı. Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan'dan en ufak bir kınama lafı dahi çıkmadı. Senin Kur'an-a bağlılığın bu mudur? Onun yanında bir kişi daha var. Hani vardı ya 'Ben her cuma günü Google'den bir ayet indiriyorum ve sallıyorum, kakara makara' deyip konuşan. Onunla ilgili bir şey söyledi mi? Efendim diyor ki 'O montajdır.' Adam 'Konuştum' diyor, O montaj... Kur'an'daki ayetle dalga geçen adam, Recep Tayyip Erdoğan'ın koltuğu altında niye gezer? Beraber paylaşıyorlar haramı da onun için. Vatandaşlarıma sesleniyorum, Recep Tayyip Erdoğan'a verilecek her oy, harama ortak olmak demektir. Dürüst, saygın bir adam hem batıda hem doğuda saygınlığı olan bir insan var. Bu toprakların yetiştirdiği bir insan. Adı, Ekmeleddin İhsanoğlu."

'ERDOĞAN, PROFESÖRLÜK NEDİR BİLMEZ'

Konuşmasının devamında Başbakan Erdoğan'ın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İstiklal Marşı'nı bilmediği yönündeki eleştirilerine de değinen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Ekmeleddin İhsanoğlu, İstiklal Marşı'nı okuyamamış. Orada da yalan söylüyor. Adamın hayatı yalan üzerine kurulu. Mehmet Akif'in mezarını ziyaret ediyor, mezarın üzerinde İstiklal Marşı'ndan bir dize var ve onu okuyor. Çanakkale şehitlerini hatırlıyor. Çünkü Çanakkale'de şehitlerimiz kucak kucağaydı. Orası bizim kutsal topraklarımızdan biridir. O 'Çanakkale şehitleri' dedi diye 'Sen İstiklal Marşı'nı bilmiyorsun' diyor. Senin önünde cam var, camda metin var. Sen o metinden bile İstiklal Marşı'nı tam okuyamadın. Sen ne konuşuyorsun. Kendisine bir teklifte bulundum 'Sende pirinç tanesi kadar yürek varsa Ekmel beyle beraber televizyona çıkarsınız.' Çıkabilir mi? Çıkamaz, çünkü yüreği pirinç tanesinden bile küçük. Çıkarsa rezil olacağını biliyor. Bilge insan. Dünyayı bilen, diplomasiyi bilen bir insan. Batıda, doğuda ağırlığı olan, 5 yabancı dili ana dili gibi konuşan bir insan. Sen kalkmışsın diyorsun ki 'Bu ne biçim profesörlük?' Sen zaten anlayabilecek kapasitede değilsin ki. Onu anlaman için senin biraz daha okuman lazım. Recep Tayyip Erdoğan'a 'Profesörlük nedir?' diye sorsan vallahi bilmez. Ortadoğu Üniversitesi'nde 'Bu nasıl üniversite?' diyordu. Dünyanın en saygın üniversitelerinden birisi. Onu da anlayamıyor, çünkü kapasitesi yetersiz, bilgisi yetersiz. Kültürü, inancı, ahlakı yetersiz. 'Ahlakı yetersiz' dedim ya büyük ihtimalle dava açacak. Açmazsan namertsin sen."

'ONUN NE MAL OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR'

Konuşması sık sık 'Hırsız Tayyip', 'Başbakan Kemal', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, halkın tekrar 'Hırsız Tayyip' diye slogan atması üzerine ise, "Onun unvanını bütün dünya biliyor artık. Ne olduğunu da biliyor. Ne mal olduğunu da herkes biliyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından mitinge katılanları selamlayarak kentte ayrıldı.

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK-Mehmet EZER/HATAY, (DHA)

(Tür: Yurt)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title