Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı: Biz Macarlar, kendimizi Türk milleti olarak görüyoruz
Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı Janos Csak, Türkiye ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Macaristan'ın Türkiye'yi stratejik ortağı olarak gördüğünü belirtti. Csak, Türkiye ve Macaristan arasındaki kültürel ilişkilerin ve dostluğun 100. yılının kutlandığı etkinlikler hakkında bilgi verdi. Ayrıca, demografi ve yeşil ekonomi konularında işbirliği yapma isteğini dile getirdi.
Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı Janos Csak, "Biz Macarlar, kendimizi Orta Asya'dan hatta Orta Asya'nın doğusundan gelen bir Türk milleti olarak görüyoruz. Kendimizi doğuya en yakın batı, batıya en yakın doğu ülkesi olarak görüyoruz." dedi.
Bakan Csak, 2024 Türk-Macar Kültür Yılı vesilesiyle iki ülke arasındaki kültürel ilişkileri AA muhabirine değerlendirdi.
Türkiye ziyaretinden ve Türk halkının misafirperverliğinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Csak, "Bu benim Türkiye'ye ilk ziyaretim, çok uzun zamandır Türkiye'yi görmeyi istiyordum." diye konuştu.
Csak, Macaristan- Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin başlamasından bu yana iki milletin her zaman birbirlerinin sorunlarına karşı samimi bir anlayışı benimsediğini ve ilişkilerin uzun yıllara dayandığını vurguladı.
Csak, "İki ülke arasındaki ilişkiler daha önce hiç bu kadar iyi olmamıştı. Biz Macarlar, kendimizi Orta Asya'dan hatta Orta Asya'nın doğusundan gelen bir Türk milleti olarak görüyoruz. Kendimizi doğuya en yakın batı, batıya en yakın doğu ülkesi olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Macaristan'ı Türkiye'ye benzeten Csak, Türkiye'nin de Avrupa ve Asya olmak üzere iki ayağı olduğunu ve bunun kültürel, entelektüel hatta manevi ilişkiler için iyi bir temel olduğunu kaydetti.
Csak, tarih boyunca birçok zorlukla mücadele eden milletlerin (Türkiye-Macaristan) benzer özelliklere sahip olduğunu ve bu tecrübelerini dünyayla paylaşma sorumlulukları olduğunu söyledi.
"Biz Macarlar için Türkiye büyük bir kardeş gibi. Nüfus olarak kalabalık, çok aktif, çok samimi ve meraklı, bu bölgede büyük bir jeopolitik rol oynayan bir ulus." diyen Csak, ülkesinin Avrupa'da çok açık ve güzel bir konumda olması nedeniyle önem verilen alanlardan birinin, çevrelerindeki dünyayı anlamak olduğunu dile getirdi.
Janos Csak, Macaristan'ın doğuya, batıya, kuzeye ve güneye açılan bir kapı olduğunu söyleyerek diğer ülkelerle benzer kültürel özelliklere sahip olduğunu anlattı.
Bunun bazen benzerlikten daha derin olduğunu söyleyen Csak, ünlü Macar besteci Bela Bartok'un 100 yıl önce Türkiye'yi ziyaret etmesinin ve Türk müziğine dair eserleri toplamasının şaşırtıcı olmadığını belirtti.
Bakan Csak, tarih boyunca, Türkiye'nin endüstriyel ve kültürel başarısına katkıda bulunan birçok Macar olduğuna işaret etti.
Csak, " Macaristan'da 150 yıl önce birlikte yaşadığımız dönemden birçok eser var." diyerek Macarların her zaman Türkiye'ye, İstanbul'a, Akdeniz kıyı şeridine ve tarihi bölgelere ilgi duyduğunu, kültüre aşina olduğu için Türkiye'yi ziyaret ettiklerinde gönülden yakınlık duyduğunu söyledi.
Macaristan'da da çok sayıda pastanenin ve restoranın Türkler tarafından işletildiğini dile getiren Csak, "İkili ilişkilerin kültürel, politik ve diğer alanlarda da mükemmel olduğunu söyleyebilirim." dedi.
Csak, bu ilişkilerin devamlılığının sağlanması için çalıştığını söyleyerek insanlar birbirini daha çok tanıdığında, mirasına sahip çıktığında, geçmişini ve sahip olduklarını unutmazsa bunun barışı korumanın en doğru yolu olduğunu söyledi.
Dünyada devam eden savaşlara işaret eden Janos Csak, barışı korumanın önemini yineleyerek "Türkiye'yi Macaristan'ın stratejik ortağı olarak görüyoruz." diye konuştu.
İki ülkede de 100'er etkinlik
2024 Türk-Macar Kültür Yılı vesilesiyle Macaristan'da ve Türkiye'de düzenlenen etkinliklerin önemli olduğunu vurgulayan Bakan Csak, arkadaşlıkların birlikte zaman geçirerek, birbirini tanıyarak güçleneceğini söyledi.
Csak, diplomatik ilişkilerin ve iki ülke arasındaki dostluğun 100. yılının kutlandığı programlarda, klasik müzik dinletileri, dans gösterileri ve sanat sergileri gibi etkinlikler düzenlendiğini hatırlattı.
İki ülkede de yıl boyunca 100'er etkinlik düzenleneceğini söyleyen Csak, 2023 Aralık'tan bu yana Macaristan'da 50 etkinliğin düzenlendiğini söyledi.
Türkiye ve Macaristan arasındaki işbirliğine değinen Csak, iki konuya dikkati çekmek istediğini ve bunlardan ilkinin "demografi" olduğunu kaydetti.
Dünyanın her bölgesinde, ülkelerin modernliğin etkileriyle özellikle de teknolojinin getirdiği zorluklarla ve değişen yaşam tarzıyla mücadele ettiğine işaret eden Csak, bu alanda yaşanan gelişmelerin beraberinde getirdiği imkanların yanında, olumsuz etkilerinin de olduğunu vurguladı.
Yeni nesil ve eski nesil arasındaki farkın açıldığına ve aile ilişkilerinin zayıfladığına dikkati çeken Csak, ülkelerin doğum oranlarında ve aile kurmakta sorun yaşandığını belirtti.
Csak, 100 yıl önce kültürel mirasın ve mutluluk olarak kabul edilen güzelliklerin yeni nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayarak bu konuda Türk yetkililerle işbirliği halinde olunduğunu söyledi.
Ülkesinin, aile kurumuna verdikleri destekleri anlatan Csak, Macaristan'da konut desteği de dahil olmak üzere birçok maddi desteğin sağlanacağı, özel hayatın ve aile hayatının dengeleneceği kapsamlı bir sistem geliştirildiğini ifade etti.
Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı Csak, bu alanda Türkiye'nin desteğinden faydalanmaya istekli olduğunu dile getirerek iki ülkenin birbirinden öğreneceği çok şeyin bulunduğunu kaydetti.
İki ülke arasındaki inovasyon ve bilim alanındaki işbirliğine de değinen Csak, ülkesinin bilim ve araştırma alanında birden fazla Nobel ödülüne layık görüldüğünü hatırlattı.
Csak, Macaristan ve Türkiye'deki üniversitelerin ve enstitülerin birlikte çalışma vaktinin geldiğini kaydetti.
Çok sayıda Türk firmasının Macaristan'a imalat ve turizm sektörünün Macaristan'ı ziyaret ettiğini aktaran Csak, "Umarım inovasyon ve araştırma programlarımızda birkaç hususu tanımlayabiliriz, tercihlerimiz, yeni dijital çağ ve yapay zekanın zorluklarıyla nasıl başa çıkmak." ifadelerini kullandı.
Janos Csak, bir diğer konunun "yeşil ekonomi" olduğunu vurgulayarak dünya genelinde yaşanan küresel sorunlara işaret etti.