"Made in Sakarya" imzalı kaynak ve döküm malzemeler 110 ülkeye gönderiliyor
Sakarya'da, Türkiye'nin ağır sanayi kollarından döküm ve kaynak alanında faaliyet gösteren ve başta otomotiv olmak üzere savunma sanayi, enerji ve tersane gibi birçok sektöre parça üreten firma, 110 ülkeye "Made in Sakarya" damgasıyla ihracat yapıyor.
Sakarya'da, Türkiye'nin ağır sanayi kollarından döküm ve kaynak alanında faaliyet gösteren ve başta otomotiv olmak üzere savunma sanayi, enerji ve tersane gibi birçok sektöre parça üreten firma, 110 ülkeye "Made in Sakarya" damgasıyla ihracat yapıyor.
Hendek ilçesindeki 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) 250 bin metrekare açık alanda kurulu iki tesiste faaliyetini sürdüren Gedik Holding'in kaynak fabrikasında, kaynak ve kesme makineleri, kaynak elektrotları, telleri ve tozları, kaynak ekipmanları ile aksesuarlarının üretimi gerçekleştiriliyor.
Aynı OSB içinde 25 bin metrekare kapalı alanda kurulu hassas ve kum döküm tesislerinde ise otomotiv, makine, proses endüstrisi, tarım makineleri, savunma sanayi, enerji, madencilik ve inşaat gibi birçok sektöre ürün imal ediliyor.
Şirketin vana üretim tesislerinde de pik, sfero, çelik, paslanmaz, bronz vanalar ile endüstriyel tesisler, enerji santralleri, su ve arıtma tesisleri, kimya, petrol ve gemi inşa gibi pek çok sektör için üretim yapılıyor. Isıtma-soğutma, buhar, kızgın yağ, sıcak su, LPG, doğal gaz, petrol ve her türlü kimyasal akışkan uygulamalarına hitap eden firma, birçok ürünün yerli ve milli olarak üretilmesine öncülük ediyor.
Kaynak ve döküm fabrikalarında 2 bin 500 kişiye istihdam sağlayan şirket, üretiminin yüzde 40'ından fazlasını ihracata ayırarak 80 milyon doların üzerinde döviz geliri sağlıyor.
"Büyük projelerde tedarikçi durumundayız"
Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, AA muhabirine, metal ve kaynak sektöründe faaliyet gösteren holdingin 1963'te babası Halil Kaya Gedik tarafından kurulduğunu söyledi.
Sadece elektrot ürününde 150'yi aşkın çeşit ürettiklerini belirten Gedik, kaynak, döküm ve vana alanlarında çok geniş ürün gamına sahip olduklarını ifade etti.
Katma değeri yüksek ve aynı zamanda stratejik ürün üretmeye, Türkiye'de üretilmeyen kaynak ürünlerini imal etmeye istekli olduklarını dile getiren Gedik, şöyle devam etti:
"Bu doğrultuda da baktığımız zaman Gedik, kaynak sektöründe öncü olmuş bir firmadır. Sektördeki diğer firmaların yapmadıklarını, üretmediklerini hem ambalaj şekliyle hem de ürün gamıyla yapmış, başarmış bir şirkettir. Gedik Holding dediğimiz zaman sadece kaynak yok, dökümhanemiz var. Döküm şirketiyiz. Aynı zamanda vana şirketiyiz. Vanada da çok güzel işler yapıyoruz. Uçak gemilerinin bronz vanalarının tedarikçisi olduk akredite olarak. Aynı zamanda büyük projelere vanalarımızı veriyoruz, doğal gaz vanaları, su vanaları, buhar vanaları üretimimiz var. Yangın hidrantlarımız (yangın musluğu) var. Vana konusunda dökümhanemizle entegre çalışıyoruz. Döküm şirketimiz vanaların dökümünü yapıyor. Vana şirketimiz de bunların işlemesiyle uğraşıyor. Güzel entegre bir şirket, o nedenle de büyük projelerde tedarikçi durumundayız."
"Bu sene de ihracatımız coştu"
Şirketin yurt içi talepleri yoğun şekilde karşıladığını belirten, üretimlerinin yüzde 40'ını ise ihracata ayırdıklarını söyledi.
Gedik, yeni tip koronavirüs salgınına rağmen ihracatlarının arttığına dikkati çekerek, "110 ülkeye ihracatımız var. Bu sene de ihracatımız coştu. Zaten Türkiye, ihracatta çok güzel bir ivme yakaladı ve başarısı var. Türkiye'deki ihracat konjonktürü Avrupa'dır. Avrupa, Türkiye'nin olduğu gibi bizim de en önemli pazarımız. Fransa, Almanya, İngiltere en çok ihracat yaptığımız pazarlar. Cezayir, Mısır, Tunus önemli ülkelerimiz. Kuzey Afrika ülkelerinin geneline ihracat yapıyoruz. Orta Doğu'ya da ihracatımız bulunuyor. Amerika'ya büyük ihracat yapıyoruz." dedi.
Sanayi kuruluşlarının yanı sıra hizmet kuruluşlarının olduğunu belirten Gedik, İstanbul'daki üniversitelerde 6 bin öğrenciye ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.
Genlerinde hem üretim hem de eğitim olduğunu söyleyen Gedik, "Sanayi kuruluşlarımızdaki Ar-Ge çalışmalarıyla üniversitedeki akademik dünya ve oradaki laboratuvarları kullanarak katma değeri daha yüksek, Türkiye'de üretilmeyen ürünleri üretmek için çaba harcıyoruz." diye konuştu.
Gedik, cirolarının yüzde 2'sini Ar-Ge'ye ayırdıklarını, bu alanı geliştirdikçe kendi teknolojik bağımsızlıklarını her üç sanayi kolu için daha fazla genişletip derinleştirebileceklerini de sözlerine ekledi.