Mahkeme, Bakanlığın Yetki Belgesi Vermediği Nakliyat-İş Sendikasını Haklı Buldu
İstanbul 4. İş Mahkemesi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu iş yerlerinde çalışan bin 500'ü aşkın işçinin toplu sözleşmesi yapabilmesi için gerekli yetki belgesini vermeyen ve bu konuda alınan tedbir kararını da uygulamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hukuka aykırı davrandığına hükmederek, kararını iptal etti.
FAHRETTİN ÖZTÜRK
İstanbul 4. İş Mahkemesi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş Sendikası'nın örgütlü olduğu iş yerlerinde çalışan bin 500'ü aşkın işçinin toplu sözleşmesi yapabilmesi için gerekli yetki belgesini vermeyen ve bu konuda alınan tedbir kararını da uygulamayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hukuka aykırı davrandığına hükmederek, kararını iptal etti.
DİSK'e bağlı Nakliyat-İş Sendikası, yeni örgütlü oldukları işyerleri ile yıllardır örgütlü oldukları Tüvtürk Taşıt Muayene İstasyonları'nda toplu sözleşme görüşmelerine başlamak için gerekli olan yetki belgesini "işkolu barajını aşmadığı gerekçesiyle" vermeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın karının iptali için başvurmuş ve konuyla ilgili dava açılmıştı. Daha önce İstanbul 4. İş Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, bakanlığın işleminin tedbiren durdurulmasına karar verilmişti. Mahkeme, bugün yapılan duruşmada ise tedbir kararına da uymayan bakanlığın işleminin tümüyle iptaline karar verdi.
Duruşma çıkışında adliye önünde bir araya gelen Nakliyat-İş Sendikası yönetici ve üyeleri basın açıklaması yaptı. Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, şunları söyledi:
"BİR AVUÇ PARA BABASI ZENGİNLİĞİNE ZENGİNLİK KATARKEN MİLYONLARCA İŞÇİ AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA: Bugün bin 500 işçiyi ilgilendiren bir uyuşmazlıkla ilgili bir davanın duruşması yapıldı. Son 24 yılın en yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı oranlarını yaşadığı bir ortamdan geçiyoruz. Bir avuç para babası, zenginliklerine zenginlik katarken, bunu Hazine Bakanı zaten açık bir şekilde ifade ediyorken, milyonlarca işçinin, emekçinin daha fazla yoksullaşmayla, açlıkla karşı karşıya kalırken, daha insanca yaşayabilecekleri ücret bu hayat pahalılığında, bu enflasyon ortamında düşen alım gücümüzü olabildiği kadar korumak için, insanca yaşayabilecekleri ücret ve çalışma koşulları mücadelesini vermeye çalışıyoruz sendika olarak.
BAKANLIK KANUNA UYMUYOR: Milyonlarca işçi açlık, yoksulluk ve işsizlikle cebelleşirken işçi ve kamu sendikaları konfederasyonları üç maymunu oynuyorlar, duymuyorlar, görmüyorlar, bir açıklama dahi yapmıyorlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yıllardan beri mevcut 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşme Kanunu'nca düzenlenen kurallara uymuyor. Yargı kararlarına, Bölge Adliye mahkemelerinin, İstinaf Mahkemesi'nin, yerel mahkemelerin kararlarına uymuyor. Tamamen bir hukuksuzluk ortamı var. Bir taraftan onlarla mücadele ediyoruz, diğer yandan işverenlerle, patronlarla uğraşıyoruz. Bin günü geçen direnişlerimiz, mücadelelerimiz var. Bir taraftan da sarı sendikacılara karşı mücadele veriyoruz.
1500 İŞÇİYİ İLGİLENDİREN YETKİ BAŞVURULARIMIZI BAKANLIK REDDETTİ: Burada yaşanan olay şu: Bin 500 işçiyi ilgilendiren yetki sorunuyla ilgili 24 Ocak 2022 tarihinde bakanlığa yetki başvurusu yaptık. Bakanlık baraj meselesini gerekçe yaparak başvurularımızı reddetti. 16 Şubat tarihinde olumsuz yetki tespiti verdi. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na göre aslında bakanlık hukuksuzluk yaptı. Çünkü bakın yasa ne diyor? Tebliğ ile bir işlem yapamazsın diyor. Ama buna rağmen bakanlık onları sanki doğruymuş gibi kabul ederek işlem yapmaya devam ediyor.
İLK DEFA BİR MAHKEME, BAKANLIĞA 'SENİN YAPTIĞIN İŞLEM HUKUKSUZ' DEDİ: Biz bununla ilgili hem olumsuz yetki tespitlerine itiraz davası açtık hem de tedbir istedik. İlk defa, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarih 10 yıla yakın bir süre olacak. Bu süre içerisinde ilk defa bir iş mahkemesi, bakanlığa dedi ki 'Senin yaptığın işlem hukuksuzdur. İptali gerekir.' Bundan dolayı da tedbir kararı verdi. ve bunun devamında da bakanlık bu tedbir kararını uygulamadı. Sonrasında tekrardan yetkili mahkemelere, Cumhuriyet savcılarına, Ankara'da, buradaki 4. İş Mahkemesi'ne tekrardan başvurular yaptık. Bunun üzerine bakanlık tedbir kararı uyguladı.
BUNLARIN YAPTIĞI SARI SENDİKACILIKTIR, İŞÇİ SINIFINA İHANETTİR: İşin ilginci Tüvtürk Ergene Taşıt Muayene İstasyonları'nda işveren itiraz etmediği halde TÜMTİS Sendikası tarafından işçilerin yetki tespitine, çoğunluk tespitine itiraz edilmiştir. İşverenlerin itirazlarını anlamak mümkün. Sınıfsal bir refleks göstererek her işverenin gönlünden geçer. Çünkü, sendikasız olsun, toplu sözleşmesiz olsun, işçileri düşük ücretli çalıştırmaya devam etmek ister. Her işveren bunu ister. Ama kendisine sendikayım diyen, adında sendika olup da itiraz edenler, bunların yapmış olduğu sarı sendikacılıktır, bunların yapmış olduğu işçi sınıfına ihanettir, alçaklıktır. Bunların sendikacılıkla falan bir alakası yok. Bunlar itiraz ederek bin 500 işçinin ekmeğiyle ve geleceğiyle oynamaktadırlar.
BURADAN ÇAĞRI YAPIYORUZ İŞÇİLERİN EKMEĞİYLE OYNAMAYIN İTİRAZLARINIZI GERİ ÇEKİN: Buradan çağrı yapıyoruz bir kez daha. İşçilerin ekmeğiyle, TÜVTÜRK İstanbul'da çalışanların, Ergene'de, İSG'de, termal işletmeciliğinde çalışan bin 500 işçinin ekmeğiyle, geleceğiyle oynamayın. İtirazlarınızı geri çekin diyoruz. Bizim mücadelemiz devam ediyor. Türkiye'de ilk defa bu konuda bakanlığın yapmış olduğu olumsuz yetki tespitiyle ilgili tedbir kararı verildi. Bunlarla ilgili istinaf süreci de var. Orada da bir olumsuzluk çıkacağını düşünmüyoruz. Tüm engellemelere rağmen Nakliyat-İş sendikasının mücadelesi devam ediyor. İşçi sınıfının mücadelesini hep beraber devam ettireceğiz. Tüm iş yerlerinde, diğer iş yerlerine de örnek olacak, toplu sözleşmeler yapmaya devam ediyoruz."