Mahsur Kaldığı Mağaradan 83 Saat Sonra Kurtarılan Ramazan Yörük Taburcu Oldu
Olay 13 Nisan 2014 tarihinde Mihalgazi İlçesi'nin Alpagut Mahallesi Kazankaya Mevkii'ndeki Yarasa İni Mağaraları'nın olduğu bölgede meydana geldi.
Olay 13 Nisan 2014 tarihinde Mihalgazi İlçesi'nin Alpagut Mahallesi Kazankaya Mevkii'ndeki Yarasa İni Mağaraları'nın olduğu bölgede meydana geldi. Tekstil fabrikası işçisi Ramazan Yörük, girdiği mağara içinde yaklaşık 10 metre derinliğindeki kuyuya düştü. Onu kurtarmayı başaramayan arkadaşları jandarmayı arayarak yardım istedi. 7 arkadaşı jandarmalara Yörük'ün fotoğraf çekmek için mağara girdiğini söyledi. Çeşitli yerlerinden yaralanan Ramazan Yörük'ü çıkarmak için jandarma, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Arama Kurtarma Ekibi (AKUT), Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), Anadolu Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü (ANADOSK), Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Dağcılık Kulübü, Estram Arama Kurtarma, KMG Mağara Keşif ile Eskişehir, Ankara ve İzmir Mağara Araştırma dernekleri ekipleri seferber oldu.
Mağaranın çok dar olması nedeniyle ekipler sedye ile çıkarmayı planladıkları Yörük'ü geçirecekleri mağara içindeki dar yerleri yapılan çalışmalarla genişletti. Arama kurtarma ekibindeki çoğunluğu kadın olan zayıf elemanların girebildiği mağarada, Yörük'e serum takılıp sürekli tıbbi kontrol altında tutuldu. Ramazan Yörük' 83 saat sonra mağaradan çıkarıldı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ait arama kurtarma helikopteriyle Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi'ne kaldırıldı. ONLAR OLMASAYDI BEN YAŞAYAMAZDIM
Hastanede gerekli tedavisi yapılan Ramazan Yörük dün taburcu edildi. Zafer Mahallesi'ndeki evinde yatarak dinlenen Ramazan Yörük kendisini kurtaran ekibe teşekkür ettiğini belirtti. Yörük şöyle konuştu:
"Kurtaranların hepsine tek tek teşekkür ederim. Ayağa kalkınca ziyaretlerine gidip kendilerine teşekkür edeceğim. Nasip olursa hepsini tek tek dolaşacağım. Ben orada yatıyorum ama giriyor içeriye 8 saatten aşağı durmuyor kimse. Havadan sudan şeyleri konuşuyorduk. Yemeklerden konuştuk. Kabak yemeğini sevmediğimi söyledim. Ama bundan sonra yiyeceğim. Beni uyutmamak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Sürekli su içirdiler. Şekerime baktılar, serumlarımı değiştirdiler, nabzımı sürekli kontrol ettiler. Onlar olmasaydı ben yaşayamazdım. Buna kesin eminim. Hepsi hakkını helal etsin. Mağara içerisindeyken telsizle eşimle konuştum. Herkes beni bitkin, baygın, böyle hayattan vazgeçmiş bekliyorlardı ama o arkadaşların sayesinde ben hayattan kopmadım. O arkadaşlar çok güzeldi. İnşallah Allah kimsenin başına vermez. Ama bu arkadaşları da Allah başımızdan eksik etmesin. Mağarada yalnız kalmıştım. Ancak bende korku diye bir şey yok. Artı tek idealim 'Ben buradan çıkacağım' diyordum. Bunu düşündüm hep. Bir de sesi duyunca 'Tamam dedim. Benim iş oldu. Bırakmayacağım kendimi.' Onlar da destek olunca bana olay bu noktaya geldi. Şuanda evde yatıyorum. Kızım, oğlum, eşim, çevremdeki insanlar bugünüme şükür. O mağaraya bir daha girmem, bitti. Benim için şuanda bütün her şey ailem. Başka bir şey yok şuanda. Ailem, eşim dostum. Daha bunun üzerinde de söz yok zaten."
NAK EKİBİ ZİYARET ETTİ
NAK Arama Kurtarma Derneği Eskişehir Birim Başkanı Ömer Canayakın ile dernek üyeleri Nurhan Güdücübaş, eşi Bülent Güdücübaş, Kubilay Cankılıç ve Ali Mert Oktay Ramazan Yörük'ü evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Ömer Canayakın, Ramazan Yörük'e " Sen iyiysen biz mutluyuz, sen mutluysan biz de mutluyuz" dedi.
Ramazan Yörük ise "Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizlerin sayesinde çıktık, teşekkür ederim. Hepiniz hakkınızı helal ediniz. Sizlere dua ediyorum" diye konuştu.
MUTLUYUZ, GURURLUYUZ
NAK Arama Kurtarma Eskişehir Birimi Başkanı Ömer Canayakın, Ramazan Yörük'ün sağ olarak kurtarılması ve hastaneden taburcu edilmesine sevindiklerini belirtti. Canayakın yaptıkları kurtarma çalışması ile i ilgili olarak şunları söyledi:
"İhbarı alıp oraya gittiğimizde içeride biri var mı, gaz var mı? diye tereddütlü yaklaştık. Mağaracılık Federasyonu, UMKE, AKUT ve NAK olarak mağaraya girilmeye karar verildi. İlk olarak mağaraya zayıf bir arkadaşımız girdi. Bu arkadaş mağaradakinin durumunun kötü olduğunu söyledi. Biz bir an önce çıkarmayı hedeflemiştik. Fakat mağara ve tünel girişlerinin çok dar olmasından dolayı ilk etapta maalesef bunu yapamadık. Mağaranın, tünel ağızlarının birçok yerin genişletilmesi gerekiyordu. Türkiye'nin dört bir yanından arama kurtarma ekipleri geldi. Hep birlikte el ele vererek başarılı bir kurtarma operasyonu yaptığımızı düşünüyorum. Kendisinin durumunu merak ettik. Bir daha haber alamamıştık çıkardığımız andan itibaren. Fakat geldik gördük ki sağlık durumu gayet iyi. Onun sağlıklı olması bizi çok mutlu ediyor, inanılmaz bir haz veriyor. Tüm ekibim adına kendisine geçmiş olsun dileklerimi sundum. Mutluyuz. Gururluyuz."