Mal Varlığına Karşı İşlenen Suçların Başında Hırsızlık Geliyor
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Cumhuriyet Savcılıkları tarafından Türk Ceza Kanunu kapsamında sonuçlandırılan soruşturmalara göre yüzde 27,1 ile mal varlığına karşı işlenen suçların ilk sırada yer aldığını açıkladı.
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Cumhuriyet Savcılıkları tarafından Türk Ceza Kanunu kapsamında sonuçlandırılan soruşturmalara göre yüzde 27,1 ile mal varlığına karşı işlenen suçların ilk sırada yer aldığını açıkladı.
Türkiye Adalet Akademisi tarafından, Adana dışından il ve ilçelerden de katılım sağlayan 100 Cumhuriyet Savcısı ve hakime yönelik 'Malvarlığına Karşı Suçlar' konulu meslek içi eğitim düzenlendi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Başsavcı Ali Yeldan, Türk Ceza Kanunu kapsamında sonuçlandırılan soruşturmalara göre yüzde 27,1 ile mal varlığına karşı işlenen suçların birinci sırada yer aldığını ve bu suçların başında yüzde 39,5'lik oranla hırsızlığın geldiğini kaydetti.
ADANA, TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE
Adana'ya bakıldığında ise geçen yıl gelen 80 bin 435 dosyadan 24 bin 295'i, 2014 yılında ise 12 Kasım tarihi itibariyle 70 bin 500 dosyadan 21 bin 140'ının malvarlığına karşı işlenen suçlardan oluştuğunu belirten Yeldan, her iki yılın da Türkiye ortalamasının üzerinde seyrettiğini söyledi. Başsavcı Yeldan, bu suçlar arasında da en çok nitelikli hırsızlık gerçekleşirken, sırasıyla mala zarar verme, dolandırıcılık ve yağma suçlarının birbirini takip ettiğini kaydetti.
Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, 2013 yılında hırsızlık suçundan 581, yağma suçundan ise 171 olmak üzere toplam 752 kişinin bulunduğunu belirten Yeldan, 2014 yılı 11 Kasım tarihi itibariyle ise, 476 kişinin hırsızlık, 129 kişinin ise yağma suçundan olmak üzere toplam 605 kişinin tutuklandığını vurguladı.
2013'DE 8 BİN 981 HIRSIZLIK OLAYI YAŞANDI
Başsavcı Ali Yeldan, "Malvarlığına Karşı Suçlar" başlığı altında en fazla işlenen suç olan hırsızlık konusunda Adana ile ilgili şu bilgiyi paylaştı:
"2013 yılında meydana gelen 8 bin 981 hırsızlık vakasından 6 bin 73'ü faili meçhul olarak işlem görmüş, 2 bin 908'inin ise faillerine ulaşılmıştır. 2014'ün ilk 10 ayında ise gerçekleşen 7 bin 145 hırsızlık olayının 2 bin 117'sinin failleri belirlenmiş, 5 bin 28 olayda ise henüz faillere ulaşılamamıştır. Bu rakamlar baz alındığında aydınlatılan olay oranı yüzde 30 civarında gerçekleşmiştir. Yine Başsavcılığımız Zamanaşımı Bürosu'nun verilerine göre derdest halde bulunan faili meçhul soruşturma evrakı sayısı 81 bin 497 iken bu dosyaların 56 bin 959'u, yani toplam dosya sayısının yüzde 69.8'i hırsızlık suçu olduğu tespit edilmiştir."
"ALTIN HIRSIZLARINA 5 YIL ÖRNEK KARAR"
Türk Ceza Kanunu'nda 18 Haziran 2014 tarihinde, katalog suçları kapsamına alınarak, bu suçlara yönelik cezaların arttırılması yönündeki ve iletişimin tespitine izin veren düzenlemelerin yerinde olduğunu anlatan Ali Yeldan, şöyle devam etti:
"Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Denetimli Serbestlik Uygulamaları, Erteleme Müessesesi ve para cezalarının infazında Denetimli Serbestlik uygulamaları, kesinleşen mahkumiyet hükümlerinin caydırıcı şekilde uygulanmasını zayıflatmıştır. Bir örnekleme yapacak olursak, değişikliğin ardından Adana Asliye Ceza Mahkememiz, düğün günü fotoğraf çektirmek için gelin arabasından inen gelin ve damadın tüm takılarını çalan ve en mutlu günlerini zehir eden hırsızlar hakkında örnek bir karar vererek 5 yıl hapse mahkum etmiştir. Bununla birlikte 5 ay içinde Adana'da 7 gelin arabasından altın ve çantalar çalınmış, bazılarının faili yakalanmış, bazılarının failleri ise henüz yakalanamamıştır. Mağduriyetin en uç noktasını yaşayan, en mutlu günlerini hırsızlık şoku altında geçiren gelin ve damadın düştüğü durum hepinizin malumudur. Alınan tedbirler arasında ise, Cumhuriyet Başsavcılığımızca, soruşturmaların daha hızlı yürümesini sağlayacak 'Soruşturma Kontrol Formu' uygulamaya konulmuş, Emniyet Müdürlüğümüz de cezaların arttırılmasının ardından, bu suçlardan daha önce ceza almış, dosyası bulunan veya yakınlarında bu tür insanlar olan vatandaşlara cezaların artırıldığını vurgulamak ve caydırıcılığı sağlamak için hazırladığı 4 bin uyarı mektubu dağıtmıştır."
YELDAN'DAN SORUN VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Sayısal ve istatistiki bilgileri anlattıktan sonra bazı çözüm önerileri sunan Ali Yeldan, şunlara vurgu yaptı:
"Polis merkezleri fiziki ve teknik imkanları itibariyle, profesyonelleşen hırsızlık çeteleri ile suç işlemeyi meslek haline getiren hırsızlara karşı yetersiz kaldığından eksik soruşturma yapılmakta, soruşturmaların mahkemeler ve savcılık aşamasındaki süreçlerini uzatmaktadır. Hırsızlık suçlarının soruşturmasında görülen çok başlılık giderilmeli, olay yeri inceleme, kriminal laboratuvar ve soruşturma ile önleme ekipleri müşterek soruşturma birimleri yerine, toplam suç sayısının dörtte birini aşan bu soruşturmaları eğitimli özel ekipler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Adli kolluk birimleri ile adli merciler arasındaki UYAP entegrasyonu ivedi şekilde sağlanmalıdır. Hırsızlık suçları ile ilgili yargılamalarda, müştekiye külfet getiren birbirinin benzeri muameleler tek bir seferde yapılmalı, işlemler için defalarca adliyeye gelmesini engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Hırsızlık malının alımını ve kullanımını engelleyecek idari düzenlemeler hayata geçirilmeli, bu malların kolayca alınıp satıldığı yerler etkili olarak denetlenmelidir. Hırsızlık suçu mağdurlarının korunması, mağduriyetlerinin giderilmesi için tazminat ve sigorta uygulamasının yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Yargılama sırasında şüphelilerin, mağdur ve tanıklara ulaşmasını engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Tanıklık işlemleri özendirilmelidir. Hırsızlığı meslek haline getiren kişilerin Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde ıslah ve takibinin etkili şekilde yapılması sağlanmalıdır. Ceza hakimleri ve cumhuriyet savcılarının ağır iş yükünü hafifletecek, ceza sorgulamasındaki zorlukları ortadan kaldıracak, bu görevlerde uzmanlaşmalarını teşvik edecek çalışma şartları oluşturulmalıdır. Her şeyin ötesinde malı çalınan mağdura, etkili Ceza Muhakemeleri tedbirlerin uygulanacağı, soruşturmanın uzman birimler tarafından yapılacağına dair bilgilendirmeler yapılmalı, bu süreçte mağduru ümitsizliğe, yasalara ve adalet sistemine güvensizliğe sevk edecek hal, tavır ve davranışlardan özellikle kaçınılması hususunda ilgili personel eğitilmelidir."
Daha sonra konuşan Türkiye Adalet Akademisi Başkan Yardımcısı Mustafa Artuç seminerler ve akademi hakkında bilgiler verdi. HSYK üyesi Turgay Ateş ise hayatından bir örnek vererek bazı cezaların az olmasının caydırıcılığı engellediğini ve zanlının düzelme noktasında geleceği açısından önemli olduğuna vurgu yaptı.
Hiltonsa'da gerçekleşen "Malvarlığına Karşı Suçlar" eğitimi 3 gün sürecek. - ADANA