Malezya'da "Keşmir ile Dayanışma" etkinliği - KUALA
Malezya'da, Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasının birinci yıl dönümü dolayısıyla "Keşmir ile Dayanışma" etkinliği düzenlendi.
Malezya'da, Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasının birinci yıl dönümü dolayısıyla "Keşmir ile Dayanışma" etkinliği düzenlendi.
Malezya İslam Teşekkülü Danışma Kurulunun (MAPIM) düzenlediği ve Türkiye ile Pakistan Büyükelçiliklerinden temsilcilerin davet edildiği etkinliğe eski Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, onur konuğu olarak katıldı.
Etkinlikte konuşan eski Başbakan Mahathir, Keşmir'de bir yıldır süren karantinanın uluslararası camia için endişe verici bir durum olduğunu belirterek, "Bizler Kovid-19 nedeniyle birkaç ay yaşadığımız karantina şartlarına bile sabredemezken, Keşmir halkı bir senedir karantina yaşamanın yanı sıra bir dizi insan hakları ihlallerine maruz kalıyor." dedi.
"Keşmir'de yaşananlar işgal değilse başka ne denebilir, bilmiyorum"
Mahathir, Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasının ardından yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin, "Bölgeye Hindistan ordusunun on binlerce asker çıkarması, sivillere yönelik uygulanan şiddet ve telefon, internet gibi iletişim vasıtalarının yasaklanmasına şahit olduk. Yaşananlar işgal değilse bunun adına başka ne denebilir, bilmiyorum." şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletlerin 74. Genel Kurulunda Keşmir sorununu dile getirdiğini hatırlatan Mahathir, şöyle devam etti:
"Hindistan'ın Keşmir'deki insan hakları ihlallerini dile getirdiğim zaman Hindistan bizi, Malezya ile palm yağı ticaretini bitirmekle tehdit etmişti. Şimdi artık Başbakan olmadığım için, herhangi bir boykot ve yasak tehdidine maruz kalmadan Keşmir hakkında istediğim gibi konuşabilirim. O gün BM Genel Kurulunda söylediğim hiçbir sözden pişmanlık duymuyorum. Sadece Malezya'nın Hindistan ile palm yağı ticareti olumsuz etkilendiği için üzgünüm. Adaletsizliklere karşı ses çıkartmanın bedelini ödedik."
Mahathir, Hindistan hükümetinin Keşmir siyasetinin İsrail'i model aldığını açıkça belirttiğinin altını çizerek, "Bu sorun demokratik bir şekilde ve diyalogla çözülmesi gerekmektedir. İkinci bir İsrail olmak, Hindistan'ın asla heves etmemesi gereken bir şeydir." ifadelerini kullandı.
"Osmanlı zamanında Müslümanların etkin bir gücü vardı"
Konuşmanın ardından katılımcıların sorularını da cevaplayan Mahathir, "Keşmir sorununa yönelik Müslüman ülkelerin neden birlik olarak hareket etmediği" sorusuna, "Osmanlı zamanında Müslümanlar olarak etkin bir gücümüz vardı fakat şu an Müslüman devletler, insanlığı ilgilendiren sorunlara çare bulmak yerine birbirleriyle uğraşmayı tercih ediyor." karşılığını verdi.
Eski Malezya Başbakanı, "2019'da düzenlediğimiz Kuala Lumpur Zirvesi'nde Türkiye, Pakistan ve diğer birkaç ülke ile bir araya gelip Müslüman ülkelerdeki yönetim sorunlarını konuştuk. Ama bu ülkelerin bir araya gelmesi dahi diğer birtakım Müslüman ülkeleri rahatsız etti." açıklamalarında bulundu.
Program, MAPIM Başkanı Mohd Azmi Abdul Hamid'in, sivil toplum kuruluşlarının Keşmir'deki insan hakları ihlallerine yönelik yayımladığı ortak bildiriyi okumasıyla son buldu.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Cammu Keşmir, İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana kendi yasalarını çıkarabilecek şekilde ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Aşırı milliyetçi Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetimi, Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan anayasanın 370. maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırdı.
Buna göre Yeni Delhi, bölgeyi, 31 Ekim 2019'da merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" olarak ikiye ayırdı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
