Manisa MHP'li Balkız'dan Manisa Emrniyet Müdürü Ceren'e Sert Eleştiri
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisa 2'inci sıra milletvekili adayı Zeynel Balkız, polisin Manisa İş Adamları ve Sanayici Derneği'nin (MASİAD) de aralarında bulunduğu beş ayrı dernekte yaptığı aramalarla ilgili değerlendirmesinde AK Parti iktidarının sonunun geldiğini belirtip, "Bu hükümet son oyunlarını oynamaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Manisa 2'inci sıra milletvekili adayı Zeynel Balkız, polisin Manisa İş Adamları ve Sanayici Derneği'nin (MASİAD) de aralarında bulunduğu beş ayrı dernekte yaptığı aramalarla ilgili değerlendirmesinde AK Parti iktidarının sonunun geldiğini belirtip, "Bu hükümet son oyunlarını oynamaktadır. Bitmişliğinin ilanı olarak bu tür operasyonlarla yanlış bir güzergahın içerisine girmiştir. Adaletten, hukuktan, bağımsız yargıdan ayrılan idarelerin yaşaması mümkün değildir. 7 Haziran bu anlayışın sonu olacaktır" dedi. Balkız, Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren'in aramalarla ilgili açıklamasını da eleştirip, "Bu arkadaşımız artık Manisa'da zor görev yapar" dedi.
Aynı zamanda Manisa Barosu eski başkanı olan MHP Manisa milletvekili adayı Zeynel Balkız, polisin dün (perşembe) Milenyum Memurlar Derneği, Aktif Eğitimciler Derneği, Eğitim Gönülleri Derneği, Manisa Çalışanlar Derneği ve Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MASİAD) yaptığı aramaları bir hukukçu olarak onaylamadığını kaydetti. Balkız, "5 tüzel kuruluşumuz hakkında bir operasyon yapıldı. Edindiğim bilgiye göre bu operasyonun amacı Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği bir karar sonucu arama ve el koyma niteliği taşıyan bir operasyon. Sebep olarak da gösterilen şey, anayasal düzeni yıkmaya yönelik terör örgütü iddiası ile belge ve delil aramaya yönelik. Operasyonda aramalarda bizzat dernek üyelerini ve başkanlarının bulunduğu sırada elle tutulur, gözle görülür bir suç unsurunun elde edilmediği ve yakalanmadığı görülmüştür. Sadece dernek karar defteri gibi veya bir dernekte bulunması gereken yasal belgelere el konulduğu ve bilgisayarların imajlarının alındığını biliyoruz. Burada özellikle şunu belirtmek isterim ki bu operasyon, şehrimizde bir aydan beri hızlı ve açık bir şekilde konuşuluyor ve bekleniliyordu. Yapılacak olan bir operasyonun önceden bu kadar bilgi verilerek, sızdırılarak yapılmasının amacının, biz bir suç unsuru elde edilmesine yönelik olmadığını biliyoruz. Bu açıkça geniş kitlelere, hükümetin bu anlamdaki bir tavrının olduğunu belirterek geniş kitlelerde infaal uyandırmak ve toplumda belirli kişilerin tehcir edilmesi, toplumdan ayrılması, parçalanması ve bölünmesine yönelik son derece sonuçları tehlikeli bir ayrımcılıktır. Bir hukuk devletinde asla olmaması gereken bir şeydir. Bir iş adamları ve bir eğitim derneğinin kapısında 20-30 Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM) polisiyle beraber bu aramanın yapılmasının, bunun daha çok etrafa ve Manisa kamuoyuna mesaj verme niteliği taşıdığını biliyoruz. Artık iktidarın sonu gelmiştir. Bu hükümet son oyunlarını oynamaktadır. Bitmişliğinin ilanı olarak bu tür operasyonlarla yanlış bir güzergahın içerisine girmiştir. Adaletten, hukuktan, bağımsız yargıdan ayrılan idarelerin yaşaması mümkün değildir. 7 Haziran bu anlayışın sonu olacaktır" dedi.
"MANİSA'DA ARTIK ZOR GÖREV YAPAR
Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren'in aramalarla ilgili yaptığı açıklamayı ise "talihsizlik" olarak niteleyen Balkız, şunları söyledi:
"Bu beyanları 28 Şubat devrinin emniyet müdürlerininkinden farksız. O günlerde kurban derisi gibi fitre gibi vatandaşların bireysel olarak 'hayır' hizmetlerini bir takım vakıflara, hizmetlere yapılması yasaklanmıştı. Sadece devlete ait bir organa yapılması sağlanıyordu. Sonra bu organların bu konudaki olumlu tavrı ile bu yanlışlıklara son verildi. Bakıyoruz ki bu iktidarda belirli bir dönem sonra artık geriye dönüş yaptı. Eski devlet anlayışına dönmüş, onun emniyet görevlileri de vatandaşın yardımlarını nereye yapacağını ve nereye yapmayacağını buyuran ve emir veren polis şefleri haline dönüşmüştür. Manisa Emniyet Müdürü'nün yargısız infaz niteliği taşıyan beyanı asla olmaması gereken diktatoryel bir beyandır. Bir emniyet müdürü yetkilerini ve görev sınırlarını, haddini aşmaktadır. Hatta haklarında fezleke dahi düzenlenmemiş, iddianame dahi tanzim edilmemiş kişilerle ilgili sanki mahkum edilmişler ve terör örgütü üyeleri olmakla tescillenmişler gibi bu tahlisiz beyanlarını, sahibinin sesi olarak nitelendiriyorum. Bu davranış kendisine yakışmadı. Bu davranışıyla, bu arkadaşımız Manisa'da artık zor görev yapar. Halkı bu şekilde bölen, parçalayan, hakimlerin ve savcıların üstünde daha başlangıcında bir hüküm veren anlayışla bu hareket yapılmışsa zaten bu operasyonunda da son derece maksatlı ve idare tarafından ve hükümet tarafından kasten yönlendirildiği bir yıldırma hareketi olduğu gayet açıktır."
AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Aramalarla ilgili dün (perşembe) bir açıklama yapan Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren, Ankara'da bir polis aracının çalınmasıyla başlayan soruşturmanın ardından açılan davanın iddianamesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ilk defa Gülen Cemaati için 'FetHullahçı Terör Örgütü' tanımlaması yaptığına dikkati çekip, "Şimdi örgütün kontrol ve denetiminde olan derneklerde arama ve el koyma işlemleri başlattık. Bugüne kadar bağış, himmet, kurban ve kurs parası adı altında örgüte yardım olarak alınan paralar söz konusu. Amacımız yaptıkları çalışmalara devam edememeleridir. Manisalı hayırseverleri ve bu işe bugüne kadar gönül verenlerden artık dönmelerini istiyoruz. Bundan sonra yaptıkları örgüte yardım ve yataklık etmektir. Bunu bilmelerini istiyoruz. Bugüne kadar gönül verip, yardım edip pişman olanları da polise bilgi ve ifade vermeye davet ediyoruz. Direnen gruplar olabilir, 'hodri meydan' diyoruz. Birçok şeyi çok iyi biliyorum. Delillendirme safhasındayız. PKK gibi, operasyonlarımız bu işi bitirene kadar devam edecek. Zorla yardım söz konusu olan durumları var. Pos cihazıyla taksitle yardım yaptırılma söz konusu. Operasyonlarımız devam edecek. Deliller toplanıp, birleştirildikten sonra savcılarımızın gereken işlemi yapacağını biliyoruz" demişti.