Manisa Tarzanı'nı Dünya Tanıyacak
"Manisa Tarzanı" olarak tanınan çevre dostu Ahmet Bedevi, 55. ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıldı.
"Manisa Tarzanı" olarak tanınan çevre dostu Ahmet Bedevi, 55. ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Anma törenine katılan emekli diplomat ve çevreci Metin Erdoğan, "Bizim BM nezdinde Tarzan'ı tanıtmamız lazım. Onların Tarzan'ın değerini bilmelerini sağlamamız lazım. Benim bu konuda önümüzdeki dönemlerde girişimlerim olacak. Tarzan'ı BM nezdinde yani bütün dünyada tanıtmış olacağız" dedi.
Manisa'nın bugünkü yeşil görünümüne kavuşmasının mimarı olan ve "Manisa Tarzanı" olarak anılan Ahmet Bedevi, ölümünün 55. yılında Şehzadeler ilçesindeki Çatal Mezarlığı'ndaki mezarı başında anıldı. Anma törenine bu yıl ilginin fazla olması herkesi sevindirdi. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından 13. Manisa Tarzanı Çevre Günleri kapsamında düzenlenen programa Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Nursel Ustamehmetoğlu, MHP Yunusemre Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Köroğlu, TEMA, AKUT, Yeşilay, dağcılar, bisikletçiler ve Tarzan'ın yakın arkadaşları katıldı.
Müzeyyen Senar'a aşkını itiraf etmiş
Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi'nin Manisa için çok önemli bir sembol olduğunu ve bugün Manisa'daki 50 yaşından büyük bütün ağaçlarda onun imzası olduğunu vurgulayan Yunusemre Belediyesi Meclis Üyesi Hüseyin Köroğlu, Tarzan'ın sadece Manisa için değil tüm Türkiye'ye mal olmuş bir şahsiyet olduğunu söyledi. Tarzan'ı rahmetli Müzeyyen Senar'dan da birebir dinlediğini anlatan Köroğlu, "Rahmete giden Müzeyyen Senar, büyük sanatçımızdan Tarzan'la ilgili hatırlarını bizzat dinledim ve çok mutlu oldum. Buraya konserlere geldiğinde kendisine nasıl sahip çıktığını anlatmıştı. Ona nasıl çiçek takdim ettiğini anlatmıştı, hatta ona aşkını ifade ettiğini anlatmıştı. Bunları Allah rahmet eylesin Müzeyyen Senar'ın ağzından dinlemiştim. Bu da beni çok memnun etmişti" dedi.
Köroğlu'nun konuşmasının ardından Hatuniye Camii İmamı Hayrettin Çoban tarafından Kur'an-ı Kerim okunup, Ahmet Bedevi ve tüm çevreciler için dua edildi. Törene katılan araştırmacı yazar Ali Haydar Aksakal da Manisa Tarzanı ile olan bir anısını şöyle anlattı:
"Yıl 1959, Türkiye'nin ilk dağcı şehidi Engin Kongar'ın anıt mezarını yapmak için Toroslar'ın eteğinde Çukurbağ köyüne gitmiştik, Demirkazık'ın batı cephesine. Orada bir ay kaldık, Tarzan da gelmişti. Anıtın açılışında bulundu, ertesi gün Demirkazık'ın 3 bin 740 metre yükseklikteki zirvesine çıktık. Dönüşte Niğde'ye uğradık. Niğde'de 20-30 bin kişilik bir izdiham oldu. Ezilmekten korktuk ve emniyete sığınarak 'Bizi koruyun' dedik. Aynı olay Konya'da başımıza geldi. Mevlana Türbesi'ne girmek istediğimiz vakit kapıdaki görevli 'Tarzan çıplak, içeriye giremez' dedi. Tarzan da kapıdaki bir yazıyı gösterdi; 'Ne olursan ol yine gel' diyordu Mevlana. Tarzan içeri girdi, Fatiha'sını okudu, herkesin şaşkın bakışları içinde dışarıya çıktı. Konya'da da yine büyük bir izdiham yaşandı. Emniyet müdürü geldi, 'Tarzan bu kıyafetle Konya'da gezemez, stadyumda kalacak' dedi. İtiraz ettik, 'Onun özgürlüğünü kısıtlayamazsınız, olay olur Türkiye çapında' dedik ve emniyet müdürü vazgeçti."
"Tarzan Manisa için çok büyük bir marka"
Manisa için Tarzan'ın çok büyük bir marka olduğunun altını çizen Aksakal, "Metin Erdoğan isminde eski bir diplomat arkadaşımız Atatürk'ün Yalova'daki yürüyen köşkünü ve Atatürk'ü dünyanın ilk çevreci devlet adamı olarak Birleşmiş Milletler'e götürecek. Manisa'ya geldi, beraber olduk ve Tarzan'ı da Atatürk'le beraber dünyanın ilk çevrecisi olarak Birleşmiş Milletler ve UNESCO'ya götürecek. Bu Manisa için büyük bir kazanç. Bizim yapamayacağımız bir reklam" dedi.
Aksakal'ın ardından minik çocuklar da Manisa Tarzanı hakkındaki görüşlerini dile getirerek, Tarzan'ın yolunda yeşil bir Manisa için çalışmaya devam edeceklerini belirttiler.
Manisa Tarzanı konusunda çalışmalar yaptığını kaydeden emekli diplomat ve çevreci Metin Erdoğan, bununla ilgili önümüzdeki aylarda "4 Efsane Çevreci" kitabını çıkaracağını söyledi. Erdoğan, "Dünya çapındaki bütün çevrecileri inceledim ve gururla tespit ettim ki dünyanın en kıymetli 4 çevrecisi bu topraklardan çıkmış. Birincisi dünyanın ilk çevreci devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'tür. İkincisi Bodrum'u dünyaya tanıtan Halikarnas Balıkçısı'dır. Üçüncüsü Allah uzun ömür versin 96 yaşındaki Hayrettin Karaca. Biz ona 'Toprak Dede' diyoruz. Ama en önemlisi şu topraklardan çıkmış, burada yaşamış, 40 yıl boyunca en az 60 bin ağaç dikmiş Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi'dir. Biz onu rahmetle ve minnetle anıyoruz" dedi.
"Tarzan'ı BM nezdinde yani bütün dünyada tanıtmış olacağız"
Tarzan'ın dünyanın ilk çevreci insanı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Daha dikkatli bir ifadeyle söyleyeyim; dünyanın bilinen ilk çevreci insanıdır. Belki vardır, biz bilmiyoruz. Ama ben aşağı yukarı 4 yıldır bu konuda araştırma yapıyorum. Tarzan'dan daha ileride bir çevreci insanı dünyanın hiçbir yerinde görmedim. Tarzan'ın Manisa'da, Türkiye'de ve dünyada tanıtılması lazım. Manisa'dan başlıyorum, Türkiye ile devam ediyorum, dünya ile tamamlıyorum. Bunun için bizim çok sık toplantılar, sempozyumlar, etkinlikler düzenlememiz lazım. Daha önemlisi Birleşmiş Milletler'in Dünya Çevre Konferansı var. Bunun merkezi Nairobi'dir, Kenya'dır. Bizim BM nezdinde Tarzan'ı tanıtmamız lazım. Onların Tarzan'ın değerini bilmelerini sağlamamız lazım. Benim bu konuda önümüzdeki dönemlerde girişimlerim olacak. İnşallah Manisalı Tarzan seven arkadaşlarımızın, dostlarımızın, büyüklerimizin desteğiyle biz bir adım daha ileri atmış olacağız ve Tarzan'ı BM nezdinde yani bütün dünyada tanıtmış olacağız. Bunu ben bir görev olarak üstleniyorum. İnşallah olumlu sonuçlar alacağız" diye konuştu.
UNESCO konusunda da açıklamalarda bulunan Erdoğan şunları söyledi:
"UNESCO konusunda benim bir çalışmam var. O da Yalova'daki Atatürk'e ait 'Yürüyen Köşk'ün UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi'ne girmesi meselesidir. Yürüyen Köşk'ün öyküsünü biliyorsunuzdur; Atatürk bir ağaç dalı kesmemek için kendi köşkünü, Yalova'daki evini raylar üzerinde 5 metre kaydırmıştır. Bu dünya tarihinde bir ilktir. Çok önemli bir olaydır ve Yalova Belediyesi ile yaptığımız işbirliğiyle bu köşkün yani bir doğa, çevre ve teknoloji sembolü olan bu yapının Dünya Kültür Mirasları Listesi'ne girmesi için çalışmalarımızı Mart ayında başlattık. İnşallah oradan da iyi sonuç alacağız. Oradan edineceğimiz tecrübelerle Manisa Tarzanı'nı UNESCO nezdinde, BM Çevre Konferansı nezdinde tanıtmaya çalışacağız. Çünkü onun bize, insanlığa, Manisa'ya çok büyük emekleri var."
Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi'yi anma töreni, mezarına karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.
Manisa Tarzanı kimdir?
Cumhuriyetin ilk yıllarında Manisa'ya yerleşen Ahmet Bedevi, yangın yeri görünümündeki kentin ağaçlandırılması için olağanüstü çaba harcadı. Çalışmaları, kişiliği ve yaşam tarzıyla çevrecilerin adeta sembolü oldu. Manisa'da çevre bilinci ve duyarlılığının ışıklarını yakan, efsanevi yaşamı ile herkesin ilgisini çeken Ahmet Bedevi (nüfus kaydındaki adıyla Ahmeddin Carlak), 1899'da Bağdat'ta doğdu. Dağlarda yaşamaya başlamadan önce başarılı bir askerdi. Kurtuluş Savaşı'ndan önce Türk Ordusu'nda er olarak askerlik görevine başladı. Ardından Kurtuluş Savaşı'na katıldı ve 4,5 yıl boyunca savaşta gösterdiği başarı ve yararlılıklardan dolayı kırmızı şeritli İstiklal Madalyası'na layık görüldü. Cumhuriyet ilan edildikten birkaç yıl sonra Manisa'ya yerleşti ve Spil Dağı'nda Topkale adıyla anılan dağlık yörede kendine bir kulübe yaparak yaşamını orada sürdürmeye başladı. İlginç yaşamıyla bir anda Manisa'nın simgesi haline geldi. 1924'ten sonra saçını ve sakalını kesmeyen, üzerine sadece bir şort giyen Bedevi, bu tarzıyla ve doğayla uyumlu yaşamı nedeniyle Tarzan'a benzetildi ve 'Manisa Tarzanı' olarak anılmaya başlandı. Manisa'nın bugünkü yeşil görünümüne kavuşmasının mimarı olan ve 1963 yılında hayatını kaybeden Ahmet Bedevi, her yıl mezarı başında düzenlenen etkinlikle anılıyor. - MANİSA