Manken Burcu Çağlayan'ın Ölümüyle İlgili Dava
Antalya'da manken Burcu Çağlayan'ı balkondan atarak ölümüne sebep olduğu öne sürülen kişi ile ona yardım eden arkadaşının yargılanmasına başlandı.
Antalya'da 4 yıl önce 22 yaşındaki manken Burcu Çağlayan'ı balkondan atarak ölümüne sebep olduğu öne sürülen kişi ile ona yardım ettiği iddia edilen arkadaşının yargılanmasına başlandı.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, hakkında yakalama kararı bulunan sanık İbrahim T. katılmadı. Tutuksuz yargılanan sanık Murat E. ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmada manken Burcu Çağlayan'ın eşi Bulut Emir Çağlayan ile annesi Sebiha Aluç ile babası Cafer Aluç da yer aldı.
Kimlik tespitlerinin ardından duruşmada söz alan Murat E, olay saatinde evinde uyuduğunu, bu sırada bir alt katta oturan arkadaşı İbrahim'in evine gelerek kendisini uyandırdığını söyledi.
Arkadaşının "Atladı, olamaz" diye ağladığını öne süren Murat E, "İbrahim'in evine indik. Burada feryat figan halde eşyaları dağıtmaya başladı. Bu sırada polis ve sağlık ekiplerine haber verdim. Onu sakinleştirmeye çalıştım. Sehpa üzerinde bulunan soda şişesini aldı ve kafasına vurdu. Vurma sonucunda kanlar oluştu. Banyoya götürerek başını yıkadım. Onun dışında başka bir şey görmedim, bilmiyorum" dedi.
Sebiha Aluç ise kızının ölümünden yaklaşık 3 gün sonra olayın yaşandığı evi incelemeye gittiğini, evdeki parkelerde tırnak çizikleri olduğunu, bu çiziklerde kızının pembe ojelerinin bulunduğunu öne sürdü. Aluç, bu durumun kızının ev içinde sürüklendiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Tanık olarak dinlenen Baran Yıldırımcan ise arkadaşı ile olayın yaşandığı apartmana yakın bir parkta alkol aldıklarını, olay anında (pat) diye bir ses duyduklarını anlattı. Bu sesin ardından (kız atladı, kız atladı) şeklinde konuşmalar duyduğunu belirten Yıldırımcan, "Oğlum kızı niye attın, giy pantolonunu" şeklinde konuşmalar ise duymadığını dile getirdi.
Tanık Gülser Meltem Oktay ise olayı tanık Baran Yıldırımcan'ın ablası Nazan Yıldırımcan'dan duyduğunu, Yıldırımcan'dan "oğlum kızı niye attın, giy pantolonunu" şeklinde bir söz duymadığını kaydetti. Mahkeme başkanının "Önceki ifadelerinde bu sözü duyduğunu belirtmişsin" şeklindeki uyarısı üzerine Oktay, "Hatırlamıyorum" yanıtını verdi.
Tecavüz iddiası
Manken Burcu Çağlayan ile aynı iş yerinde çalışan ve duruşmada tanık sıfatıyla konuşan Yaşar Taşır ise Burcu'nun sık sık sanık İbrahim T'yi kendisine anlattığını belirtti. Taşır, şöyle konuştu:
"Bir gün işe geldiğimde Burcu koltukta uyuyordu. Uyandırdım, beni görünce ağlamaya başladı. Tecavüze uğradığını söyledi. Burcu, bana 'Akşam birileri tarafından alındım. Beni İbrahim'e götüreceklerini söylediler. Sabah uyandığımda başka birinin kollarındaydım' dedi ama bu kişinin ismiyle ilgili bana bilgi vermedi."
Bu sırada söz alan anne Aluç, kızının tecüvüze uğramasıyla igili bilgisinin bulunmadığını söyledi.
Duruşma, tanıkların dinlenmesi amacıyla 22 Nisan 2014'e ertelendi.
Olayın geçmişi
Antalya'da 7 Temmuz 2010'da sabaha karış Fener Mahallesindeki bir apartmanın 5'inci katından düştüğü belirtilen 22 yaşındaki manken Burcu Çağlayan, hayatını kaybetmişti. Çağlayan'ın düştüğü evde bulunan arkadaşı İbrahim T. olaydan sonra gözaltına alınmış, ifadesi alındıktan sonra da serbest bırakılmıştı.
Cumhuriyet Savcılığının, yaptığı araştırma sonucu Çağlayan'ın balkondan atıldığı kanaatine varması üzerine İbrahim T. hakkında "Kasten adam öldürme", arkadaşı Murat E. hakkında ise "Kasten adam öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Sanık İbrahim T. hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı.
Olayla ilgili Cumhuriyet Savcısı Haki Çeliker'in hazırladığı iddianamede, Çağlayan'ın iki bacağının ön tarafından yukarıdan aşağıya doğru pütürlü bir zemine sürtünerek direndiğini gösteren çizikler bulunduğu, çiziklerin maktülün düşme anında balkonun dış cephesine ayaklarıyla direndiğini gösterdiği, ayaklarının altındaki toz ve rengin apartmanın dış cephesindeki boyayla aynı olduğu belirtilmişti.
İddianamede görgü tanıklarından Baran Yıldırımcan'ın "5'inci kattaki bir erkek, kafasını duvarlara vuruyordu. Daha kısa boylu olan onu sakinleştirmeye çalışıyor ve 'Niye attın kızı, giy pantolonunu' diyordu" şeklinde ifade verdiği belirtilmişti.
