Mansur Yavaş, Denizli'de: "İktidara Geldiğinizdeki Fotoğraflarınızı Gözünüzün Önüne Getirseniz, Bir de Şimdiki Halinize Baksanız; Niye Kaybettiğinizi...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Denizli’de; “Değerli AK Parti yöneticileri siz kaybettiniz. Nasıl kaybettiniz biliyor musunuz? 2002 yılında iktidara geldiğinizde, o tarihteki fotoğraflarınızı gözünüzün önüne getirseniz. O zamanki kıyafetlerinize baksanız. O zamanki yaşantınızı şöyle bir gözden geçirseniz. Bir de şimdiki haline, 21 yıl sonra geldiğiniz hale baksanız; niye kaybettiğinizi anlarsınız. Dediniz ki; Mekke'deki bir yetimin hakkını savunur gibi, fakirin fukaranın hakkını savunacağız. Yoksulluğu, yolsuzluğu bitireceğiz ve Türkiye'yi cennet yapacağız diye geldiniz. Maşallah hepimize cehennemi yaşatır hale geldiniz” dedi.
Haber: MEHMET AKGÜN / Kamera: FATİH NAZIM EFE
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Denizli'de; "Değerli AK Parti yöneticileri siz kaybettiniz. Nasıl kaybettiniz biliyor musunuz? 2002 yılında iktidara geldiğinizde, o tarihteki fotoğraflarınızı gözünüzün önüne getirseniz. O zamanki kıyafetlerinize baksanız. O zamanki yaşantınızı şöyle bir gözden geçirseniz. Bir de şimdiki haline, 21 yıl sonra geldiğiniz hale baksanız; niye kaybettiğinizi anlarsınız. Dediniz ki; Mekke'deki bir yetimin hakkını savunur gibi, fakirin fukaranın hakkını savunacağız. Yoksulluğu, yolsuzluğu bitireceğiz ve Türkiye'yi cennet yapacağız diye geldiniz. Maşallah hepimize cehennemi yaşatır hale geldiniz" dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Denizli'de miting düzenledi. Mitinge, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı.
"VAZGEÇERLER Mİ BÖYLE KOLAY KAZANÇTAN, KARDAN?"
Mitingde konuşan Yavaş, şunları söyledi:
"Ankara'daki jeliboncu kafa şöyle yapıyordu; Ankara'da oğlunun birine kulüp almış, oğlunun birine televizyon almış. Hala o haram parayla oralardan fitne saçıyor. Ankara'da 23 buçuk yılda eskiden hiç doğru dürüst işi yokken şu anda Türkiye'de ilk 100 zengin arasına giren müteahhitler türemiş. Sadece ben, 900 milyarlık yolsuzluk dosyasını verdim. İnşallah 15 Mayıs'ı bekliyor. Sadece 16 milyar lira, ANKAPARK'a gömdü.
Getirenler de işletenler de aynı; hepsi savcılıkta. Bu düzenin gitmesini istemiyorlardı. Bir imar değişikliği ile 1 milyar lira zahmetsiz, emeksiz. Bir belediye meclisi kararıyla birilerine 1 milyar rant veriliyordu. Vazgeçerler mi böyle kolay kazançtan, kardan? Onun içinde biz aday olduğumuzda başladılar aynen şimdikini de yapıyorlar. Dediler ki o zaman; Mansur Yavaş kazanırsa işçilerin hepsini atacak. Bir kişi atmadık. Şimdi de diyorlar ki; kamudaki bütün dairedeki bütün memurları atacak diyorlar şimdi. Mansur gelirse yardımları kesecek. Ne kesmesi? 50 misli arttırdım 50 misli.
"60 ÖĞRENCİ EVDEN OKULA OKULDAN EVE ÜCRETSİZ TAŞINIYOR"
Eskiden birer tane koli veriyorlardı. Bir kişiden alıyorlardı. O da yurt dışından makarna, bulgur, nohut getiriyordu. Onu dağıtıyordu. Şimdi böyle bir şey yok. Başkent Kart çıkarttık. Dünyanın her yerinde geçerli. Ona para yüklüyoruz. O aile gidiyor istediği bakkaldan, köy bakkalına kadar hem bakkal para kazanıyor hem de çoluğu çocuğu ne istiyorsa onu alıyor çikolataysa çikolata. Bir elin verdiğini öbürü görmüyor. O da yetmedi. Suyu Ankara'da tonu 1.8 dolardan satıyorlardı. Ondan sonra paket gönderip yardım yaptık diyorlardı. Şu anda suyun tonu 1 lira 10 tonu 10 lira. Yani 300 lira yerine 200 bin aile sadece 10 lira ödüyor. 60 bin öğrenci evden okula okuldan eve ücretsiz taşınıyor. 16 bin öğrencinin servis ücretini ödüyoruz. 15 bin öğrenciye kantin yardımı yapıyoruz ki küçücük çocuk daha okula başladığında yanındakiler kantinden alışveriş yaparken o mahsun kalmasın diye. Tüm sınav ücretlerini ödüyoruz. Evet, hükümetimiz doğal gaz verdi seçime girerken. Bu kardeşiniz geçen sene ve bu sene kışın en soğuk günlerinde Ankara'daki destek alan 200 bin kişiye üçer ay müddetle doğal gazı verdi ve kimseyi üşütmedi. Yine bu kardeşiniz şu anda halen her ay birer kilo et parası hesaplarına yatırıyor ki o çocuklar protein alsın, öğrenme güçlüğü gelişme güçlüğü çekmesin diye. Dolayısıyla Ankara değişmiş iyi olmuş mu? Eskisini de belediyecilik diye yutturdular. 16 milyar ANKAPARK, Ankara'ya girerken oradaki gördüğünüz kapılar 255 milyon ne işe yaradığı belli değil. Saatler 100-150 milyon. Ankara halkının parasını saçtılar savurdular. Bize gelince de dediler ki; bunlar idare edemez, bunlara üç koyun güdemez. Şimdi de aynısını söylüyorlar öyle mi? Yönetemez dediği Mansur Yavaş gelir gelmez israfı kaldırdı. 3 bin 500 tane ihaleyi dört yılda 3 bin 500 ihaleyi açık yaptı. Tamamını Youtube'da görebilirsiniz. Kim girmiş ne kadar kırmış onu benim torunlarım da görecek torunlarının torunları da görecek. Diyelim ki bir yere bir kavşak yaptık, kaç paraya yaptıysak altında yazılı. Bir yere park yaptık kaç paraya yaptıysak altında yazılı. O yetmedi. Metro kesintisi. Bizden dört yılda 80 milyon kesilmesi gerekirken yaptıkları bir değişiklikle 1,7 milyar kestiler yani Ankara halkının 1,6 milyarını gasp ettiler. Hiç şikayet etmedik yürütüyoruz işimizi.
"SADECE KENDİLERİNİ BÖYLE İNANÇSIZ ZANNEDİYORLAR"
Muhafazakarlığa gelince, sayın bakan demiş ki; 14'ünden sonra seçimi kazanırlarsa alnı secdeye değenler mi yoksa şampanya içerek kutlayanları mı tercih edeceksin diye gidiyor vatandaşın dini duygularıyla oynuyor. Bıktık. Ben de diyorum ki kendisine; bu kardeşiniz seçimi kazandı. Akşam baktı rozetini çıkarttı halka dediki biz bugün seçimi kazandık ama zafer kazanmadık. Çünkü zafer kazanmış olmak için karşımızda düşman olması lazım. Biz sadece beş yıldır görev aldık bundan sonra 6 milyon insana eşit bir şekilde hizmet götüreceğiz diye. ve dört yıldır götürüyoruz. Aynı gece eve gittik. Sabah erkenden Ankara'nın manevi sahibi Hacı Bayram Camii'ne gittik. Hacı Bayram Camii'nde bir sabah namazı ve şükür namazı kıldık. Sonra da pankartlarla donattık Ankara'yı 'Haydi bismillah başlıyoruz' diye. Sadece kendilerini böyle inançsız zannediyorlar.
"ÇÖZÜM SÜRESİNDE ORTADAN SÖKTÜKLERİ T.C. TABELALARINI GETİRDİK BELEDİYENİN EN ÖNÜNE ASTIK"
Eğer siz samimi olsaydınız, biraz önce internete bir haber düştü. Diyarbakır adayları 'Devlet Öcalan'la görüşür zaten' diyor, 'Sürekli görüşüyoruz' diyor. Bakın şimdi girin internete şimdi göreceksiniz. Bunlar İstanbul seçiminde de aynısını yaptılar. Mansur Yavaş'tan bir şey çıkaramayınca 'Bu devletin bekası bitti 2019 Mart'ta.' Biz de tam tersine geldik çözüm süresinde ortadan söktükleri T.C. tabelalarını getirdik belediyenin en önüne astık.
"BÖYLE İKİ YÜZLÜ SİYASET OLUR MU? MERAK ETMEYİN BU ÜLKENİN SAHİPLERİ VAR. BİZLER VARIZ"
İstanbul seçiminde Bingöl'de 33 askerimizi şehit eden, o olayın planlayıcı Osman Öcalan'ı Ekrem Bey'e oy vermesin de AK Parti'ye oy versin diye televizyona çıkarttılar doğru mu? Oy yetmedi. Bebek katilinden mektup getirip televizyonda okuttular doğru mu? Ben diyorum ki şimdi attıkları iftiralara bakmayın aynısı. Seçimi kazanmak için bunlar Kandil'i de konuşturur kendileri de gider İmralı'yla konuşur. Heyet gidiyor dendi inkar ettiler. En son Sayın Akşener dedi ki; bir hakimi gönderdiler gidildi. İnkar edelim etmeyelim derken şimdi ortaya çıktı ki işte bugün kendileri itiraf etti; sürekli görüşüyoruz diyor. Hele Kandil'de var bir terörist; ya beni siz niye beni diyor siyasete alet ediyorsunuz? Şimdiye kadar diyor buraya en fazla heyeti AK Parti gönderdi, Tayyip Erdoğan gönderdi, üst düzey yöneticiler geldi diyor. Böyle iki yüzlü siyaset olur mu? Merak etmeyin bu ülkenin sahipleri var. Bizler varız.
"2002 YILINDA İKTİDARA GELDİĞİNİZDEKİ FOTOĞRAFLARINIZI GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE GETİRSENİZ, BİR DE ŞİMDİKİ HALİNİZE BAKSANIZ ANLARSINIZ"
Değerli AK Parti yöneticileri siz kaybettiniz. Nasıl kaybettiniz biliyor musunuz? 2002 yılında iktidara geldiğinizde şöyle bir o tarihteki fotoğraflarınızı gözünüzün önüne getirseniz. O zamanki kıyafetlerinize baksanız. O zamanki yaşantınızı şöyle bir gözden geçirseniz. Bir de şimdiki haline, 21 yıl sonra geldiğiniz hale baksanız niye kaybettiğinizi anlarsınız. Dediniz ki; Mekke'deki bir yetimin hakkını savunur gibi, fakirin fukaranın hakkını savunacağız. Yoksulluğu, yolsuzluğu bitireceğiz ve Türkiye'yi cennet yapacağız diye geldiniz. Maşallah hepimize cehennemi yaşatır hale geldiniz.
"14'ÜNDE İNŞALLAH DEĞİŞİRSE EKONOMİDE BİR ŞAMPİYONLAR LİGİ VAR"
Sevgili Denizliler 21 yıl içerisinde 1 trilyon 200 milyon dolar bütçe kullandılar. 5-600 milyar dolar da borç var. Mutlaka çok güzel işler yaptılar. Fakat güç insanı bozar derler ya fazla güç mutlaka bozar insanı. Artık öyle şeyler oldu ki proje adı altında böyle ağır pahalı projeler yapılar toplum borçlandırıldı. Ekonomiye hakim olunamadı. Artık bilimden uzaklaşıldı. Kendi kafalarına göre dünyada olmayan ekonomi modelleri çıkarttılar. Bunun üzerine iyi kötü ekonomi idare edenler geri çekildiler. Şimdi iki ayda bir Hazine Bakanı iki ayda bir Maliye Bakanı değişiyor. Dolayısıyla bundan sonra yapabilecekleri bir şey yok. Biliyorlar ki eskiden görev yapmış bir bakanı tekrar geriye çağırıyorlar. O da diyor ki; kusura bakmayın siz bizi dinlemiyorsunuz ben sizinle çalışamayacağım diyor. Her yerde şunu söylüyorum ayın 15'inden sonra ne top ne tüfek İHA göremeyeceksiniz hepsi görev alanına dönecek ama Sevgili Denizliler hepiniz kredi kartlarıyla baş başa kalacaksınız, ev sahibi kiracı kavgası devam edecek, bu ülkede uyuşturucu sorunu devam edecek, bu ülkede mülteci sorunu devam edecek, fiyat pahalılığı, enflasyon devam edecek. Ağzınızı açamayacaksınız. Hayat pahalı dediğiniz zaman bunların ağzına kürekle vurun yalan söylüyorlar. Soğan pahalı dediğiniz aman size soğan pahalı diye hakaret edecekler. 14'ünde değişmediği zaman bunlar olacak. Ama 14'ünde inşallah değişirse ekonomide bir şampiyonlar ligi var. Şampiyonlar ligi olarak adlandırdığımız ekonomistler var.
"SAYIN AKŞENER'İN HDP MASADA OLURSA BEN OLMAM DEMEDİĞİNİ DUYMADINIZ MI? HİÇBİRİMİZ OLMAYIZ ORADA MERAK ETMEYİN"
Hiçbir genel başkan razı olmaz da Sayın Akşener'in HDP masada olursa ben olmam demediğini duymadınız mı? Hiçbirimiz olmayız orada merak etmeyin. Ancak yalan söylüyorlar. Fakat kendi taraflarına baktığınız zaman bugün DSP'nin eski genel başkanı dün televizyonda diyor ki; Hizbullah'çı bir mahkum kocama nedeniyle 70 yaşında çıkarılmış, 75-80 yaşındakiler hala cezaevinde yatıyor. Şöyle diyorum; zamanlama manidar çıkarılmasında diyorum. Dolayısıyla artık hukukun, adaletin de varacağı bir yer kalmadı."