Maral Büyüksaraç'tan 'Cudi Yangını' Tepkisi: Bu Ekolojik Katliamdır
Oyuncu Maral Büyüksaraç, Şırnak'taki Cudi Dağı'nda çıkan ve 3 günde söndürülebilen orman yangınına tepki gösterirken, "Bir yangın üç gündür nasıl söndürelemiyor?
Oyuncu Maral Büyüksaraç, Şırnak'taki Cudi Dağı'nda çıkan ve 3 günde söndürülebilen orman yangınına tepki gösterirken, "Bir yangın üç gündür nasıl söndürelemiyor? Bu ekolojik bir katliamdır. Buna ses çıkarmayan herkes bundan sorumludur. Türkiye bir değerin yok edilişini seyrediyor" diye yazdı.
Büyüksaraç, sosyal medya hesabından Cudi Dağı'ndaki yangın başta olmak üzere kendisi ve çevrecilerin tepki gösterdiği sorunlara ilişkin tiyatro oyunu için gittiği Muğla'dan "Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Orman ve Suişleri Bakanım ve tüm yetkililer" diye başlayan açık mektup yazarak paylaştı. Maral Büyüksaraç, "Bir vatandaş ve bu ülkede tiyatro yapan bir genç olarak vicdanen artık taşımaktan yorulduğum düşüncelerimi paylaşmak istedim" dedi. Kendisinin bir oyuncu, olduğunu karekter psikolojisi ve olayların analizini çıkarabildiğini ifade eden Maral Büyüksaraç, özetle şunları yazdı:
"Farklı yaşam tarzları korku ve tehdit altında kalırsa bu çok sağlıksız bir alt yapı olur. Halk yaşadıklarını ve ülkede yaşanan sorunların çoğunu dile getiremiyor. 21'inci Yüzyıl&da, özgür bir dünyadayız. Ne tiyatrocu, ne sanatçıyım; her şeyden önce vatandaşım. Demokratik bir ülkede yaşıyorum. Bu ülkede oy kullanıyorsam düşüncelerimi dile getirmeliyim. Bazen kendimi dışlanmış biri gibi hissediyorum. Herşey o kadar hızlı değişiyor ki! Yangınlar çıktı, betonlaştı. Eskiye dair fotoğraflardan başka birşey kalmadı. Haydarpaşa gitti, 'yangın çıktı' dediler. Memleketim Muğla'da Halep Camii ve kızıl çamı ormanı kül oldu. Güvercinlik Koyu'nda bin yatak kapasiteli ikinci otel yapıldı. Hiç bir yetkili tarafımıza bir cevap vermedi. Gün geçmiyor ki; Çanakkale, Marmaris, Antalya, Kahramanmaraş, Alanya ve son bulmuyor. Yakarak, keserek, imara açarak, kaçak yapılaşarak, taş ocağı kurarak, yol geçirerek, HES'ler kurarak yok edilen ormanların yerine aynı oranla ağaçlandırma yapıldığını asla düşünmüyorum. Bir yangın üç gündür nasıl söndürelemiyor. Bu ekolojik bir katliamdır. Buna ses çıkarmayan herkes bundan sorumludur. Türkiye bir değerin yok edilişini seyrediyor. Uzungöl bir beton yığını oldu."
Büyüksaraç, Gezi Parkı sürecinde 'Marjinal' olarak nitelendirdildiklerini ancak, sadece huzur, şarkı, müzik, kitap ve eylemlerinde özgürlüklerini istediklerini kaydederken, "Sadece fikirlerimizle kıymet görmek istiyoruz. Şimdi de bu mektubumdan sonra 'Solcu', 'Komünist', 'Çapulcu' gibi etiketlere maruz kalacağımı biliyorum. Sayın Cumhurbaşkanım… Size daha önce de Özgecan yasası için mektup yazmıştım.Teyzem Kadıköy mitinglerini düzenliyor diye büyükbabam milyon dolarların hortumcusu olarak yazıldı. Betonlaşmaya karşı olduğumuzu belirtmek için oteller, AVM'ler yapmayın istedik. Benim adım Maral! Ne sağcıyım, ne solcu... Çapulcuyum çapulcu" diye ekledi. Büyüksaraç, yazdığı bir Tweet'te de, "Can kaybı yokmuş diyorlar; dağ keçilerinin, uğur böceklerinin, ceylanların, kuşların, ağaçların hiç canı yokmuş gibi" diye yazdı. - İstanbul