Haberler

Mardin'deki Silahlı Saldırı

Abone Ol

DÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan: "Son dönemlerde kan davaları kanı yerde bırakmama anlayışından çıkmış, karşı tarafın soyunu kurutmaya dönük bir intikamcı durum haline gelmiş" Diyarbakır Baro Başkanı Elçi: "Toplumun sabırlı ve sağduyulu davranması gerekiyor. Herkesi böyle insanların yaşam hakkına hele hele kadın ve çocukların yaşamına kast edecek davranışlardan kesinlikle kaçınması gerekiyor" DİGİAD Başkanı Korkutata: " Kan davaları daha önce kadın ve çocuklardan ziyade işin içerisinde olan erkeklere yönelikti"

Mardin'de dün 3'ü çocuk, 2'si kadın 5 kişinin öldürüldüğü olay, Doğu ve Güneydoğu'daki kan davalarını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, kan davasında çocuk ve kadınların da hedef haline getirilmesine dikkati çekti.

Dicle Üniversitesi (DÜ)  Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, romanlara, sinemalara yansıyan kan davasıyla ilgili bir bilgi arşivinin bulunduğunu, kan davasının töreye ait bir unsur olduğunu gördüklerini söyledi.

Kan davalarında kadın ve çocukların hedef olmadığını kaydeden Prof. Dr. Erkan, "Ama son dönemlerde artık kanı yerde bırakmama anlayışından çıkmış, karşı tarafın soyunu kurutmaya dönük intikamcı bir durum haline gelmiş. Meselenin en tehlikeli yanı da bu. Eskiden kan davasından hedef olan kişi belliydi. O da uzak bir yere gönderiliyordu, onunla ilgili önlem alınıyordu. Ama şimdi ailenin bütün fertleri beşikteki çocuktan en yaşlısına kadın erkek ayrımı yapılmadan bir hedef alan duruma dönmüş" diye konuştu.

-Tehlikeli bir durum

Son dönemlerdeki olayların, yok etmeye dönük bir faaliyete dönüştüğünü vurgulayan Erkan, bunun töre ve kan davasıyla açıklanacak bir durum olmadığını dile getirdi.

Geçmiş yıllarda taziye ve yasını tutmamanın bir intikam alma olarak algılandığını ifade eden Erkan, şöyle konuştu:

"Bazı aileler de tekrar bir saldırıdan korktukları için de taziye kabul etmeyebiliyor. Özellikle Mardin'de yaşanan ve 2'si anne 3'ü çocuk olmak üzere 5 kişinin ölümüne neden olan olay klasik bildiğimiz o kan davalarını aşan bir durum gibi görünüyor. Burada misliyle karşılık verme, bütün soya aileye dönük bir intikam girişimi var. Sanki Bilge köyü katliamından sonra arttı. Töreden ziyade biraz mafya tarzı gibi olaylara dönüyor. Bu da çok tehlikeli bir durum. Öncesinde aşiret lideri, önde gelenler arasındaki husumet, bütün aile bireylerine yönelik olmaya başladı."

-"Dehşet verici"

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de, son dönemlerde kan davalarıyla yaşanan olaylarda bir öfke patlaması, cinnet halinin görüldüğüne, kadın ve çocukların aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin öldürüldüğüne işaret etti.

Bunun öfke patlaması ve dehşet verici bir şey olduğunu anlatan Elçi, şöyle devam etti:

"Çok tehlikeli bir durum. Toplumsal olarak bu davranış biçimini, ruh halini kabul etmek mümkün değil. Dolayısıyla öncelikle topluma çağrım var. Bütün toplumun bu öfke ve cinnet haline ilişkin kendine gelmesi lazım. Toplumun sabırlı ve sağduyulu davranması gerekiyor. Herkesi böyle insanların yaşam hakkına hele hele kadın ve çocukların yaşamına kast edecek davranışlardan kesinlikle kaçınması lazım. Bu olaylar toplum adına utanç verici. Kınıyoruz."

-Projeler geliştirilmeli

Elçi, toplumsal yapıları, bütün sivil tplum kuruluşlarını, bu konuya duyarlı olarak kınamaya, utanç verici olduğunu deklare etmeye, toplumu bu anlamda eğitmeye davet ettiğini kaydetti.

Devletin birtakım sosyal projelerle bilim adamlarının da yardımıyla toplumu eğitecek, bu meselelerin nedenine inecek, önleyecek birtakım sosyal projeler geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Elçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kan davalarında yakınlarını kaybedenlerin taziyeleri kabul etmemesi de kabul edilemez bir gelenek, kınanması gerekiyor. Hiçbir toplum böyle bir geleneğe sahip olamaz, olmamalı. Bu gelenekleri ayaklarımızın altına almamız lazım. Toplumda iyi ve kötü gelenekler var. Kötü gelenekleri lanetlemek gerekiyor. Asla bu tür köhne geleneklerin sürdürülmemesi gerekiyor. Oturmuş bir gelenek olduğunu düşünmüyorum. Ama bunu bir gelenek olarak görenler varsa terk edilmesi gerekiyor. Çok baskın olmasa bile böyle bir gelenek var."

-Büyüklerin sözü dinlenmeli

Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD) Başkanı Alaaddin Korkutata ise bu tür olayların çok acı ve bölgenin yakıcı bir meselesi olduğunu söyledi.

Kan davalarının halen sürdüğünü anlatan Korkutata, şöyle konuştu:

"Bunun nedenleri var. Bir taraftan ortadan kaldıralım derken büyüklerin sözünü dinlememe ortaya çıktı. Geçmişte, alimlerin, büyüklerin, ulemanın, kanaat önderlerinin sözü çok dinleniyordu ve bu tür olaylar çok yaşanmıyordu. Sözü geçenlerin tekrar değerlendirilmesi lazım. Çok basit olaylardan kan davaları ortaya çıkıyor. Ot, inek bahane edilerek büyük kan davaları oluyor. Güvenlik tedbirlerinin de alınması lazım. Bölgede daha önce de kan davaları vardı. Daha önce kadın ve çocuklardan ziyade işin içerisinde olan erkeklere yönelikti. Ama şimdi tehlikeli bir duruma dönüştü. Taziyelerin olması lazım. Taziyelerin kabul edilmemesi durumu da her iki tarafın daha fazla acı ve keder yaşamasına neden olur. Taziyelerde yakınlarını kaybedenleri teskin edici insanların olması gerekiyor." - Diyarbakır

Kaynak: AA / Güncel

Rüstem Erkan Diyarbakır Tahir Elçi Mardin Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title