Haberler

Mardin3 Dargeçit'te 1 Kişiye Daha Ait Kafası, Kemik ve Elbise Parçaları Bulundu

Abone Ol

Mardin'in Dargeçit İlçesi'ne bağlı Bağözü Köyü'nde yapılan ve 2 kişiye kafatası ve kemikler bir kişiye de ait kemiklerin bulunduğu bölgede bugün sürdürülen faili meçhul kazılarında bugün de 1 kişiye ait kafatası ve kemikler ile elbise parçaları...

Mardin'in Dargeçit İlçesi'ne bağlı Bağözü Köyü'nde yapılan ve 2 kişiye kafatası ve kemikler bir kişiye de ait kemiklerin bulunduğu bölgede bugün sürdürülen faili meçhul kazılarında bugün de 1 kişiye ait kafatası ve kemikler ile elbise parçaları bulundu.

Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde, Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı'nın talimatıyla, 1995 yılından bu yana kayıp oldukları iddia edilen 6 kişinin bulunması çalışmaları kapsamında bugün üçüncü kez kazı yapıldı. Bağözü Köyü'nde Çarşamba günü yapılan kazılarda 2 kişiye ait kafası ve kemikler, bir kişi de aik kemiklerin bulunmasının ardından kazılara bugün devam edildi. Jandarma ekipleri kazı nedeniyle köyün dört ayrı bölgesinde güvenlik kordonu oluşturuldu. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı köyde Dargeçit Cumhuriyet Savcısı'nın gözetiminde, olay yeri inceleme ekiplerinin kepçe ile yürüttüğü çalışmaları İHD heyeti de izledi. Sabah saatlerinde köy meydanındaki kuyularda kazı yapan savcılık, burada herhangi bir bulguya rastlamadı. Bunun üzerine Dargeçit Belediyesi'nden emekli mezarlıklar memurunun gösterdiği yerde bu kez başka bir noktada kazı yapıldı. Köyün girişindeki mezarlığın yanındaki yolda yapılan kazıda ise bir kişiye ait kafatası, kemik ve elbise parçalarına ulaşıldı.

"BU MANZARAYI GÖRÜNCE İNSANIN İSYAN EDESİ GELİYOR"

Kazı çalışmalarını izleyen BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, kazı sorumlusu Cumhuriyet Savcıları'ndan bilgi aldı. Cesetlerin çıkarıldığı kuyu başında konuşan Tuncel, kazıların kepçe ile yapılmasına tepki göstererek, "İnsan bu manzarayı görünce, insanın isyan edesi geliyor. Burası zaten boşaltılmış bir köy. Yasak bölge ilan edilmiş. Bu bölgenin özel bir bölge ilan edilerek bütün şüpheli alanlarda kazılar yapılmalı. Bu istenilenler çok değil herhalde buradaki insanlara. Onların da çocuklarına ait bir mezarlık isteme hakları var. Alın işte burada vatandaşlar kendi imkanları ile yaptıkları kazılarda kemikleri çıkardılar. Başbakan'a sesleniyorum; 90'lı yıllarda çok kötü şeyler yaşandı. 100 yıldır bu bölgede Kürt Sorunu yaşanıyor. Son 30 yılda çok önemli kayıplar verdik. 50 bin insan kolay değil. Bunların hepsi insan. Bu sürece son vermek, siyasi irade ile olur" dedi.

'SİYASİ İRADENİN GÜVENCE KONUSUNDA ADIM ATMASINI BEKLİYORUZ'

Tuncel, siyasi iradenin Kürt halkını tanıması gerektiğini, siyasi haklarının da anayasal güvenceye alması gerektiğini savunup, şunları söyledi:

"Siyasi irade şunu diyecek; '90'lı yıllarda yaşanan ve ya bunca yıldır sürdürülen politika yanlıştır. Biz Kürt halkını tanıyoruz. Haklarının güvenceye kavuşması konusunda adım atacağız. Yeni anayasa sürecinde biz Türkiye'de yaşayan bütün halkların hak ve özgürlüklerini güvence altına alacağız' demesini ve siyasi bir irade göstermesini bekliyoruz. Bu bir süre, öyle hayalci de değiliz. Bugünden yarına olacak değil. Bunca yıllık bir sorunu tabii ki bir sürece ihtiyacı var. Ancak başlangıç önemli. Siyasi irade göstermek önemli. Biz şimdiye kadar ne yazık ki bu siyasi iradeyi görmedik. Halen aslında eski tarzda devam eden bir süreç. Yani hala yok etme, hala yok sayma, siyasetten tasfiye etme gibi yaklaşımlar bunu gösteriyor. Umarız bunlardan vazgeçilir. Bu ölümlere saygımız gereği bu süreç başlatılır."

'İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINDA TOPLU MEZAR HARİTALARI VAR'

İnsan hakları savunucularının elinde toplu mezar haritalarının olduğunu anımsatan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, "Dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir şey. Bu kadar harita açık ve aleni olacak, burada da ilk önce savcılık gelip kazı yapmışlar ama bir şey bulamamışlar. Daha sonra buradaki aileler kendi imkanları ile kazıyarak cesetleri çıkarmışlar. Burada daha ciddi bir iş istiyoruz. Burada adli tıp sürecinde daha hassas davranılmasını istiyoruz. Biz burada ölülerimize saygı gösterilmesini istiyoruz. Bunlara çoğu zaman uyulmuyor. Burada kepçe ile kazı yapılıyor bir kere bu bile ölüye olan saygısızlığı ortaya çıkarıyor. Sonuçta bizim de değerlerimiz var. Bu insani değerlere uymak zorundadırlar. Burada birlikte yaşadıkları halkın değerlerine saygı duyulması gerekiyor. Aslında bunlar inançla da ilgili bir şey. Sadece kemik çıktı gibi bir şey olamaz. Ölülerinin başına ağlamayı en iyi biz Kürtler biliriz. Gün olmasın ki bir mezar başında ağlamayalım. Bir Fatiha okumayalım" dedi.

KUTU

Dargeçit İlçesi'nde 29 Ekim 1995 yılında 2 öğretmenin PKK'lılar tarafından öldürülmesi üzerine jandarma tarafından 2-6 Kasım 1995 tarihleri arasında gözaltına alındıkları iddia edilen Süleyman Seyhan (57), Abdurrahman Coşkun (21), Abdullah Olcay (20), Mehmet Emin Aslan (19), Nedim Akyön (16), Seyhan Doğan (14) ve 13 yaşındaki Davut Altınkaynak'tan bir daha haber alınamadı. Kayıp 7 kişilerin PKK'ya katıldıkları gerekçesiyle dosya kapatılırken, Süleyman Seyhan'ın cesedi, başı kesilmiş halde 6 Mart 1996'da bir kuyu içerisinde bulundu. Kayıp yakınlarının dosyanın, Ergenekon davası kapsamında görülmesi için 2009 yılında başvuru yapması üzerine Dargeçit Cumhuriyet Sacılığı tarafından 14 yıl sonra dosya yeniden açıldı. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı talimatı üzerine de Bağözü Köyü'nde bir hafta önce başlanan kazıların ilk gününde herhangi bir bulguya rastlanmadı. Ancak köylülerin kendi imkanlarıyla kepçe ile yaptığı kazıda, 2 yanmış kemik parçasının bulunması üzerine önceki gün kazılara yeniden başlanmıştı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Sabahat Tuncel Politika Dargeçit Güncel Bağözü Mardin Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title