Marmara Denizi için ileri biyolojik arıtma tesisi yapılması önerisi
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın Marmara Denizi'nin her yerine yayıldığını belirterek, "Hep birlikte Marmara Denizi'ni atık çukuruna dönüştürdük. Şimdi kavgayı bırakalım, hep birlikte denizimizi kurtarma zamanı." dedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın Marmara Denizi'nin her yerine yayıldığını belirterek, "Hep birlikte Marmara Denizi'ni atık çukuruna dönüştürdük. Şimdi kavgayı bırakalım, hep birlikte denizimizi kurtarma zamanı." dedi.
Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müsilajın 23 Ekim 2024'te Erdek Körfezi'nde yeniden başladığını söyledi.
Müsilajın 5 Aralık'a kadar İzmit Körfezi'ne kadar ulaşarak bütün Marmara'ya yayıldığını belirten Sarı, "Müsilaj halihazırda yüzeyden itibaren 30 metre derinliğe kadar Marmara'nın 11 bin 350 kilometrekarelik yüzey alanının ilk 30 metresini örümcek ağı gibi sarmış durumda." ifadesini kullandı.
Sarı, müsilajın ortaya çıkış nedenlerinden birinin de kirlilik olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Şu anda Marmara Denizi'nin çevresinde 25 milyon insan yaşıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre, en iyi olasılıkla yüzde 51,7'sini ileri biyolojik arıtmadan geçiriyoruz, geri kalan yani bunun dışındakiler hiç arıtılmadan ya da doğru düzgün arıtılmadan denize gidiyor. Yani Marmara Denizi'nin çevresinde yaşayan her iki kişiden birinin atığı arıtılmadan denize gidiyor.
Diğer taraftan denize boca ettiğimiz kısımlarda da esasında çok yanlış bir uygulama içindeyiz. Derin deşarj diye Marmara Denizi'ni bugünlere getiren bir yanlış uygulama yayılmış. Marmara Denizi'nin sahip olduğu ikili akıntı yapısı kapsamında 30 metre altına verilen atıkların Karadeniz'e götürülerek sorunun çözüleceğinin düşünülmesi yanlış bir anlayıştır. Doğada hiçbir şey yok olmaz, döner dolaşır yine sizi bulur. İşte Marmara Denizi'nin derinliklerine vermeye başladığımız atıklar en sonunda kirlilik yükünü öyle bir noktaya taşıdı ki şu anda denizde çok felaket boyutta yoğun bir şekilde müsilajla karşı karşıyayız."
"Marmara Denizi'nin çevresinde yüzlerce boru var"
Marmara Denizi'nin ciddi bir atık ve kirlilik içinde olduğunu anlatan Sarı, şunları kaydetti:
"Derin deşarjı ancak atıkları ileri biyolojik arıtmadan geçirdikten sonra zarar vermemesi için 40 metrenin altına deşarj ederiz. Şu anda çok üzgünüm, Marmara Denizi'nin çevresinde yüzlerce boru var, bunları belediye yetkililerine söylediğiniz zaman 'Hocam o borular eskide kaldı, biz onların hepsini kuşaklama projeleriyle aldık, kolektörlerle topladık, arıtma tesislerine bağladık, arıtıyoruz.' diyorlar. Çok üzgünüm, keşke söyledikleri doğru olsaydı.
Benim gibi Marmara Denizi'ne dalış yapanlar beni çok iyi anlayacaktır. Her daldığımız yerde bir boru hattıyla karşılaşıyoruz. Bu boru hattı devam ediyor, gidiyor, hattın ucundan hiç arıtılmamış atıklar oluk oluk akıyor. Bu yanlış uygulamadan vazgeçmemiz lazım, bunu kesmemiz, durdurmamız lazım. O yüzden eğer ilkbahar yaz aylarında, sular ısındığında felaket boyutunda denizin yüzeyini müsilaj kapladığında tekrar 'Eyvah biz ne yaptık.' demek istemiyorsak bir an önce tedbir almamız lazım."
"İşbirliğiyle denizimizi kurtarmamız lazım"
Sarı, çalışmayan atık arıtma tesislerinin acilen çalışır hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Fabrikaların akarsular aracılığıyla Marmara Denizi'ni kirlettiğini öne süren Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar ruhsatlarını alırken çevreyi kirletmeme taahhüdünde bulundular. Taahhütlerini yerine getirsinler, denetim yapalım, kanunları uygulayalım. Marmara Denizi'nin çevresinde ne kadar STK, yerel yönetim ve merkezi yönetim varsa bir araya gelmemiz lazım. İşbirliğiyle denizimizi kurtarmamız lazım. Şu anda müsilaj ortaya çıktığından beri yine bir suç atma yarışmasına dönüştürdük. Herkese söylüyorum, üzgünüm hepimizin suçu. Hep birlikte Marmara Denizi'ni atık çukuruna dönüştürdük. Şimdi kavgayı bırakalım, hep birlikte denizimizi kurtarma zamanı. Aksi takdirde ekolojik olarak bu müsilaj dibe çöküyor, bu durum dipteki yaşamı da etkiliyor. Oradaki ekosisteme zarar veriyor. Daha sonra yüzeye çıkacak, bu durumda yaz aylarında turizmciler nasıl iş yapacaklar? Şu anda Marmara'dan ayrılamayan küçük balıkçılarımızın durumu iyi değil. Tedbirler geliştirmemiz gerekiyor, hiç vakit kaybetmeden merkezi ve yerel yönetim, özel sektör, sivil toplum ve Marmara'nın çevresinde yaşayan her bir vatandaşın katkısıyla denizimizi kurtarmamız lazım."
"Marmara'nın farklı yerlerinde yüzeye çıkışlar başladı"
Mudanya kıyılarında müsilaj görüldüğüne dair basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerin hatırlatılması üzerine Sarı, şunları söyledi:
"0-30 metre arasında yaklaşık 75 gündür yoğun müsilaj var. Derinlerde bu kadar yoğun yaşanan müsilajın yüzeyde de görülme olasılığının yüksek olduğunu hep söyledik ve artık Marmara'nın farklı yerlerinde yüzeye çıkışlar başladı. İlkbaharda sular ısındıkça daha geniş yüzey alanları kaplama olasılığı gittikçe artıyor. Kaybedecek tek bir günümüz yok. Lütfen harekete geçip Marmara'nın atık yükünü bir an önce azaltalım. Müsilajın ekolojik ve ekonomik etkilerini azaltmak, şimdi alacağımız tedbirlere bağlı."