Haberler

Maruz Kaldığımız Radyasyonun Yüzde 30'u Uzaydan Geliyor

Abone Ol

CERN ve Uluslararası Uzay İstasyonu projelerinde yer alan ODTÜ Fizik Bölümü'nden Doç. Dr. Bilge Demirköz, göğe yükseldikçe radyasyon miktarının arttığını belirterek, "Düşündükçe biz şimdi uçakta daha fazla mı radyasyon yiyoruz, evet daha fazla yiyoruz" dedi.

CERN ve Uluslararası Uzay İstasyonu projelerinde yer alan ODTÜ Fizik Bölümü'nden Doç. Dr. Bilge Demirköz, göğe yükseldikçe radyasyon miktarının arttığını belirterek, "Düşündükçe biz şimdi uçakta daha fazla mı radyasyon yiyoruz, evet daha fazla yiyoruz" dedi. Doç. Dr. Demirköz, insanların doğal yolla aldığı radyasyonun yüzde 30'unun uzaydan geldiğini de söyledi.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve ODTÜ Mezunlar Dernekleri işbirliğinde ilki Mersin'de 'kuraklık', ikincisi Eskişehir'de 'palm yağı' üzerine düzenlenen Bilim Kafe etkinliklerinin üçüncüsü Antalya'da 'radyasyon' konusunda gerçekleştirildi. ODTÜ, Antalya ODTÜ Mezunlar Derneği ve Muratpaşa Belediyesi işbirliğinde Engelsiz Cafe'de gerçekleştirilen Bilim Kafe projesinde ODTÜ Fizik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bilge Demirköz, 'radyasyon' konusunda sunum yaptı.

ODTÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr. Eren Kalay, Antalya ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Yıldırım Şimşek ve çok sayıda ODTÜ mezunu ve dinleyicinin katıldığı Bilim Kafe buluşmasında, UNESCO Uluslararası Bilim Kadınları Ödül Programı kapsamında 'Uluslararası Yükselen Yetenek' ödülü sahibi Doç. Dr. Bilge Demirköz, 'radyasyon' konusunu işledi.

GÖKYÜZÜNDEKİ O IŞIK UZAY İSTASYONU

Cern ve Uluslararası Uzay İstasyonu projelerindeki çalışmalarını anlatan Doç. Dr. Bilge Demirköz, gökyüzünde gördüğümüz ve kayan yıldız zannettiğimiz ışığın uzay istasyonu olduğunu, istasyonlarda 6 kişinin yaşadığını söyledi. Bu istasyonlarda uzaydaki fizik kuralları hakkında bilgi verildiğini kaydeden Doç. Dr. Bilge Demirköz, "Cern'deki atom parçacığı araştırması özellikle medyanın etkisiyle dünyada panik hali yarattı, dünyayı patlatacak gibi panik oluşturuldu ama biz çok rahattık ve hiçbir şey de olmadı. Uzaydan daha büyük parçacıklar geliyor ve atmosfere çarpıyor, hiçbir şey olmuyor. O yüzden bu tip olayları araştırmak için uzaydayız. Atmosfere çarpıyorlar ve yeryüzüne ulaşmıyor. Bir kısmı ulaşıyor. Bizim ilgilendiğimiz evrende nasıl hızlanıyorlar, onları oluşturanlar ne? Fizik olaylarını araştırıyoruz" dedi.

UÇAKTA DAHA FAZLA RADYASYON YİYORUZ

Yükseklerde radyasyonun neden daha fazla olduğuna dair Alpler'de yapılan bir araştırmadan da örnek veren Doç. Dr. Bilge Demirköz, yükseldikçe radyasyonun daha çok arttığını söyledi. Doç. Dr. Demirköz, şöyle konuştu:

"Şimdi düşündükçe biz şimdi uçakta daha fazla mı radyasyon yiyoruz, evet daha fazla yiyoruz. Şimdi biliyoruz ki bu parçacıklar ışık hızına çok yakın giden parçacıklar ve çoğu da proton. Benim çalıştığım alan da bu radyasyon konusu. Bu kozmik ışıklar uzaydan tekil olarak geliyor ve nitrojen ya da oksijen çekirdeği bulunca ona çarpıyor. Bilardo toplarının çarpışmasını düşünün. Buna kozmik yağmur diyoruz. Yağmurlanma sürecinde bir kısmı havada duruyor. Bir kısmı da yeryüzüne kadar giriyor. Şu an saniyede içimizden bir tane müon geçiyor, müon elektronun ağır abisi. Çok uzun yaşayan bir parçacık."

RADYASYONUN YÜZDE 30'U UZAYDAN GELİYOR

İnsanların doğal yolla aldığı radyasyonun yüzde 30'unun uzaydan geldiğini, yüzde 70'inin de yiyecek ve içecekler aracılığıyla geçtiğini belirten Doç. Dr. Demirköz, "Ne kadar göğe yakınsanız o kadar çok radyasyona maruz kalıyoruz. Dünyada manyetik alan çok önemli, belki dünyada yaşamın başlangıcının noktasıdır. Dünyanın manyetik alanı bu parçacıkların viraj aldırıp çoğunu güney ve kuzey kutbuna yönlendiriyor" dedi.

- Antalya

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Eskişehir Antalya Mersin Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title