"Meğer Dört Bir Yanım Kuşatılmış"
28 Şubat soruşturmasında mağdur ve tanık sıfatıyla ifade veren Tansu Çiller, DYP'nin hedef gösterildiğini savundu.
Necmettin Erbakan başbakanlığındaki Refahyol hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan eski Başbakan Tansu Çiller, 28 Şubat döneminde, hükümetlerini istifaya götüren süreçle ilgili savcılıkta ifade verdi. İsmi 28 Şubat soruşturması dosyasına “bir numaralı mağdur” olarak yazılan ve bu nedenle ismen kimseden şikayetçi olmasa da “şikayetçi” konumu bulunan Çiller, 15 yıl sonra suskunluğunu bozdu. Çiller, 28 Şubat’ın postmodern darbe değil, darbe olduğunu belirterek, “Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’dan Uludağ’da 28 Şubat kararlarını geri çekmelerini istedim. Sıcak bakmadı” dedi. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in BÇG’nin 1 numarası olduğunu gösteren ve Karadayı imzalı belgeler karşısında Çiller, “Ben bu belgeleri görünce çok şaşırdım. Dört bir yanımın bu kadar kuşatıldığını bilmiyordum” ifadelerini kullandı.
İfadesinin ardından adliyeden ayrılırken gazetecilere açıklamada bulunan Çiller, şunları söyledi:
"Birkaç gün önce sayın özel yetkili Cumhuriyet savcısı beni aradı ve kendisinin 28 Şubat sürecine ilişkin ciddi ve geniş kapsamlı bir çalışma yaptığını ve bu çerçevede özellikle bizimle ilgili çok ciddi mağduriyet unsurları gördüğünü ifade etti. Bizi davet etti. Bugün bu davete icabet ettik. Kendisini dinleme imkanım oldu. Gerçekten çok geniş kapsamlı bir soruşturma ve bir çalışma süreci tamamlanıyor.
"BÇG, DYP'Yİ ÇÖKERTMEK İÇİN ÇALIŞMIŞ"
Bu süreç içerisinde üzüntüyle görülüyor ki o dönemin hükümetinin özellikle Doğru Yol Partisi kanadı hedef seçilmiş.
Birinci amaç olarak Doğru Yol Partisi'ni çökertmek olarak Batı Çalışma Grubu kapsamlı bir çalışma sürdürmüş. Bunu yapmak için bu partinin genel başkanını o dönemde ölçülü ve doğrudan yıpratabilmek için her türlü haber ve her türlü imkanın kullanılması gerektiğini, birinci amaç olarak belirlemiştir. Ve yine bu sürecin sonunda hepimizin bildiği gibi Refah Partisi de kapatıldı. Sonuç itibarıyla hükümet düşürüldü.
Yine görülüyor ki bu dönemde her darbede olduğu gibi en fazla mağdur olan, milletimiz olmuştur. Bu yakın tarih çok farklı yazılmış, millete farklı algılatılmış ve sonuçta bir dönem demokrasi dışı yöntemlerle ve milletin Meclis'e yolladığı aritmetik tahrip edilerek, milletvekili ikna odaları kurularak, milletvekili transferleriyle yeni hükümetler kurdurulmuş ve bizim içinde bulunduğumuz hükümet düşürülmüştür.
Bütün bunların hepsinden daha önemli olan, tekrar ediyorum, milletin mağduriyetidir. Çünkü millet, bu aşamada sadece milli iradenin ipotek altına alındığı bir dönemi yaşamamış, batırılan bankayla, fakirleştirilen ülkeyle trilyonlarla ifade edilen miktarları bir yük olarak üstüne almış ve bunun acısını çekmiştir"
MECLİS KOMİSYONUNA DA KONUŞACAK
Bugün görüşlerimi açıklamak yerine yargı sürecinin devam ettiği bir ortamda bu görüşlerimi daha ileride hepinizin de bildiği gibi davet edilmiş olduğum Meclis Araştırma Komisyonu'nda ifade etmeyi daha verimli buluyorum.
Orada elbette, buradan çıkarılacak olan dersleri ve bu dersler çerçevesinde yapılması gerekenleri hep birlikte teslim etme imkanı bulacağız. Bütün bunları yaparken, bütün bu görüşlerimi milletle ve kamuoyuyla paylaşırken ülkemizin ihtiyaç duyduğu milli birlik ve beraberlik ruhuna ve yeni nefret tohumları atılmamasına özen göstererek bu derslerden çıkacak olan yapılabilecekleri ortak paydalarda buluşarak yapmanın, milletin beklentisi olduğunu düşünüyorum.
Bu konuda umudum devam ediyor. Bütün bu görüşlerimi, alınabilecek dersleri, bu ruhla, minnetle ve bundan sonraki nesiller adına kamuoyuyla paylaşmayı bu dönemde gerekli gördüğümü de bir kez daha ifade ediyorum"
Açıklamanın ardından arabasına yönelen Çiller, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Çiller arabaya binerken bazı vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu. Çiller'in adliyede bulunduğu sırada, bazı eski milletvekilleri de adliyeye geldi.