Mehmet Akif Dicle Üniversitesinde Anıldı
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Sosyal Bilgiler Kulübü tarafından "Mehmet Akif ile Başbaşa" adlı bir konferans düzenlendi.
Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 78. yıl dönümü olması münasebetiyle Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Sosyal Bilgiler Kulübü tarafından "Mehmet Akif ile Başbaşa" adlı bir konferans düzenlendi. Kongre merkezinde lise ve üniversite öğrencilerine olmak üzere iki oturumda yapılan konferansta öğrenciler Mehmet Akif Ersoy'u yâd etti.
Tahsin Yıldırım ve İbrahim Öztürkçü tarafından verilen konferansa Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konferansta ilk olarak konuşan Yazar Tahsin Yıldırım, Mehmet Akif'in kendisinde derin bir yara olduğunu, oturduğu sokağın, caddenin ve hatta oğlunun bile adının Mehmet Akif olduğunu dile getirdi.
"Mehmet Akif, halkın dilini konuşuyor, halkın sıkıntısını anlatıyor. Yaşamadığını ve yapamadığını anlatmıyor. Mehmet Akif, milli mücadele yolunda da katkıları olan biridir" diyen Yıldırım, Mehmet Akif'in aile yapısından da bilgiler verdi. Mehmet Akif'in Milli Mücadele döneminde önemli görevler üstlendiğini, Anadolu'nun çeşitli vilayetlerinde büyük bir coşku ile millete vaaz ve nasihatlerde bulunduğunu, tefrikaya düşmemeleri için daima birlik ve beraberlik içinde olmaları konusunda uyarılarda bulunduğunu söyleyen Yıldırım, insanların halen bugün bile Mehmet Akif Ersoy'un peşinden koştuklarını söyledi.
Mehmet Akiflere ihtiyacın olduğunu dile getiren Yıldırım, "Onlar hak yolunda gittikleri için, dün eziyet ve sıkıntılar yaşamış olsalar bile, bugün haklarını teslim ettik" dedi. "Onun hayata bakışının merkezinde İslâm vardır" diyen Yıldırım, Mehmet Akif'in Allah ve Peygamber sevgisiyle dolu olduğunu belirterek, Mehmet Akif'in çok sevdiği Peygamberi Hz. Muhammed ile aynı yaşta vefat ettiğini söyledi.
İbrahim Öztürkçü de yaptığı konuşmada Mehmet Akif Ersoy vakfından bilgiler vererek, Akif'in Berlin seyahatinin 100. yılı olması münasebetiyle bir çalışma içinde olduklarını ve Mehmet Akif için yapılan her çalışmanın destekçisi içinde olduklarını söyledi. Mehmet Akif'in eşyalarının hala itina ile korunduğunu ve saklandığını, ileriki zamanlarda bir müze acımak istediklerini de sözlerine ekleyen Öztürkçü, Mehmet Akif'in dostu Süleyman Nazif'in memleketinde olmaktan da ayrı bir haz aldığını belirtti. "Mehmet Akif bizim aynamızdır "diyen Öztürkçü, imanı yaşayış konusunda Mehmet Akif'in örnek alınması gerektiğine ve kendisinin vatan sevgisi ile dolu olduğuna vurgu yaptı. Mehmet Akif'in şiirlerinde de mısralar seslendiren Öztürkçü, "Mehmet Akif'i devrinden sonra takdir etmeyen bir bilim insanı yoktur. Mehmet Akif, bizleri birleştirdi. Onun hayaliydi farklı dinden ve dilden insanların bir araya gelmesi. Bizler bugün onun hayalini yaşıyoruz." dedi.
100 yıl önce bugünlerde Müslüman kanının aktığını ve tarihten ibret alıp ders çıkarmamız gerektiğini söyleyen Öztürkçü, sözlerini şöyle tamamladı; "Mehmet Âkif, Türk şairleri arasında, şiirin konusunu en fazla genişletenlerin başında gelir. O, vatansever bir aydın olarak, doğduğu toprakların kaybından duyduğu derin acıyı bütün samimiyetiyle mısralara dökmüştür."
Konferansın ardından Rektör Saraç yaptığı konuşmada tüm ülke ve millet olarak tefekkür insanlarını anlayamamış olmamızı dile getirerek,"İstiklal Marşı nasıl yazıldı, bugünlere nasıl gelindi, nasıl sıkıntılar aşıldı maalesef farkında değiliz. Ben gençlerin rol model olan Akif'i dolu dolu yaşamasını ve anlamasını diliyorum" dedi. Diyarbakır'ın Ali Emiri, Süleyman Nazif, Sezai Karakoç gibi önemli şahsiyetlerin diyarı olduğunu söyleyen Saraç, Yıldırım ve Öztürkçü'ye, "Uluslararası Nebiler, Sahabîler, Azizler Ve Krallar Kenti Diyarbakır Sempozyumu" kitabını hediye etti.
Yıldırım ve Öztürkçü de "Mehmet Akif" konulu kitapları Rektör Saraç'a takdim ettikten sonra, çekilen hatıra fotoğrafı ile program son buldu.