Mehmet Akif Ersoy Konulu Panel
"İstiklal Marşının Kabulü Ve Mehmet Akif Ersoy" Konulu Panel Düzenlendi
İstiklal Marşının kabulünün 92. yıldönümü dolayısıyla Siirt Üniversitesi Konferans Salonu'nda "İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy" adlı panel düzenlendi. Panele Siirt Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr Gürol Okay ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yöneticiler katıldı.
Siirt Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr Şerif Demir'in moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe Siirt Üniversitesinden Okt. Resul Babaoğlu, Okt. Şahap Bulak ve Okt. Said Olgun panelist olarak katıldı.
Milli marşların hem yazıldığı dönemin hem de bir milletin karakterini ve ruhunu yansıtan metinler olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Yrd. Doç. Dr. Şerif Demir "Mehmet Akif bu toprakların yetiştirdiği en büyük değerlerden biridir. Onun bizlere bıraktığı miras halen canlılığını ve tazeliğini muhafaza etmektedir. Akif yaşantısıyla bir gönül insanı, düşünceleriyle bir kanaat önderi, şiirleriyle edebiyat camiasında mümtaz bir şahsiyet olmayı başarmış, münzevi bir yıldız olarak gök kubbede hak ettiği yeri almıştır. Akif uzun yıllar ihmal edilmiş unutulmaya ve unutturulmaya çalışılmıştır .Yeni bir İstiklal Marşı yazdırılma gayretine girişilmiş ama başarılı olunamamıştır. Akif bu toplumun içinden çıkmış toplum tarafından benimsenmiş ve toplumun hafızasına kazınmış değerli bir aydındır.Unutmamak gerekir ki "Güneş balçıkla sıvanmaz." dedi
Panelde Resul Babaoğlu Mehmet Akif Ersoy'un 1873-1936 yılları arasında geçen hayatını genel hatlarıyla özetlediği konuşmasında şunları söyledi;"Akif'in eserlerine bakarak bir dönemin nabzını tutabiliriz. İstiklal mücadelesinin sembol ismidir.Yazdığı yazılarla şiirlerle bir milletin duygularını kaleme almış, topluma milli bilinç ve bağımsızlık düşüncesi aşılamıştır. Akif Doğu'yu da Batı'yı da görmüş hem Doğu hem de Batı dillerine hakim bir aydındır.Batılı düşünceyi önemserdi ama gözü kapalı bir batı hayranı değildi. Akif'e göre Batı'nın çalışma şevki, fen ve teknoloji sahasındaki ilerlemeleri Doğu'ya kazandırabilirsek Doğu, hastalığı olan ataletten kurtulabilecektir. Akif'i Tanzimat aydınından ayıran noktada burasıdır. Akif Batı'ya hiçbir zaman öykünmemiş Doğulu kimliğini hiç elden bırakmamıştır."
Şahap Bulak ise yaptığı konuşmasında daha çok Mehmet Akif Ersoy'un edebi kimliğini ve edebi kişiliğini referans alan bir konuşma yaptı. Bulak,yazın hayatında Akif'in şiirlerini gazete dergi yazılarını bu yazılarında kendine neleri dert edindiğini, maksadının şiir yazmaktan öte bir toplum analizi yapma, bir gelecek ideali kurma meselesi olduğunu, Mehmet Akif'ten alıntılayarak örneklerle katılımcılara aktardı. Mehmet Akif'in realist bir şair olduğunu, Abdülhak Hamit Tarhan, Muallim Naci, Alexander Pere Dumas ve Alphonse de Lamartine gibi isimlerden etkilendiğini Tevfik Fikret ile beraber serbest şiirin ölçülüğünü yaptığını söyledi. Realist olmasının Mehmet Akif'in deyimiyle tarihsel bir zorunluluk olduğunu şiirlerinde ele aldığı konuların toplumdan ve hayattan kopuk hayal mahsulü konular değil bizatihi tarihsel gerçeklik olduğunu ifade etti.
Son olarak söz alan panelist Said Olgun şairin milli mücadele dönemindeki hayatını odağa aldığı konuşmasını İstiklal Marşı'nı yazma hikayesiyle bitirdi.Konuşmasında,63 yıllık hayatında bir imparatorluğun çöküşüne ve yeni bir devletin kuruluşuna şahitlik eden biri olduğunu ve etrafında olup bitene bigane kalmayan kalamayan köşesine çekilip sırça köşkünden toplumu seyreden bir kişilik olmadığını ifade etti. Akif'in bu millet için azim fedakarlıklarda bulunduğunu gerek meşrutiyetin gerekse cumhuriyetin ilan edilmesi için çok çalıştığını söyledi.İttihat ve Terakki Cemiyetine,Teşkilat-ı Mahsusa'ya üye olduğunu Kuvay-ı Milliye'yi destekleyip cumhuriyet ilanından sonra meclise girdiğini ve millet için çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Panel soru cevap bölümünün ardından Yrd. Doç. Dr Şerif Demirin teşekkür konuşmasının ardından sona erdi.